”Banko Esad’ı tutarım” diyen CHP zihniyeti ve yancıları

”Banko Esad’ı tutarım” diyen CHP zihniyeti ve yancıları

”Banko Esad’ı tutarım” diyen CHP zihniyeti ve yancıları

(YıldırayÇİÇEK)

      SURİYE toprakları üzerinde Türkiye’ye karşı Esad rejiminin, Rusya’nın, ABD’nin ve İran’ın bir ittifak oluşturduğu çok açık ve net. Bunların hiçbiri terör örgütü YPG’ye dokunmuyor ama Türk askerinin hedef alınmasında hepsi ortak noktada birleşiyor. ABD, terör örgütü YPG’ye silah yardımı yapıyor; Rusya, İran, Esad rejimi de terör örgütü YPG’yi pışpışlıyor. Hepsi ağzını açtığında “terör örgütleriyle mücadele ediyoruz” diye de dünyanın aklıyla alay ediyorlar.

Böyle bir ilişkiler ağı içinde Esad’ın rejim güçleri geçtiğimiz hafta askerlerimize saldırmış, 8 şehit vermiştik. Geçtiğimiz gün yine saldırdılar ve 5 askerimizi daha şehit verdik. Böyle bir atmosferde bile Türkiye’de başını CHP’nin çektiği HDP’li, İP’li, SP’li muhalefet, Esad’la görüşme taraftarlığı yapmaktadır. Ve her ağızlarını açtıklarında “Türkiye’nin ne işi var Suriye’de?” diye propaganda yaparak Türkiye’nin terörle mücadele gayretine ayak bağı olmaktadırlar. Ama ABD’ye, Rusya’ya ve İran’a “Suriye’de ne işiniz var?” sorusunu soramamaktadırlar. Siz hiç Kemal Kılıçdaroğlu’nun ABD’ye “Terör örgütü YPG’ye tonlarca silah yardımı nasıl yapabilirsiniz?” diye sorduğu duydunuz mu? Soramaz, çünkü kendisi YPG’yi terör örgütü olarak değil, CHP’nin dostu olarak görüyor.

   “Bugün Suriye’ye savaş açsak banko Esad’ı tutarım” diyenleri CHP’de milletvekili yapan Kemal Kılıçdaroğlu’nun niyeti Türkiye’nin menfaatleri değildir. Öyle olsa, terör örgütü YPG’ye ve Esad rejimine bu derecede sahip çıkmazdı.

Türkiye’deki bu muhalefetin en büyük çelişkisi de Ahmet Davutoğlu’dur. Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Temel Karamollaoğlu “Bizi Suriye bataklığına AKP iktidarı sapladı” diye propaganda yaparken, Suriye politikasının baştan sonra hem Dışişleri Bakanı, hem Başbakan iken mimarı olan Ahmet Davutoğlu ile aralarından su sızmamaktadır. Kemal Kılıçdaroğlu, Ahmet Davutoğlu ile ittifak kuracağını açıklamışken, Meral Akşener parti kurar kurmaz Ahmet Davutoğlu’na 20 milletvekili verebileceğini söylemiştir. Demek ki, dertleri Suriye politikasının yanlışlığı yahut doğruluğu değildir. Tek dertleri, hükümetin şimdiki Suriye politikasına ayak bağı olmaktır. Dünlere dönersek AKP hükümetinin birçok yanlışını sayabiliriz. Bunların çoğu da Ahmet Davutoğlu’nun aklıyla uygulanmış yanlışlardı. Ama AKP hükümeti, terör örgütü YPG’ye karşı doğru bir duruş sergiliyor ve mücadeleye girişiyor, buna ilk karşı çıkan CHP ve yancıları oluyordu.

İşin en tuhaf yanı ise Afrin’de 4600 YPG’li teröristi öldürdüğümüz Zeytin Dalı Harekâtı’na HDP’den bile ilk önce karşı çıkan Meral Akşener’in partisi olmuştu. O dönemin İP Sözcüsü Aytuğ Çıray, partisinin Zeytin Dalı Operasyonu’na karşı çıkışını “Tek adam rejimini kalıcı kılmaktan başka hiçbir amaca hizmet etmeyecek ve beka sorunu yaratabilecek Afrin savaş senaryolarına tamamen karşıyız” sözleriyle ifade etmişti.

Türkiye, Suriye’ye karşı topyekûn bir savaşa girsin, bunlar emin olun Esad’ın tarafını tercih ederler. Zaten bünyelerinde “Bugün Suriye’ye savaş açsak banko Esad’ı tutarım” diyen milletvekillerini barındırıyorlar. CHP içinde terör örgütü YPG’nin tarafını tutmayan bir milletvekili bile yok gibidir.

Ahmet Davutoğlu ile ittifak yapacağını açıklayanların, Ahmet Davutoğlu’na milletvekili vereceğini söyleyenlerin Suriye konusunda ahkâm kesmeye hakkı yoktur. Çünkü niyetleri şer üzerinedir.

Kemal Kılıçdaroğlu “Türkiye’nin en çapsız Dışişleri Bakanı” dediği Ahmet Davutoğlu ile ihanetin safını güçlendirmektedir.

Suriye’de iç karışıklığın çıktığı ilk günden bugüne Ahmet Davutoğlu hangi rolleri üstlenmiş, Suriye konusunda hangi yanıltıcı bilgileri vermiş, arşivleri açıp iyice bir okuyun. ABD’nin bile “Türkiye’deki en iyi adamımız” dediği Ahmet Davutoğlu ile kuracağınız ittifak, neyin hizmetkârı olacaktır?

      “PYD’yi meşru görüyoruz” açıklamasının sahibi Ahmet Davutoğlu ile “YPG terör örgütü değil, vatanını korumaya çalışan oluşum” diyen Kemal Kılıçdaroğlu aynı merkezin ürünüdür. Türkiye bunların aklıyla hareket ederse zaten bölgemizde kesinlikle sözde Kürdistan’ın temelleri atılır. Allah bunlara Türkiye’yi yönetme fırsatı vermesin. Tüm terör örgütleri Türkiye’de etkili ve yetkili hale gelir.

Türkiye hem terör örgütlerine, hem de Esad’ın rejimine haddini gösterecek güçtedir.

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin “Türk milleti gerekirse, artık başka bir seçenek de görülmezse Şam’a girmeyi şimdiden planlamalı ve zalimleri yerle yeksan etmelidir.

      Diyorum ki, yansın Suriye, yıkılsın İdlib, kahrolsun Esad.

      Ocağımıza ateş düşürenlerin ocağı söndürülsün.

      Evlatlarımızı toprağa serenlerin hayat pınarları kurutulsun.

      Bugünün konusu hukuk mukuk değildir, zalimlerin tepesine Türk milletinin çelik iradesi inmelidir.

      Bilinsin ki, Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur.

      Bir Türk de dünyaya bedeldir. Nitekim muhtaç olduğumuz kudret, damarlarımızdaki asil kanda gizlidir.

      Yurdu yaşatmak için can veren kahramanların intikamı mutlaka alınmalı, tertemiz şehit kanı yerde kalmamalıdır.” sözleri, Türkiye’nin duruşunu gösteren irade olmalıdır. Bugün bedel ödemeyenler yarın yine saldıracaktır. Ve bunlar terör örgütü YPG’yi maşa olarak kullanmaya devam edecektir. YPG sevdalısı Kemal Kılıçdaroğlu da elbette bu halden çok memnun olacaktır.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ