Bunlara nasıl ülke teslim edilir?

Bunlara nasıl ülke teslim edilir?
  • Güncel
  • 9 Şubat 2021 12:57
  • 1.500

Bunlara nasıl ülke teslim edilir?

Zillet güruhunun Türk milletinden ümidi kestiği ve felaket, hastalık, terör ve dış müdahale  dahil, akla gelebilecek her türlü olağandışılıktan iktidar beklediği artık herkesin malumudur. Biran için kirli hesaplarının tuttuğunu ve bunların ülkeyi yönetme sorumluluğu yüklendiklerini varsayalım. Böyle bir sorumluluğu bu perişan halleriyle nasıl taşıyıp, ne yapacaklar? Bırakın birbirleriyle anlaşmayı, paslaşmayı, uyumu, her biri kendi içinde darmadağınık halde. Her kafadan bir ses çıkıyor, erken kalkan kendisini partinin sahibi ilan edip, rota çiziyor.

NE YÖNÜ NE İLKESİ VAR

Şu CHP’nin zavallı haline bakar mısınız? Bir Genel Başkanları var, evlere şenlik. Hiç kimseye gerek kalmadan kendi kendine zaten yetiyor. Kurduğu her cümleyi, bir sonrakiyle yine kendisi çürütüyor. CHP gibi bir partinin nereden gelip nereye gittiğini ne bilen var, ne anlayan bulunuyor. Birgün FETÖ’nün yanında, ertesi gün PKK uzantılarıyla kol kola. Sağ deseniz sağda değil, sol deseniz solcu değil. Ne yönü, ne ilkesi var. İçeriden ve dışarıdan akla gelebilecek her türlü etkiye açık şekilde, oradan oraya savruluyor. Köklerinden koptu, varlık sebebinden tamamen uzaklaştı. Bu bizim iddiamız değil, ömrünü CHP yolunda tüketmişlerin tespitleri. Biz ne kadar çabalasak da CHP’nin gerçek yüzünü ifşa etmekte Muharrem İnce’nin söylediklerinin yanından bile geçemeyiz.

ÇÖZÜLME NEREYE KADAR GİDER?

İşte bu CHP zillet güruhunun lokomotifi durumunda, varın gerisini siz hesap edin. Bu partiye ülke yönetme sorumluluğu verilirse FETÖ’yü mü memnun edecek, PKK’ya mı diyet ödeyecek? Dışarıdan yönlendirenlerin taleplerine mi yetişecek, her biri ayrı hesap peşinde olan kendi içindekileri mi tatmin edecek? Ele geçirdikleri belediyelerin halini görüyorsunuz. Kaldı ki oralarda imkanlar daha sınırlı olduğu gibi, hukukun da sıkı denetimi var. Buna rağmen, aradan 2 yıla yakın zaman geçti ve hala HDP’ye diyet ödemekle meşguller. Böyle bir CHP’ye kendi içindekiler bile inanmıyor ve başlayan çözülmenin nereye kadar gideceğini kimse kestiremiyor.

PARTİ DEĞİL TERÖR ODAĞI

HDP zilletin merkezinde yer alıyor. Eğer bir siyasi başarı elde edeceklerse, bunu HDP ile birlikte yapacaklar. Peki, ya sonrası? Terörün uzantısı değil ta kendisi olan bu partinin, ülkenin yönetiminde söz sahibi olduğunu düşünmek bile insanı dehşete düşürüyor. Hiç kimse, HDP’nin şu kadar milyon oy aldığını söyleyerek, bu terör odağını temize çıkarmaya ve bize kabul ettirmeye uğraşmasın. Aldığı oy oranı ne HDP’nin terör partisi hüviyetini etkiler, ne de zilletin bu ihanet merkezine mahkum olduğu gerçeğini değiştirir. Bu ihanet yuvası için adaletin ivedilikle işlemesi ve siyasi varlığına bir daha açılmayacak şekilde son verilmesi hem hukukun, hem ülkenin bölünmez bütünlüğünün, hem de Türk milletinin ortak beklentilerinin gereğidir.

İP KENDİ DERDİYLE MEŞGUL

Zilletin İP’i daha çok kendi derdiyle meşguldür. Derin sorunları içinde kıvranıp duruyorlar. Kontrol kimde, kararları kim veriyor, kim uyguluyor belli değil. Belli olanı da millete anlatamıyorlar. Eriye eriye muma döndüler. FETÖ dalgalanması durmadan, iç hesaplaşmalarda yeni sayfalar açıldı. Restleşmeler, gözdağı verme çabaları her şeyin önüne geçti. Yarın ne olacağını, kimin rest çekip kimin partiden atılacağını veya istifa edeceğini tahmin etmek imkansız. Belli olan tek şey, çırpındıkça batıyor, battıkça çırpınıyorlar. Partiden çok bir menfaat ortaklığı olmasına rağmen, daha kendilerini yönetemeyen, yaptıklarını kendilerine dahi anlatamayanlardan ülkeye ve millete nasıl fayda gelebilir?

HELE BİR SEROK VAR Kİ!

Her ne kadar cürmü ile çıkardığı ses arasında bir dengesizlik olan SP’de bunlara dahil gibi görünse de, biran önce aradan çekilmenin yollarını aradıkları çok açıktır. Ancak, PKK’nın Deva’sı ve FETÖ’nün Gelecek’i bu olmayan boşluğu dolduracak gibi görünüyor. Çok hevesli, hatta çok saldırganlar. Daha önce hasbelkader bulundukları makamların hayaliyle yapamayacakları şey, teslim edemeyecekleri değer yok. Hele bir Serok var ki, sormayın gitsin. Ne marifetleri anlatmakla tükenir, ne pişkinliğine yetişilir. Beceriksizliği, vefasızlığı ve özellikle övündüğü ünvanı ile siyaset tarihine geçtiği kesindir.

SOKAĞA YATIRIM YAPIYORLAR

Tablo budur. Zilletin sicili ortadır. Baştaki soruyu tekrar soralım: Bunları birarada tutan şeyin ne olduğu belli de, sonrasında ne olacak? Türk milleti de bunlara hiçbir şekilde güvenilemeyeceğini, ülke teslim edilemeyeceğini biliyor ve zaten ona göre kararını veriyor. Tamam da, burada bitmiyor. Türk milletinden alamadıkları iktidarı başka yerlerde arıyor, sokağa yatırım yapıyor, olağandışılığı körüklüyorlar. Hepsinin birden Boğaziçi Üniversitesi’ndeki hukuksuzluklara sahip çıkması bu yüzdendir. Ve sahip çıktıkları Boğaziçi’nde ne olduğu, sözde öğrenci derneğinin PKK-FETÖ ortak bildirisi olan mektubu ile bir defa daha ispatlanmıştır.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ