Topuklu’nun genel başkan yardımcısı, CHP’den devşirme Çıray…

Onca provokasyonuna rağmen başarıya ulaşamayınca…

Müflis tüccar misali eski defterlere sarılmış…

Anlattıkları yeni bir şey değil…

O devirde çevirdikleri dümenden sonra yaşananların alenen itirafı!

*

“İşbirliği” işin habercisi…

Uğur Dündar ile epeyce “söyleşmiş”ler…

Ocak-2015’ten Eylül 2019’a kadar tam 26 söyleşi!

Kitabın adı “Türkiye için Söyleşiler”…

Yani tam bir “günah galerisi”…

Adına bakın, parti parti gezen Çıray’a bakın, meseleyi anlayacaksınız…

*

İP’in gediklisi diyor ki:

“Davutoğlu başbakanlığındaki bir AKP-CHP koalisyonu Türkiye için tam bir detoks olabilirdi.”

Belli ki “Dilinin altındaki bakla”yı birazdan çıkaracak…

Egosu tavan yapmış bu adamın kitap hakkındaki kendi kendine güzellemesi de ilginç:

“Çalışma, hem güncel siyasetle ilgilenenler, hem de yakın siyasi tarihle amatör veya profesyonel düzeyde alakadar olanlar için özellikle önemli…”

Allah Allah…

*

İP’in devşirmesi 2015’in öncesinde “Erdoğan’ın AKP için tek başına iktidar ufkunun karardığını gördüğünü, hendek terörüne rağmen belli bir noktaya kadar cevaz verdiği sözde çözüm sürecini bunun için bitirdiğini” anlatıyor.

Müzmin MHP ve Bahçeli düşmanı Çıray, “Türkiye’nin 1 Kasım 2015’te yaşanan tekrar seçimlerle  ‘karanlık ve uzun bir tünele girdiği’ni, bunun sebebinin Bahçeli’nin tutumu” olduğunu anlatıyor…

“Birçok koalisyon imkânının önünü Bahçeli kesti” diyor!

Ve dilinin altındaki bakla:

“Davutoğlu başbakanlığındaki bir AKP-CHP koalisyonu Türkiye için tam bir detoks olabilirdi.”

*

Neymiş gerekçesi biliyor musunuz?

Serok Ahmet, CHP-AKP koalisyonunu kursaymış, “kurucu parti CHP sayesinde ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ ilkesini kavrayarak Suriye için uygulayabilir”miş!

Koalisyonu Serok Ahmet çok istemiş… İstanbul da istemiş!

Ama Erdoğan engellemiş…

Sonraki açıklamaları FETÖ, 17/25, Hakan Fidan, Gezi, Süleyman Şah üzerine… Olup bittikten sonra ahkâm kesmeler çoğu…

Ortaya koyduğu şeyler “mütevazi katkı için”miş!

*

Allame Çıray’ın şu açıklaması çok ilginç:

“Millet ittifakının kaynağı demokrasi ve mutlak kuvvetler ayrılığını yeniden tesis ederek millet iradesini hâkim kılmaktır. Sayın Akşener ve Sayın Kılıçdaroğlu’nun beyanları ile sabittir ki, güç aldığı kaynak zemininde devam etmektedir. “

Vay be diyeceğim de… Şu açıklaması ağzındaki baklayı çıkarıyor:

 “DP-AP-DYP/ANAP çizgisinin AKP tarafından tamamen asimile edilmesini önlemek için İP’in kurucuları arasında yer aldım…”

Bundan sonrası, Topuklu ile Dersimli Kemal’in gizli gizli 24 Haziran öncesi görüşmeleri…

“Millet iradesi” dediği, Y-CHP’den 15 vekil kiralamak, PKK/HDP ile işbirliği yapmak…

Fedakârlık ve vatanseverliğe bakar mısınız?

Binbir katakulle…

*

İP’te eski Ülkücü bırakmayan, başlarına gelen her şeyi MHP’den bilen bu siyaset fırıldağı, Uğur Dündar’la söyleşmeleriyle kendini cilalıyor aklınca…

Yakın tarihe ve siyasetçilere ders kitabıymış! Vah vah!

Bunca parti gezmesinden sonra MHP’nin ülke siyasetindeki önemini, Serok Ahmet denen stratejik çukur ustasının memlekete nasıl bela olduğunu, AKP-CHP koalisyonunun millete nelere mal olacağını öğrenememiş!

Halbuki Devlet Bey’in meşhur “Salı dersleri”ni tahlil etseydi, âlim olurdu…

Ah Çıray ah, seninki “kelin merhemi olsa önce kendi başına sürerdi” hikayesi yahu!