ÇANAKKALE HÜCUM SİPERLERİNDE İDDİAYA GİRME

(Göktuğ ŞEREMETLİ)

Gazilerin anlattıklarına göre geceleri, özellikle hücum geceleri siperler bir başka âlem, bir başka hayat boyutu olmaktadır.

Bir şekilde günün ışımasını beklemek, sabahı beklemek gerekmektedir. Dudaklar durmadan dualar mırıldanmaktadır.

Ama Mehmetler birbirleriyle yarışmalar yapmakta, iddialara girmektedirler.

Bu tür iddialaşmalar, hep gülümseme dolu yüzlerle, cesaret fışkıran yüreklerle yapılmaktadır.

Tarihte hiçbir milletin evlatlarının, birbirleriyle girmeye cesaret etmeyi bile düşünemeyeceği bu iddialar, genelde sabah yapılacak muharebede “KİMİN DAHA ÖNCE ŞEHİT OLACAĞI” üzerine idi.

Kimin kazandığı ancak Allah’ın huzuruna varıldığında öğrenilecekti.

Gerçeği ancak o bilirdi.

ALLAH şahittir çünkü.

Onun huzuruna şehit olarak varmak ne büyük lütuf, ne büyük devlettir Türk askeri için.

“Şahadet şerbeti” denilen şey kim bilir nasıl lezzetliydi.?

Türk siperlerinde hücuma hazır bir Mehmet için hayatın bir bardak su kadar bile değeri yoktur.

Sorduğumda o gazilerin hepsi ayni şeyi söylemişlerdi. Hücuma geçerken korku, ölüm, hayat, ayrılık, hasret hiçbir akıllarına gelmiyordu bile, bilinmiyordu o an..

Bazen yarışmalar, gece baskınları veya gece keşifleri için gönüllü seçiminde olurdu.

Kim düşmandan esir getirecektir…

Kim gündüz ölüm saçan makineli tüfeği alıp getirecektir.

Kim makineli tüfek ateşi altında ilerleyip, inlemeleri duyulan yaralılara su götürecek, ya da yaralıları getirecektir..

İddiaların bir kısmı da bunlar içindir.

Bazen su götürülen ölmek üzere olan yaralı bir düşman neferidir..

Olsun..

O da ana baba evladıdır..

O da delikanlıdır.

Yazın sıcağında inleyen bir yaralı susuz bırakılır mı hiç..

Susuzluktan kavrulmuş dudaklara su döken eller artık düşman değil dost ellerdir..

Dünyada bizden başka, gelmiş geçmiş hangi milletin evlâtları böyle İNSANCA” iddialara girebilir acaba ?