“Demokrasi mücadelesi” diyene bak!

Sıtkı Şeremetli

“Demokrasi mücadelesi” diyene bak!

Tezgah ve usulsüzlüklerle de olsa, CHP kazanırsa demokrasi tamamdır, hatta kusursuz işlemektedir. Eğer kaybederse veya oynanan oyun bozulursa demokrasi yoktur ve her türlü kınama, eleştiri, hakaret haktır, öyle mi?

(Orhan KARATAŞ)

  İstanbul seçimlerinin tekrarlanması siyasete nasıl etki eder, bunu hep birlikte göreceğiz. Kesin olan tek şey, alınacak sonucun çok önemli olduğudur. PKK, FETÖ, AB, ABD ve malum eski siyasetçiler ellerini ovuşturarak CHP ve yancılarının kazanmasını bekliyorlar. Peki, bu güruh neden bu kadar açık ve aleni şekilde İmamoğlu’nu istiyor? Bu soruyu akıl ve vicdan sahibi herkese ısrarla soruyoruz. Bir menfaatleri, bir hesapları olmasa bu kadar açık şekilde sahaya iner, bu kadar aleni şekilde kendilerince ağırlık koyarlar mı? Aslında sebebi gayet basittir. Hepsi aynı yolun yolcusudur. CHP ile birlikte kirli hesaplarını tutturmaları çok daha kolay olacaktır. Kaldı ki, zaten bir işbirliği içindeler. CHP adayının kazanması durumunda herkes payına düşeni alacaktır ve olan İstanbul’a, hatta Türkiye’ye olacaktır.

BUNLARDAN HAYIR GELMEZ

Bir defa daha ve altını çizerek söylüyorum. Bu bir siyasi değerlendirme, taraf olma çabası değildir. İspatlı, şahitli bir tespittir. FETÖ’nün uzantılarının paylaşımları orta yerde durmaktadır. PKK ve siyasi uzantısı HDP’nin beyanlarına, açıklamalarına, tehditlerine, taleplerine çok basit bir google sorgulaması ile ulaşılabilir. AB ve ABD’nin, hatta Yunanistan’ın ne düşündüğü, ne istediği bir sır değildir ve defalarca ilan edilmiştir. Ve bütün bunlara CHP adayından en küçük bir itiraz gelmemiştir. Bir kirli işbirliği olduğunu, şimdiden paylaşımlar yapıldığını anlamak için daha ne olması gerekiyor? Bu kadar yanlıştan, bu kadar karanlıktan, bu kadar vatan-millet düşmanının bir araya gelmesinden hayırlı ve faydalı bir sonucun çıkması nasıl mümkün olabilir? Bütün bunlar orta yerde dururken, CHP ve yancılarının kazanmasını istemek de, beklemek de iyi niyetle nasıl izah edilir?

İÇİ BOŞ SÖYLEMLER

Hadi çıksın birisi bize, bu yazdıklarımızın yanlış olduğunu, bu tür kirli bir işbirliği yapılmadığını, İmamoğlu’na destek veren yıkım cephesinin her hangi bir istek ve beklentisinin bulunmadığını söylesin ve bunu ispatlasın da görelim. Sadece masal anlatır, içi boş demokrasi söylemleri ile zihin bulandırmaya uğraşır, mağduru oynayarak milletin gözünü boyamaya çabalarlar. Zaten şu anda yaptıkları tamamen budur. Propaganda faaliyetleri dolayısı ile CHP ve zihniyetinin acizliğini, yetersizliğini, çağ dışılığını bir defa daha ve açık şekilde görme fırsatımız oluyor. Sermayeyi 31 Mart’ta tüketmişler. Ne söyleyecek sözleri, ne vatandaşın karşısına koyacak projeleri, ne de bir iddiaları var.

DEMOKRASİ SİZİN TEKELİNİZDE Mİ?

Yolunu şaşırıp İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını Trabzon’da arayan Ekrem İmamoğlu, bindirilmiş kıtaların gazı ile coşmuş ve demokrasi mücadelesi verdiklerini söylüyor. Kendisini dinlerken zannedersiniz ki, bu ülkede diktatörlük var ve bunlar bunu düzeltmeye uğraşıyor. Hatta, bazen kendilerini kaybedip, diktatörlük iddiasında bulundukları da oluyor. Ankara, Adana, İzmir, Mersin, Antalya’da millet iradesi sizin lehinize tecelli etti de, elinizden alan mı oldu? Demokrasi olmasaydı, bu şehirler nasıl elinize geçecekti? Demokrasi olabilmesi için hırsızlık, arsızlık, yalan, dümen, tezgah ve akla gelebilecek her türlü oyunla da olsa, mutlaka sonucun sizin lehinize olması mı gerekiyor? Siz kazanırsanız, demokrasi tamamdır, hatta kusursuz işlemektedir. Eğer kaybederseniz, demokrasi yoktur ve her türlü kınama, eleştiri, hakaret hakkınızdır, öyle mi? Aynı şeyi Kemal Kılıdaroğlu’da söylüyor. “Vereceğiniz her oy demokrasi için” diyor. Demokrasi CHP ve yancılarının tek elinde ve ancak ve ancak onların kazanması ile bir anlam ifade ediyor.

KARARI İSTANBUL HALKI VERECEK

Tipik CHP zihniyetinin yeni bir tezahürü daha karşımızda duruyor. Demokrasi, insan hakları, özgürlük gibi değerleri sonuna kadar savunduklarını söylerler. Ama her zaman bir şartları vardır. Eğer kendileri varsa, kendilerinin istediği ve dediği oluyorsa bunlar önemli ve değerlidir. Aksi halde, darbe, dipçik, zulüm, baskı, hakaret haklarıdır ve zaten hiç geri durmazlar. Mesela, bunlara ısrarla soruyoruz. Eğer demokrasiden yanaysanız, 31 Mart seçimlerinde İstanbul oylarının tamamının sayılmasına neden engel oldunuz? Yeniden sayılan sandık sayısı toplam sandık sayısının yüzde 4’ünü geçmemesine rağmen, farkın devamlı şekilde Binali Yıldırım lehine kapanmasını, 29 binden 13 bine düşmesini nasıl izah ediyorsunuz? Bu kadarı bile oyların çalındığını, tezgah kurulduğunu, sandıklara müdahale edildiğini kesin şekilde ispatlamıyor mu? YSK size mazbata verirken, en güvenilir kurumdu da, açık ve net usulsüzlükleri dikkate alarak, İstanbul seçimlerinin yenilenmesine karar verince mi çete oldu? Sonuçta kararı yine İstanbul halkı vermeyecek mi, neden korkuyor, niye bu kadar itiraz ediyorsunuz?

CHP bu ülkenin en ağır, en ciddi ve en ivedi sorunu haline gelmiştir. Böyle bir zihniyete İstanbul gibi bir şehrin teslim edilmesi çok ama çok büyük bir yanlış olacaktır. Ümidimiz, dileğimiz, çabamız böyle bir yanlışın yapılmaması içindir. Aksi halde bedeli hep birlikte ve ağır şekilde öderiz.

 

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ