“Ben gidiyorum”

Sıtkı Şeremetli

“Ben gidiyorum”

CHP ve HDP’nin projelerinde siyasi figür olan Meral Akşener çeşitli aralıklarla yurt gezileri düzenliyor. Her ziyareti olay oluyor.

"Ben gidiyorum"

CHP ve HDP’nin projelerinde siyasi figür olan Meral Akşener çeşitli aralıklarla yurt gezileri düzenliyor. Her ziyareti olay oluyor. Ya oynadıkları tiyatro deşifre oluyor, ya kendilerini eleştirenlere yanındaki insanlığını yitirmiş kadrosu tekme-tokat saldırıyor. Ya da bir vatandaş ihanetlerini yüzüne vurduğunda cevap veremeden “Ben gidiyorum” tavrını sergiliyor.

Geçtiğimiz günlerde Batman’da aynen bu manzara yaşandı. Sağduyulu bir vatandaş Meral Akşener’e CHP’nin HDP tarafından yapılan çağrıya uyarak Irak ve Suriye tezkeresine “hayır” oyu vermesini gündeme getirdi ve “Şu anda ittifak yaptığınız CHP zihniyeti ve HDP dünkü tezkere olayında kendilerini gösterdiler. Hiç mi burada canınızı sıkan, ‘bunlar yanlış yapıyorlar, biz bunlarla nasıl yol yürüyebiliyoruz’ demediniz?” tepkisini gösterdi. Meral Akşener’in tek verebildiği cevap ise “Ben gidiyorum” oldu. Ve arkasına bile bakmadan çekip gitti…

Meral Akşener Siirt’te de bir hainliğe susmuştur. Geçmişte HDP yöneticiliği yapmış olan alçak bir adam Meral Akşener’in yüzüne “Burası Kürdistan, ne yazık ki Meclis bunu inkâr ediyor” şeklinde bölücülük nutukları attı. Meral Akşener ise bu alçaklığa tepki gösterememiş ve hatta “Sen burayı Kürdistan olarak tarifleyebilirsin” gibi yumuşak bir geçiş yapmıştır. Ülkücüler evinin yanında sadece sloganla kendini protesto ederken onlara “Erkekseniz gelin lan” diye bağırıyordu. Ama karşısında HD(P) KK’lı bir bölücü nutuklar attı ve onu kibarca dinledi. HD(P)KK’lı bir bölücü karşısında onu ilk defa hanımefendi gibi dururken gördüm.

O alçağa “Ne Kürdistan’ı lan” diyemedi…

“Kürdistan küllerinden doğuyor” diyen terörist Demirtaş alçağıyla evinde kahvaltı hayali kuran birinden bu tavrı beklemek de hayal ötesidir.

İP isimli partiden bugüne kadar istifa eden parti kurucularının, milletvekillerinin, genel başkan yardımcılarının, il başkanlarının, belediye başkanlarının, meclis üyelerinin hepsinin ortak gerekçesinin “HD(P)KK ilişkileri, Demirtaş aşkı” olması tesadüf müdür?

Düşünsenize “teröristbaşı Öcalan’ın serbest bırakılmasını isteyen iki kişi” Meral Akşener’in Genel Başkan Yardımcısı olarak, MHP’den istifa ederek bu yapıya gidenlerle birlikte divan kurulunda oturuyor.

CHP’den İP’e “komiser” gibi atanan biri “HDP’yi PKK üzerinden şeytanlaştırmayın” diyor, MHP’den ayrılıp oraya giden biri “HDP yasal, legal parti” diyerek Kemal Kılıçdaroğlu’nun HDP ile çözüm sürecine destek veriyor. Meral Akşener ise her ikisinin söylemlerini onaylayan konuşmalar yapıyor.

“Burası Kürdistan” diyen birine böyle bir parti nasıl tepki göstersin?

Yahu ona-buna tepki göstermelerini bırakıp, partiyi kurarken program taslağındaki “Fırat’ın ötesinin Kürdistan, batısının da Türkiye olarak kalmayacağı asla akıldan çıkarılmamalıdır” ifadeleri hatırlayın. Mesele bu kadar basit. Bunlar aslında gelmiyor, gidiyorlar. Dibe doğru…

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ