BAYRAMI KUTLAYALIM. AMA ONLARI UNTMAYALIM(Sıtkı ŞEREMETLİ)

Sıtkı Şeremetli

BAYRAMI KUTLAYALIM… AMA BU BAYRAMI BOYNU BÜKÜK
OLARAK YAŞAYACAKLARI DA ASLA UNUTMAYALIM..
(Sıtkı ŞEREMETLİ)
(Sevinçlerde,hüzünler de paylaşılırsa değerlidir)
11 ayın sultanı Mübarek Ramazan ayı sona erdi.
Ne mutlu bu ayı layıkı ile değerlendirbilenlere.
Ve RAMAZAN BAYRAMI…
Aile eş,dost,akraba ziyaretleri yapılacak.
Büyüklerin elleri öpülüp hayır duaları alınacak.
Coşkulu Bayram ziyaretleri yapılacak.
Çocuklar yeni elbiselerini,ayakkabılarını giyecek.
Mutlu olacaklar.
Ancaaakk..
Bu bayram gününde asla unutmayın ki Bayram sevincini doya doya yaşayamayanlar da var.
-Bu vatan için can vermiş şehit aileleri ve şehit çocukları var.
Onlar babaları,eşleri olmadan buruk bir bayram yaşayacaklar.
Bayram da önce onları ziyaret edin.
-Depremzede vatandaşlarımız var.Ailelerini,sevdiklerini,evlerini,herşeylerini kaybetmişler.Buruk bir bayram geçirecekler.
Önce onları ziyaret edin.
Yoksul aileler,evlatlarına bayramlık alamayan ana babalar var.
Onlara yardım edin.
Önderimiz,örneğimiz Resulullah(s.a.v)’dır.
Onu örnek alalım.
xxx
Peygamberimiz ve yetim kız
Bir bayram sabahı Medine’de ümmeti ile bayramlaşan Peygamberimiz bir köşede ağlamakta olan küçük bir kız çocuğu görmüş.Elleriyle yüzünü kapatmış bir şekilde ağlıyormuş. Peygamberimiz küçük kızı bu halde görünce dayanamamış ve sormuş: “Yavrucuğum bugün bayram. Bu mutlu günde neden ağlıyorsun?”
Çocuk içini çekerek, başını hiç kaldırmadan ve soruyu soranın kim olduğunu bilmeden cevap vermiş:
“Geçen bayram babam bizimleydi ama artık yok. Son savaşta Peygamberimiz’le yan yana dövüştü, sonuna kadar savaştı ama şehit düştü. Onu çok özlüyorum. İnsan böyle yetim kalınca elbette ağlar.”
Peygamberimiz küçük kızın sözlerine çok üzülmüş. Küçük kızın başını okşayarak şöyle demiş:
“Gözlerinin yaşını sil yavrucuğum. Allah’ın Peygamberi baban, Fatıma ablan, Ayşe de annen olsun istemez misin?”
Küçük kız bu sözleri duyunca yavaşça başını kaldırmış ve karşısında Peygamberimiz’i görünce çok şaşırmış, bir o kadar da sevinmiş. Başını “evet” anlamında sallamış ve Peygamberimiz’in o mübarek elini tutarak O’nun evine doğru yürümeye başlamış.
Eve geldiklerinde Hz. Fatıma ve Hz. Ayşe de bu küçük kızı çok sevmişler. Güzel ve yeni elbiseler giydirmişler, saçlarını taramışlar. Karnını doyurup bayram harçlığı vermişler. Sonra da oynasın diye sokağa, çocukların arasına göndermişler. Çocuklar bu küçük yetim kızı yeni elbiseler içinde ve mutlu bir yüzle görünce çok şaşırmışlar ve sormuşlar:
“Ne oldu sana böyle?” Yetim kız cevap vermiş:
“Benim de bir babam var artık! Hem öyle bir baba ki; eşsiz, benzersiz. Böyle babası olan sevinmez mi?
Şefkatli Ayşe annem var benim. Beni seven, bana yeni elbiseler giydiren Fatma ablam var. Böyle ailesi olan sevinmez mi? Bu yüzden çok mutluyum”.
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ