Çırpındıkça batıyor (Orhan KARATAŞ)

Sıtkı Şeremetli

Çırpındıkça batıyor
(Orhan KARATAŞ)
Mansur Yavaş’ın ilişkileri ve hakkındaki iddialar yerel seçimlere damga vuracak bir noktaya geldi. Mesele gayet açık ve net. TÜRKGÜN Gazetesi olarak tarihi bir görev yaptık ve yaklaşık 3 ay önce konuyu gündeme taşıdık. Henüz 5 ayını tamamlamış bir gazete olmamıza rağmen, kamuyu doğru bilgilendirmekte, Türk milletinin sesi, sözü ve gözü olmakta yüksek bir başarı yakalamış olmanın gururunu yaşıyoruz. Her yerde, her ortamda TÜRKGÜN konuşuluyor, yaptığımız haberlerin doğruluğu ve isabeti değerlendiriliyor.

BELGELERİYLE ORTAYA KOYDUK

Biz bir basın organı olarak, elbette siyaseti etkileme ve belirleme iddiasında ve çabasında değiliz. Hukuku ve yargıyı etkilemeyi de kesinlikle düşünmeyiz. Ancak, uyarma, doğruları söyleme, haklının yanında durma, yanlışa karşı çıkma görevimizden de asla vazgeçmeyiz. Mansur Yavaş konusunda da yaptığımız budur. Ankara gibi Türkiye’nin başkenti olan bir marka şehirde Büyükşehir Belediye Başkanı olacak ismin, doğru belirlenmesi gerekir. CHP’nin Mansur Yavaş’ı aday göstermeyi düşündüğü bir dönemde, bu haberleri yaptık. Hakkındaki iddiaları belgeleriyle ortaya koyduk. Cevap arayan soruları ısrarla sorduk. Keşke CHP o zaman bu yayınlarımızı, bu belgeleri, bu soruları doğru değerlendirseydi. Açık ve net cevaplar verip, belgeleri dikkate alsaydı. Görmezden gelmek, yok saymak, bizi haklı çıkaran, haberlerimizin doğruluğunu onaylayan tekzip metinleri göndermek günü kurtardı, ama ne cevap arayan soruları ortadan kaldırdı, ne vahim iddiaları yok etti. Kaldı ki, işleyen bir yargı süreci olduğunu ve bu konunun eninde sonunda bir hükme bağlanacağını da, en iyi Mansur Yavaş ve kendisini aday göstermekte ısrar edenler biliyordu.

CHP’Yİ ZAMANINDA UYARDIK

Mansur Yavaş, medya önünde kendini savunurken, hakkındaki iddiaları daha da derinleştiriyor. Bu haberlerin, yapılan kamuoyu yoklamalarında kendisinin öne olduğu ve seçimi kazanacağı anlaşıldığı için gündeme getirildiğini söylüyor. Seçim sonuçlarını etkilemeye yönelik bir kumpas olduğunu iddia ediyor. Bu sözlerin asılsız olduğunun belgesi, TÜRKGÜN Gazetesi’dir. Biz bu haberleri yapıp meseleyi gündeme taşırken, Yavaş’ın da, rakiplerinin de adaylığı henüz kesinleşmemişti. Ortada ne kamuoyu yoklaması vardı, ne de bir aday. Sadece aday adayı olanların içinde kimin aday yapılacağı değerlendiriliyordu. Biz CHP’yi uyardık. Aday yapmayı düşündüğü isimler hakkında ne tür iddialar olduğunu söyledik. Nitekim, 19 Aralık 2018 tarihli yazımda aynen şunları yazmıştım: “Ankara, İstanbul ve İzmir başta olmak üzere büyükşehirler yerel seçimin kilit noktalarıdır. Zilletin buralarda nasıl bir telaş yaşadıklarının, neleri göze aldıklarının bir örneği Ankara adayı konusunda ortaya çıkmıştır. Kerameti kendinden menkul bir adayı paylaşabilmek için açık ve aleni şekilde at pazarlıkları yürütmüşler, sonrasında da diğer şehirler üzerinden yapılan alışverişle bir noktaya gelmişlerdir. Siyaset yok, program yok, plan yok, teşkilat yok, ciddiyet yok, ilke ve etik zaten hiç yok. Bunlardan sadece bir tanesi olsaydı, sırf önceki seçimlerde yüksek oy aldı diye, şaibeli bir aday üzerinde bu kadar pazarlık yapılır mıydı? Paylaşamadıkları adayın foyası ortaya çıkmıştır ve bugünden siyaseten tükenmiştir. TÜRKGÜN gazetesi olarak bu adayın gerçek yüzünü, belgeleriyle birlikte Türk kamuoyuna duyurduk. Tehdit, sahtecilik ve şantaj mahkeme kararıyla sabittir. Yargıtay onayından da geçmiş ve bu suçlardan cezası kesinleşmiş birinden söz ediyoruz. Bu yüzden mal varlığına haciz konulmuştur. Tehdit edilen, sahte senetlerle şantaj yapılan iş adamının avukatı, tehditlerini sürdürdüğü ve delilleri karartma şüphesi sebebiyle, CHP ve İP’in paylaşamadığı bu ismin tutuklanması talep edilmiştir. Bu sicile rağmen, böyle bir ismin hâlâ aday olarak anılıyor olması, CHP Parti Meclisi’nde oylamaya sokulması, zilletin çaresizliğini gösterirken, oy uğruna nelerin göze alındığını da belgelemektedir.”

ADAYLIKTAN ÇEKİLMELİDİR

Aradan geçen 3 ay bizi haklı çıkardı. Ortadaki hiçbir soru cevap bulamadığı gibi, Yavaş için hakkındaki iddialarla ilgili bir soruşturma yürütüldüğü ve dava açıldı. Bütün bu gelişmeler olurken, Yavaş’ın yaptığı açıklamalar meselenin yeni boyutlar kazanması, yeni soru işaretlerinin ortaya çıkması dışında hiçbir sonuç doğurmamıştır. Muhatabı ile ilgili beyanları, kimlerle ne tür ilişkiler içinde olduğunun sorgulanması gündeme getirmiştir ve bu tamamen kendi meselesidir. Bizim gördüğümüz kadarı ile çırpındıkça batıyor. Bu saatten sonra yapması gerekeni Sayın Devlet Bahçeli söylemiş ve kendisine, kendisini aday gösteren CHP’ye bir tavsiyede bulunmuştur. Yavaş, CHP Genel Başkanından herhangi bir talep gelmeden ‘samimi, dürüst, ilkeli, samimi’ siyaset yapmanın gereği olarak, partisini rahatlatmalı, seçimi rahatlatmalı, toplumsal gerginliği azaltmalı ve bunun içinde adaylıktan çekildiğini ifade etmelidir.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ