Bu teröristbaşı paketlenip iade edilmeli (Orhan KARATAŞ)

Sıtkı Şeremetli

Bu teröristbaşı paketlenip iade edilmeli

(Orhan KARATAŞ)

Eğer hukuk denilen bir şey varsa, uluslararası kurum ve kuruluşlar bir önem ve değer ifade ediyorsa, yapılması gereken bellidir. Bu teröristbaşı, bu bebek katili, tıpkı İmralı canisi gibi yakalanıp paketlenmeli ve Türkiye’ye iade edilmelidir. Bunun için her türlü girişim yapılmış, kırmızı bülten çıkarılmıştır.

26.10.2019 09:39 

           ABD, Rusya, Fransa, Almanya gibi sözde güçlü devletlerin oynadıkları kirli oyunlara, açık ve aleni şekilde yaptıkları kalleşliklere bakınca, gerçekten insanlığımdan utanıyorum. Böyle güç, böyle kudret, böyle saltanat olmaz olsun. Kan, gözyaşı, zulüm, işgal ve sömürü üzerinden elde edilen güç, işte bu kadar oluyor. Ne kendilerine bir fayda sağlıyor, ne de dünyaya huzur veriyor. Daha çok kan, daha çok zulüm, daha çok ahlaksızlık, daha çok şerefsizlik yaparak düzenlerini sürdürmeye çabalıyorlar, ama nereye kadar?

EN AĞIR BEDELİ BİZ ÖDÜYORUZ

Türkiye’nin, Suriye ile 911 kilometre sınırı var. Irak sınırımız 380 kilometre. Yaklaşık bin 300 kilometrelik bu alandan bize bela geliyor. Terörün her türlüsü yağıyor. Yıllardır ağır bedeller ödüyoruz. İnsan kaybımız, harcadığımız para, kaybolan emeklerimiz birbirine eklenirse görülecektir ki, bugüne kadar dünyada hiçbir ülke böyle bir ihanetle, böyle bir oyunla karşı karşıya kalmamıştır. Bu kanlı oyuna artık tahammülümüz kalmamıştır. Artık sabrımız taşmıştır ve bu şerefsizliği durdurmak için canımızı ortaya koyarak bir mücadele veriyoruz. Bu mücadele uluslararası hukuka da, NATO kurallarına da, ahlaka, vicdana, insanlığa, demokrasiye ve adına ne denirse denilsin her türlü değere de uygundur. Meşrudur, legaldir ve gereklidir. Türkiye’nin bu mücadelesine itiraz eden, engel olmaya çalışan, başka anlamlar yükleyen her kim olursa olsun Türk düşmanıdır ve bu kire, bu kana, bu vebale ortaktır.

SURİYE’DE NE İŞİNİZ VAR?

Bize laf söyleyen, akıl veren, demokrasi ve insan hakları hatırlatması yapan utanmazlar önce dönüp aynaya bakmalıdırlar. ABD hangi hak ve yetkiyle, hangi insanı ölçüyle 10 bin kilometre öteden gelip Irak’ı ve Suriye’yi kan gölüne çevirmektedir? Bu da yetmiyor, ahkâm kesiyor, rol biçiyor, ayar veriyor. Fransa’nın Suriye ile nasıl bir ilgisi, nasıl bir yakınlığı var? Bu kadar müdahil olma hakkını nereden ve kimden alıyor? Aynı şey, bu işin içinde olan istisnasız her ülke için geçerlidir. Şu kepazeliğe bakar mısınız. ABD bir terör eylemi ile karşı karşıya kaldı, 11 Eylül olayları yaşandı diye dünyanın altını üstüne getirdi. Ne Afganistan kaldı, ne Orta Doğu’da taş üstünde taş bıraktılar. Fransa, Almanya ve İngiltere gibi ülkeler bizdeki ile hiçbir şekilde kıyaslanamayacak kadar küçük terör olayları karşısında bütün kanunlarını değiştirdiler. Güvenlik birimlerine sorgusuz sualsiz vur emri verdiler.

ABD, SUÇÜSTÜ YAKALANDI

Sıra Türkiye’nin yaşadığı teröre gelince, bırakın mücadele etmeyi bir de bu katil güruhu ile iş birliği yapıyorlar, silah veriyorlar, eğitiyorlar ve ülkelerinde koruyup kolluyorlar. Hani terörle ortak mücadele ediyorduk? Hani Türkiye’nin güvenlik kaygılarını anlıyordunuz? Ne oldu şimdi? Bu ABD’nin kepazeliklerine daha ne kadar seyirci kalacağız? Trump denilen rezil adamın bir teröristbaşından “general” diye söz etmesi, onun yazdığı paçavrayı dikkate alması ve ülkesine davet etmesi aslında bir suçüstü halidir. Dünyada neden terör olayları olduğunu, teröristlerin nereden ve kimlerden güç ve imkân bulduğunu açık, net ve kesin şekilde ispatlıyor. Şimdi düşünün, Türkiye de mesela Taliban’ın liderlerini Türkiye’ye davet etse neler olur?

TERÖRİSTBAŞI PAKETLENMELİ

Eğer hukuk denilen bir şey varsa, uluslararası kurum ve kuruluşlar bir önem ve değer ifade ediyorsa, yapılması gereken bellidir. Bu teröristbaşı, bu bebek katili, tıpkı İmralı canisi gibi yakalanıp paketlenmeli ve Türkiye’ye iade edilmelidir. Bunun için her türlü girişim yapılmış, kırmızı bülten çıkarılmıştır. Rüzgâr ekenin fırtına biçeceği unutulmamalıdır. Sayın Cumhurbaşkanının açıklamalarını dinledik. 13 Kasım’da yapılacak görüşmede Trump denilen şeytanın gönderdiği mektup müsveddesinin iade edilmesi de, bu teröristbaşının iadesinin istenmesi de son derece isabetlidir, doğrudur ve haklıdır. ABD’yi yola getirirsek, gerisi kendiliğinden gelir. Avrupa’daki terör seviciler, kan emiciler kendilerine çeki düzen vermek zorunda kalırlar. Rusya ile ilişkilerde de yeni bir denge oluşturur. Zira, Rusya’nın da bizimle yaptığı bütün anlaşmalara rağmen, PKK-YPG ile ilişkilerinde ABD’den geri kalmadığı, ülkesinde terör örgütünün temsilciliklerini açık tuttuğu unutulmamalıdır.

CHP’NİN PERİŞAN HALİ

Bütün bunlar olurken CHP ve yancılarının hâlâ, “Türkiye’nin, Suriye’de ne işi var?” diye tutturmaları, basit siyasi hesaplar uğruna Suriye yönetimine sahip çıkarken hükümete suçlamalarda bulunmaları, ayrı bir vahamettir. Bunları dinlerseniz ABD başta olmak üzere, bölgede bulunan bütün kan emicileri haklı ve doğru, terör örgütlerini masum zannedersiniz. Bir tek Türkiye’nin yanlış yaptığını düşünürsünüz. Bu kadarını terör örgütleri bile söyleyemiyor, ileri gidemiyorlar. CHP için artık söyleyecek söz bulamıyoruz.

BİZ BİZE YETERİZ

Neresinden bakarsak bakalım, hep aynı yere varıyoruz. Bizim güçlü olmaktan, kararlı durmaktan, kendi işimizi kendimiz görmekten, güvenliğimizi, geleceğimizi Türk milletinin iradesinde ve varlığında aramaktan başka çaremiz yoktur. Herkese savaş açalım demiyoruz, ama kimseye de minnet etmeyelim, kimseden bir şey beklemeyelim. Biz bize yeteriz. Hiç kimsenin şüphesi olmasın, bu devran böyle gitmez. Zulüm ile abat olunmaz. Eninde sonunda bu kanlı düzen bozulacak, gözyaşı ve sömürü üzerinden kurulan saltanatlar yıkılacak, yataklık ettikleri terör dönüp kendilerini vuracaktır.

 

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ