Ne zaman başı sıkışsa “Tank palet fabrikası” diye tutturuyor…

Tam bir “tükenmişlik sendromu”!

Parti karışık çünkü iyice çuvalladılar, mızrak çuvala da sığmıyor…

İhraçlar, parçalanmalar, gizli işbirliklerinde gizli anayasa hazırlıklarının deşifre olması, anlı şanlı belediyelerdeki rezaletler, kadın tacizleri falan…

Bunaldı Dersimli Kemal Bey… Ne etsin, müflis tüccar, elbette eski defterleri karıştıracak…

Karıştıracak da, yanlış müşterinin hesabına, ikiyüzlü çırakların çalıp çırptığı hesaplara bakıyor beyzadem!

*

Temcit pilavına döndürdü tank paleti fabrikasını…

Belli ki aklında kalan bir o var… Belli ki hafıza kaybı var, belli ki birileri ona yanlış sufle veriyor…

Bir ara O’na, “Bizden kimse terörist cenazelerine katılamaz” bile dedi!

Galiba oturduğu koltukta, il başkanlarına, belediye başkanlarına ve vekillerine hakim değil veya kabak gibi yalan söylüyor!

İl Başkanı Kaftancıoğlu tarafından şov yapmakla suçlanan Barış Yarkadaş, “Canan hanım beni bu işin içine katınca benim de doğal olarak kendisine cevap verme hakkım oldu. Niye? Çünkü ben yavşakça ilişkiyi deşifre ettim. Ortaya çıkarttım, üstüne gittim. Yavşaklığa izin vermeyeceğiz hiçbir koşulda. Öyle bir şey yok” iddiasında bile bulundu.

Oysa o Kemal Bey, millet iradesiyle seçilen 15 Y-CHP’li vekili İP’e kiralayabilmişti!

İş çığırından çıktı, Maltepe, Ümraniye, Avcılar ve Esenler’den sonra Sultangazi örgütünde de taciz skandalı patladıkça, Kemal Bey, “Tank Paleti Fabrikası…” diyor!

*

24 Kasım Öğretmenler Günü’nde, “Mevcut iktidarın peşinden giden öğretmen varsa, kimse kusura bakmasın ben ona öğretmen demem” gibi akla zarar bir açıklama yapmıştı…

Bütün skandalları örtecekler ya…

Vekillerden biri “Ordu Katar’a satıldı” deyiverdi!

Y-CHP’li vekil şuursuzca, “Cumhurbaşkanı ne yazık ki bir kez daha trollerin sosyal medyada ortaya sürmüş olduğu asılsız, yalanlara itibar etmiş ve şahsımı bir kez daha hedef almıştır” deme gafletinde bulunuyor! Pes yani!

O –CHP’li Vekil “Ordu satılmış” dediğinde, yine “Tank Paleti…” geldi Dersimli’nin aklına…

“Katar” dedi, “Gak” dedi, “guk” dedi, yine “Tank Paleti Fabrikası Katar’a satıldı” dedi…

Aslı astarı yoktu…

Araya sokuşturup “Telefonlarımın dinlendiğini biliyorum” diye işi sulandırdı…

Tıpkı İBB Başkanı Bay Müdafa’ya “suikast projesi” gibi…

Tıpkı sinsice hazırladıkları anayasa taslağının deşifre olması gibi… Mızrak çuvala sığmaz olunca…

Kafa karışık, aklı bulanık anlayacağınız! Örgütlerine hâkim değil adam…

Muharrem İnce bile dayanamıyor duruma ve “Bunlar bu kafayla partiyi baraja takarlar” dedi!

*

Kriptolara bolca malzeme verip konuşuyor…

Diyor ki: “Gelecek seçimler partiler arasında değil, demokrasi isteyenlerle otoriter rejim isteyenler arasında geçecek!”

Dersimli Kemal Bey’in ne kendisine, ne partisine ve demokrasiye güveni var…

Bunu itiraf ediyor ağa… Yine ne olduğunu kendisinin bile bilmediği “güçlendirilmiş parlamenter sistem”e sığınıyor…

Karşısındaki de “Güçlendirilmiş parlamenter sistem ne?” demiyor! Danışıklı dövüş!

Dersimli, topluma kutuplaştırmakla meşgul… Proje çünkü kendisi de projeleri de…

İyice bunalmış örgütteki skandallardan… “Saray finanse ettiği yeni partilerle CHP’yi vurmak istiyor” diyor… “RTÜK, sarayın tetikçisi” diyor… Bu sefer aklına “Tank Paleti…” gelmiyor! Sonra aklına gelince yine “Katar’a peşkeş çekildi” demekten kendini alamadı…

Onların da başına “Tan Paleti Fabrikası” düşmediyse, bu sözlerin muhatabı İnce ve Sarıgül’dür…