Yeni normal döneme geçtikten sonra, acaba kontrol kaybedilir mi endişesi, birçok kimse tarafından dillendiriliyor. Türkiye yaklaşık 2 aydır bu salgını en az hasarla atlatabilmek için olağanüstü bir mücadele verdi. Türk milleti olarak bu mücadele sırasında bizden istenenlere büyük bir hoşgörü, anlayış ve uyum gösterdik. Biz, milletimizin bu sağduyuyu bundan sonra da sürdüreceğine ve bütün endişeleri boşa çıkaracağına inanıyoruz.

SONUÇ ALMAK ZOR DEĞİL

Bu salgınla mücadelede, gerçekten de büyük bir emek verildi ve hâlâ da aynı ciddiyet, aynı tempo, aynı kararlılık eksiksiz biçimde sürdürülüyor. Sayın Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yaptığı son açıklama, test sayısının 1,5 milyona yaklaştığını gösteriyor. Vaka sayısında bir günlük artışın, anlık olduğu anlaşıldı. Vefatta, yoğun bakım sayısında kademeli ve düzenli düşüş devam ediyor. Sayın Koca’nın, “Virüsü kararlı bir şekilde geriletmeli, tedbirlerle yenmeliyiz. Kanıtladık, sonuç almak zor değil’’ ifadesi hem yol gösteriyor, hem moralimizi yükseltiyor.

KAŞ YAPARKEN GÖZ ÇIKARMAYALIM

Yeni normale geçişle birlikte beklentiler de yükselmiştir. Yaklaşık 2 aydır hizmet dışı olan bütün kurum ve işletmeler, doğal olarak faaliyete geçmek istiyor. Buna spor karşılaşmaları da dahildir. İşte dikkatli olacağımız ve şimdiye kadar verilen mücadelenin boşa gitmemesi için yeni kurallar koyup, mutlaka uygulamamız gereken nokta tam olarak burasıdır. Hiç kimse kendi bildiği gibi hareket etmemelidir. Bilim Kurulunun tavsiyeleri doğrultusunda kararlar verilmekte ve belirlenen alanlarda protokoller hazırlanıp açıklanmaktadır. Öncelik sırası, uygulamalar ilgili bakanlıklar tarafından ayrıntılı biçimde duyurulmaktadır. Herkesin bir an önce işinin başına dönmek istemesi anlaşılabilir bir durumdur. Kaldı ki, meselenin ekonomik boyutu da göz ardı edilemez. Çarkların dönmesi gerekiyor. Ancak, kaş yaparken göz çıkarmamak gerektiği de ayrı bir gerçektir. Liglerin başlaması ile ilgili açıklanan takvime bazı kulüplerin itiraz ettikleri medyaya yansımıştır. Bu itirazların gerekçelerinin dinlenmesi ve makul ve mantıklı izahlar yapılması ve hiç kimsenin kafasında bir soru işareti kalmayacak şekilde bir organizasyona gidilmesi hem sporun selameti, hem de sporcuların sağlığı açısından elzemdir.

GEVŞEKLİK OLMAMALI

Mücadelenin en kritik aşamasındayız. Bir anlık gevşemenin, boş vermişliğin bedelinin ağır olabileceğini hem dünyadaki örnekler gösteriyor, hem de bütün uzmanlar söylüyor ve uyarıyor. Sayın Sağlık Bakanı bundan sonrası ile ilgili formülü net şekilde açıklamıştır. Virüsü tedbirlerle kontrol altına aldık, yine aynı şekilde devam ederek tamamen yeneceğiz. Bunu başarabileceğimizi sadece kendi milletimize değil, bütün dünyaya kanıtladık. Birileri bu durumdan çok rahatsız olsa, karalar bağlayıp yas tutsa, yalan ve iftiralarla bir zihin bulanıklığı oluşturmak için çırpınsa da, gerçeği bütün dünya görüyor. Bu zavallılar için yapabileceğimiz bir şey yok. Türk milletinin de bu yıkım güruhuna itibar etmediğini, ciddiye almadığını büyük bir memnuniyetle takip ediyoruz.

65 YAŞ ÜSTÜNE İMKÂN

65 yaş üzeri vatandaşlarımız için yarın sokağa çıkma ve bir rahatlama imkânı sağlanmıştır. Bu imkânın sadece uzun süredir evde kalan bu yaş grubu için geçerli olduğu, diğer tüm vatandaşlarımızın evlerinde kalması gerektiğini bir defa daha ve altını çizerek hatırlatmakta fayda var. Yaşlılarımız bunu fazlasıyla hak ettiler. Ancak, bu her şeyin normale döndüğü ve istenildiği gibi hareket edilebileceği anlamına gelmiyor. Kurallarımız var ve bu böyle devam edecek. Kendi mahallelerinde kalıp mesafeler korunur, maske takmaya dikkat edilirse, sorun kalmaz. 0-14 yaş arası olanlar, 13 Mayıs Çarşamba günü saat 11.00 ile15.00 arasında dışarı çıkabilecekler. 15-20 yaş grubu ise 15 Mayıs Cuma günü 11.00 ile 15.00 saatleri arasında bu hakkı kullanacaklar. 9-10 Mayıs’ta da sokağa çıkma yasağı uygulaması devam edecek.

SAYIN BAHÇELİ’NİN UYARILARI

Sayın Devlet Bahçeli, Türkiye’nin salgının arkasında değil önünde olduğunu, en küçük ihmal veya ihlalin, Allah muhafaza tekrar başa dönmemize, ağır bedellere neden olabileceğini milletimizle paylaşmıştır. Sayın Bahçeli’nin şu uyarılarını da Türk milletine bir defa daha hatırlatmayı bir görev sayıyorum: Bilim Kurulunun tavsiyeleri, Sağlık Bakanlığının tembih ve tedbirleri herkes için bağlayıcıdır. Hiç kimse sorumsuz ve duyarsız hareket etmemelidir. Bana bir şey olmaz diyenler, kendilerini düşünmüyorlarsa temas ettiği insanları düşünmek, dikkate almak mecburiyetindedir. Verilmiş emekleri heba edemeyiz. Bunaldım, bıktım, sıkıldım, yoruldum bahaneleriyle kendimizi sokaklara bırakıp, toplum sağlığını riske atamayız. Virüs her an her insanımıza bulaşabilecektir. Kontrollü hayat bundan sonra yegâne çözümdür. Virüsün tehlikelerini hesap etmeden, bulaşıcılık özelliğini ciddiye almadan toplumsal hayatın içine telaşla karışmak, çağrı ve uyarılara yüz çevirmek, bilinsin ki, büyük bir vebaldir. Evde kalmak, solunum cihazına bağlı olarak hastanede yatmaktan çok daha iyidir. Türk milleti nice saldırı ve suikastları göğüsledi, görünmez düşmanının salgınını da Allah’ın izniyle bertaraf edecektir.