Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na Ankara’nın Çubuk ilçesi Akkuzulu köyündeki şehit cenezesinde yapılan saldırıyla ilgili tartışmalar sürüyor. Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükûmet olmak üzere, tüm kesimlerce kınanan talihsiz saldırının ardından Kılıçdaroğlu’na yumruk atan köylünün “galeyana geldim” şeklindeki ifadesine, köy muhtarının “halk tasarlayarak yapmadı” açıklamasına rağmen CHP, olayı siyasi rant amacıyla kaşımaya çalışıyor.

Seçime terör örgütünün siyasi kanadıyla kol kola giren CHP, kendilerine tepki gösterenlere psikolojik baskı uygulayarak skandallarını örtmeye kalkıştı. CHP’liler bu arada yeni skandallara imza attı. Onlardan biri olan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Akkuzulu köylülerini terörist ilan etti. Kılıçdaroğlu, Sözcü gazetesine verdiği röportajda “Ben iki kez güvenlik güçlerinin akrep aracına bindim. Bir PKK saldırısı bir de bu saldırı. İkisi arasında bir fark yok. Onlar da terörist bunlar da terörist” dedi. CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu da “Linç girişiminde bulunanlar, bu ülkenin millî birliğine saldıran soysuz teröristlerdir. Bu soysuz çetenin bölücü teröristlerle amaç iş birliği vardır. Bu soysuz çeteyi lanetliyorum” diye mesaj attı.

POLİSE SUÇLAMA
CHP, saldırının tüm yönleriyle aydınlatılabilmesi amacıyla Meclis Araştırması açılmasını istedi. Dilekçede “Kılıçdaroğlu ve beraberindekiler, cenaze namazından sonra bilinmeyen bir grup tarafından törene katılan bakanlar, askerî ve mülki erkândan ayrılarak, kasıtlı bir şekilde saldırıyı yapan taşlı, sopalı grubun içerisine doğru sürüklenmişlerdir” denilerek protokol suçlandı. Dilekçede “saldırının belli bir odak tarafından önceden organize edildiği ve kolaylaştırıldığı şüphesini güçlendirmektedir” ifadesi kullanıldı.
“Olayı seyrettiler” denilerek güvenlik güçlerinin itham edildiği dilekçede ayrıca “provokasyon ve organizasyon yok” diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun da “örgütlü bir suçun gizlemek istediği izlenimini verdiği” öne sürüldü.

AKAR: SÖZLERİMİ ÇARPITMAYIN
Oysa Kılıçdaroğlu’na linç girişiminde bulunan köylüleri Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar sakinleştirdi. CHP’liler Akar’ın tansiyonu düşürmek için söylediği “Değerli arkadaşlarım, şu ana kadar mesajlarınızı verdiniz. Tepkinizi gösterdiniz” sözlerini çarpıttı. Akar “Mesaj dediğim halkın terörü bitirin sözüne cevaptı. O sözlerle başta ne amacımız olabilir? Yani biz Sayın Kılıçdaroğlu’na vurulmasını tasvip mi ediyoruz? Bunu mesaj mı kabul ediyoruz, böyle bir şey olabilir mi? Amacımız Sayın Kılıçdaroğlu’nun uzunca bir süredir kaldığı evden bir an önce, sağ salim ayrılmasını sağlamak, halkı dağıtmaktı. Yargı gerekeni yapacaktır. Şiddeti hoş görmemiz asla söz konusu değil. Sözümü çarpıtanlara sağ duyuya davet ediyorum” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, terörün bitme noktasına gelmesinde büyük emekleri geçen bakanlar Akar ve Soylu’nun fırsattan istifade görevden alınmasını istedi. Özel “İçişleri Bakanı o koltukta oturduğu sürece yeni provokasyonlar yaşanacak demektir” dedi.

ARKA BAHÇELER BOŞ DURMADI
“Kim şehit olmak istiyorsa gitsin olsun” şeklindeki skandal sözleriyle çokça konuşulan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu bu sefer “Devletin yetkili kurumları koruyamıyorsa, bu saatten itibaren, İstanbul örgütü halkımız ile birlikte genel başkanımızı koruyacaktır” açıklamasıyla tepki çekti. Öte yandan CHP’nin arka bahçesi gibi çalışan kurumlar da kınama yarışına girdi. Terör örgütlerini şimdiye kadar kınamayan Türk Tabipler Birliği İstanbul Şubesi “faşizme karşı omuz omuza” diye açıklama yaparak Kılıçdaroğlu’na destek gösterisi yaptı. Ankara Barosu tüm avukatlara mesaj göndererek Kılıçdaroğlu’na sahip çıktı.