Çöküşün eşiğinde…
(Mustafa ÖNDER)
Dersimli Kemal ve ekibi amacına ulaştı denebilir…

7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde çevirdikleri fırıldaklar, Anayasa referandumu ve cumhurbaşkanlığı seçiminde sergiledikleri PKK seviciliği derken…

Son olarak mahallî seçimlerde yaptığı iş birliği, “bitme noktasına sürükleniş”in alâmetleri…

Türkeş Bey’in “CHP, Atatürk’ün kurduğu parti olsaydı, MHP’yi kurmazdım” sözlerinin gerekçesidir gelinen nokta…

Y-CHP tel tel dökülüyor…

Olan da Y-CHP’yi hâlâ “Atatürk’ün partisi yutturmacası”na inanan gerçek Atatürk ve cumhuriyet sevdalılarına oluyor…

31 Mart, bu yurtsever, demokrat, milliyetçi, cumhuriyetçi, laik ve Atatürkçü kitlenin “yol ayrımı” olacağı tarihtir, yazın bir yere…

*

Kaset komplosu ile iş başına gelenler, partiyi “HDP maskesiyle PKK’nın siyasi kanadı” yapmayı başardılar…

HDP’nin, büyükşehirlerde CHP-İP adaylarını destekleme kararları, CHP’de PKK sevicisi adaylara yer verilmesi orta yerde…

İstanbul “örgütü”nün başına taşınan kadından tutun, Adalar’a belediye başkanı adayı yapılan adama kadar hepsi birer “proje”…

Demokrasi, hak, adalet, eşitlik, delege, parti tabanı falan hikayedir Y-CHP’de…

“Kurallarıma uymayanı atarım” diyebilen bir “genel başkan despotizmi” iş başındadır…

Adamların millet ve memleket kaygısı zaten bulunmadığı gibi “ideolojik kaygısı” da bulunmamaktadır…

Dincisi, eşcinseli, PKK’lısı, dönmesi, Romanı, aşiretçisi, bölücüsü, kriptosu bir çorba halinde “Atatürk’ün, 6 oklu Türkiye’yi kuran felsefesi”ni yok etmekle meşgul…

Kaos ve krizden besleniyorlar…

*

70 senedir “iktidar yüzü görmeyen” Y-CHP, yüzde 25’lik bir dilime sıkışıp kaldı.

Kendini solcu, sosyal demokrat, devrimci, Kemalist, Atatürkçü, laik, cumhuriyetçi gören ve Türkiye’yi sadece kendilerinin yönetebileceğini iddia eden “aydın, sanatçı, gazeteci, entel, beyaz Türk” etiketli bir kitle…

“Gezi parkı olayları”nda suçüstü yakalandı…

Bilhassa 7 Haziran’da Bahçeli’nin bozduğu “kirli oyun” sonrası…

15 Temmuz’da milletin sinesinde patlayan ihanet ve 7 Ağustos’ta Yenikapı’da başlayan dirilişle…

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bey’in direnişi karşısında hüsran yaşadılar…

RİNNOVA İNCEK’te evler çok akıllı! Isı otomasyonundan aydınlatma ve perde kontrolüne kadar evinizdeki her şeyi tek tuşla kontrol etmek ister misiniz?
performanceNative
24 Haziran akşamı yaşandığı gibi, her seçimde “seçim hilesi” yalanıyla taban hep avutuldu…

Ege ve Akdeniz sahilindeki üstünlüğünün son günlerini yaşıyor Y-CHP…

Partisine genel başkan yapmadığı adamı, Türk milletine cumhurbaşkanı adayı diye dayatan kafanın “yüzde 52’lik millî irade”yi meşru saymaması “projeden ibaret” olmak değil de nedir?

*

“Yerelde” Y-CHP park-bahçe ve bolca kültür merkezi imalatçısıdır…

Yılın 12 ayı ya anarşist Deniz’i, ya Nazım’ı anarlar, ya da hiç anlayamadıkları Mumcu’yu…

Halktan kopuk, tuzu kuru örgüt yöneticileri rakı-leblebi muhabbeti içinde asla “halkın iş, aş, üretim, ulaşım dertleriyle” hemhâl olmazlar…

Alın bakın güzelim İzmir’e, “hormonlu bir köy” görünümündedir…

Meclis’te başörtüsünü ıslıklayıp, sokakta oy için kara çarşaflıya boncuk dağıtan omurgasızlık içinde Y-CHP!

Mitinglerinde “6 oklu amblemi”ni hep gizler hale geldi…

Tabanını hala “Erdoğan, din, sistem, Bahçeli, faşizm ve ırkçılık” ile korkutarak aldatıyor…

*

“Atatürk’ün askerleriyiz” sloganı atan kitlenin tahammül sınırını zorluyor Dersimli Kemal Bey…

Y-CHP teşkilatlarında kıyametler kopmaktadır…

İlçe başkanları, belediye başkanları, meclis üyeleri partiden istifa ediyor…

Bu sadece “yeniden aday gösterilmeme kaprisi” değil…

Y-CHP bunu iyi tahlil edemiyor, etmek istemiyor…

Örgüt bir çöküşe doğru son sürat gidiyor…

“Onları kurtaracak bir İnönü” de yok artık!