Cumhur İttifakı, Cumhurbaşkanı adayını açıklayalı bir sene oldu. MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli “Milliyetçi Hareket Partisi sözünün eridir. 2023’te Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır” dedikten sonra Cumhur İttifakı üzerinden yapılan tartışmalar, üretilen fitneler son buldu. Asıl eğlence “zillet” diye anılan ittifak bünyesinde yaşanıyor.

Aylardır erken seçim isteyen muhalefet kendine aday bile bulamadı. CHP’nin başını çektiği ittifakta resmen siyasi eğlence yaşanıyor. “Hadi yarın seçim yapıyoruz” desen ortada adayları yok ama anket şirketlerine yağdırdıkları parayla Cumhur İttifakı’nı bir kalemde eritiyorlar, kendilerini de göklere çıkarıyorlar.

Aslında nasıl bir siyasi sahtekârlık içinde olduklarını CHP’nin siyaset tarzına bakarak anlayabilirsiniz. CHP aylardır hem kendi seçmeniyle, hem de kamuoyuyla dalga geçiyor.

Geçtiğimiz hafta yine dalga geçmek için rol dağılımı yaptılar.

CHP’nin en etkili isimlerinden olan CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, CHP Çankaya ilçe örgütünün binasının açılışında “Sayın Genel Başkanımız, adayımız, Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun sevgi ve saygılarını iletiyorum. Hepinize saygılar sunuyorum” açıklamasını yaptı.

Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar “Kemal Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanı yapmak bu ülkede; namusu, adaleti yeniden tescil etmek için kol kola, yürek yüreğe çalışarak başaracağız. Çünkü her yerde başardık, burada da başaracağız” açıklamasıyla, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen “İlk seçimde sandık önümüze geldiğinde Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nu Çankaya Köşkü’nün merdivenlerinden köşke oturtacağız” açıklamasıyla bu tiyatroda figüran oldular.

Daha sonra CHP Ankara İl Başkanı Ali Hikmet Akıllı da “Sahada adayınız belli olmadan dolaşmak hiç iyi bir şey değildi, artık daha rahat dolaşıyoruz. Soranlara, ‘Adayımız Kemal Kılıçdaroğlu’ diyoruz” cümleleriyle kesin ve net konuşarak bu tiyatroda üzerine düşeni yaptı.

Sonra baş tiyatrocu Kemal Kılıçdaroğlu tekrar sahne aldı ve “Sayın Kuşoğlu zamansız bir açıklama yapmış, üzülerek haberim oldu… Biz Cumhurbaşkanlığı seçimine Millet İttifakı olarak diğer partilerle birlikte gireceğiz… Onlara danışmadan, onların onayı alınmadan, birlikte karar verilmeden, şu veya bu kişinin aday olacağını açıklaması yanlış oldu” açıklamasını yaptı. Etik rollerini sevsinler senin…

Bir programa konuk olduğunda da “Seçildiğim zaman hakaret etmemek kaydıyla her türlü eleştiriyi yapacaklar, ben de o eleştirilerden ders alacağım” açıklaması yapan ve aynı programda dakikalar sonra yine kıvırarak “CHP’nin şu an bir adayı yok. Cumhurbaşkanı adayını soruyorsunuz değil mi? Şu an CHP’nin adayı şudur ya da şu değildir diye bir şey söylemiyorum” açıklamasını da yapan Kemal Kılıçdaroğlu idi.

Daha önce de kendisine AK Parti sıralarından “Aday ol” diye sataşmalar olunca bunun üzerine “Hangi noktaya geldiniz? Benim aday olup olamayacağımı size kim söyledi?” diye yine açık kapı bırakmıştı.

Bir televizyon programında da “Ortak görüş olursa Cumhurbaşkanı adayı olurum” demişti.

Görüldüğü üzere büyük kıvranma söz konusudur.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, bazı belediye başkanları ve CHP Ankara İl Başkanı, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığını ilan edince, İP Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın da “Bizim gönlümüzden de Meral Akşener’in Cumhurbaşkanı olması geçiyor” açıklamasını yaptı. Koray Aydın’ın bilinçaltı elbette Türkiye’nin geleceğini düşünmekten ziyade “Meral Akşener giderse İP’i nasıl ele geçirebilirim?” şeklinde harekete geçmiştir.

Böyükkkk dava adamı Koray Aydın, yerel seçimlerde CHP, İP ve HD(P)KK ittifakına sesini çıkarmadı ki, bu konuda da siyasi hesap yapmıyor olsun…

CHP-İP böyle bir tiyatro oynarken, kendileri olmazsa CHP ve İP’in bir hiç olduğunu bilen HDP Eş Başkanı Mithat Sancar da önce “Millet İttifakı’na girme talebimiz yoktur” mesajını veriyor, daha sonra “Cumhurbaşkanlığı seçiminde muhalefetle diyaloğa hazırız” diyor.

Ve “HDP’yi yedek güç gören bir hesap varsa bu rafa kaldırılmalı” sözleriyle HDP sopasını göstererek CHP ve diğer yancılarını üstü kapalı “HDP’nin açık ve doğrudan katılımının ve yetkisinin olmayacağı bir Cumhurbaşkanlığı seçiminin başarı konusunda muhalefete vaadi de çok zayıftır, sonrasında demokrasiye geçiş konusunda da çok cılız bir zemin yaratır” sözleriyle tehdit ediyor.

Görüldüğü gibi bu cephede bol bol siyasi tiyatro, tezgâh, diş gösterme, birbirini kontrol etme mevcut…

Bu birbirine benzemezleri yan yana getirerek değişik bir siyasi yaratık üretenler, yarınlarda bunların birbirine karşı Frankenstein olmasının önüne geçemeyecektir.

2023 seçimlerine kadar bunları bir arada tutan karanlık eller emin olun zorlanacaktır. Bunların içindeki kin, nefret, öfke, menfaat ve maşalık görevi inanın önce birbirlerine zehir gibi akacaktır.

Son bir hafta içinde birbirlerine yaptıkları yoklama, güç gösterisi ve siyasi tehdit bunun çok net göstergesidir.

Yerel seçimlerde CHP, HDP, İP ittifakıyla kazandıkları İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de, Adana’da, Mersin’de, Antalya’da çapsızlıkları, beceriksizlikleriyle kalitesiz yönetim anlayışlarını ortaya koymuş olanların Türkiye’ye verebileceği hiçbir şey yoktur. Daha İstanbul’u, Ankara’yı kokutan çöpleri toplamaktan acizler bir de anketlerde buraların belediye başkanlarını “Cumhurbaşkanı adayı olsun” diye yarıştırıyorlar. Allah akıl, fikir ve ahlak versin…

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu’ndan habersiz onun için “Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu” demeyeceğine göre, Kemal Kılıçdaroğlu neyin tiyatrosunu oynuyor?

Gerçi CHP kimi Cumhurbaşkanı adayı yaparsa yapsın Muharrem İnce’ye yaptıkları gibi kendi medyalarına “Başımıza bela mı edeceksin, neden bu kadar gösteriyorsun?” diye ambargo koyacaklardır.

CHP, HDP, İP şimdi birbirini yokluyor. Birbirine güç gösterisi yapıyorlar. Deva, Gelecek, Saadet, Demokrat gibi diğer küsurat partiler de “bunlar ne talimat verecek?” diye ağızlarının içine bakıyor.

Velhasıl Ajans çalıyor, CHP, HDP, İP ve kuyrukları oynuyor. Meselenin özeti budur.