Amerika yolcusu kalmasın!

Amerika yolcusu kalmasın!

Amerika yolcusu kalmasın!

          MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin Kılıçdaroğlu, ABD’ye gitti, New York’ta sokağa düştü, gizli ve gizemli toplantılar yaptı, Pensilvanya istikametini takip ederek sekiz saatlik bir süre içinde de ortadan kayboldu.

Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyareti şaibelidir, A’dan Z’ye şüphelidir.

          Hangi sözleri aldığı, hangi sözleri verdiği, Cumhurbaşkanı adaylığı için kimlerle dirsek teması içinde olduğu, izin ve icazet maksadıyla hangi kapıları aşındırdığı az çok malumumuzdur.” Şeklinde tarif ettiği ve değerlendirdiği Kemal Kılıçdaroğlu’nun şüpheli, şaibeli, başarısız, vizyonsuz, icazet aradığı ABD ziyaretinden hemen sonra ABD Büyükelçisiyle bir ayda dört kere görüşme rekoru tartışılan Meral Akşener de ABD’ye bir heyet göndermiş… Biri geliyor, diğeri gidiyor…

İP Uluslararası Politikalar Başkanı Ahmet Kamil Erozan ve yardımcısı Mehmet Ali Karamemiş ikilisi, Kemal Kılıçdaroğlu’nun icazet aradığı yollarda çift dikiş yapacak herhâlde?

İP heyeti de acaba Kemal Kılıçdaroğlu’nun 8 saatlik kaybolduğu yerde mi kaybolacak?

İP’i kurduğu günden bu yana Amerikancı bir politika takip eden Meral Akşener, zillet ittifakının adayını belirleme sürecinde her havayı kokluyor ve teneffüs ediyor.

Amerikancı politikalarına örnek mi?

Afrin’de 4600 YPG’li teröristin öldürüldüğü Zeytin Dalı Operasyonu’na CHP ve HDP’den bile önce karşı çıkarak dönemin İP Sözcüsü ve Genel Sekreteri Aytun Çıray’a “Tek adam rejimini kalıcı kılmaktan başka hiçbir amaca hizmet etmeyecek ve beka sorunu yaratabilecek Afrin savaş senaryolarına tamamen karşıyız” dedirtti.

ABD’nin alınmasına şiddetle karşı çıktığı S-400’ler konusunda Türkiye ise Rusya ile kurduğu asimetrik ilişki modelinden sıyrılmalı, kendisini kırılgan hale getiren S400’lerden acilen kurtulmalı” açıklamasını yapmıştı.

          “Libya’da ne işimiz var?” diyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun izlerini takip ederek, partisine Libya tezkeresinde ‘Hayır’ oyu verdirerek Türkiye’ye “Libya’dan askerlerinizi çekin” çağrısında bulunan ABD’nin gözüne girme çabaları vermişti.

Rusya ve Ukrayna savaşı konusunda Türkiye’yi Rusya’ya yaptırım uygulamaya davet ederek, Ukrayna’ya sürekli yardımlarda bulunarak Rusya’ya karşı savaşı devam ettirmesini isteyen ABD’ye yine kuyruk sallamıştı.

Yerel seçimlerde CHP-HD(P)KK ile ittifakına yancılık yaparak yine Amerikancı politikayı benimsemiş, Amerika ziyaretlerinde CIA yetkilileriyle düşüp kalkan terörist Demirtaş’ın serbest bırakılmasını ve onunla kahvaltı hayalini tüm dünyaya duyurarak ABD’ye yine siyasi uyum mesajını vermişti.

ABD’nin sürekli serbest bırakılmasını istediği, kendinin “En mülayim kuzenimiz” şeklinde tarif ettiği Osman Kavala’nın serbest bırakılmasını isteyerek yine Amerikancı çizgisini sürdürmüştü.

Bir ayda dört kere ABD Büyükelçisiyle görüşen Meral Akşener’in Amerikancı çizgisine vereceğimiz örnek çoktur. Ama bu özet bile her şeyin anlaşılmasına yetecektir.

İP’in Ünal Çeviköz’ü diye bilinen Ahmet Kamil Erozan da Amerikancı çizgi için tam ölçülere uygun bir isimdir. Zaten Akşener, ABD Büyükelçisi ile her görüşmesinde onu yanında bulundurdu.

Ahmet Kamil Erozan birçok skandala imza atmış birisidir. İki yıl önce ortada hiçbir seçim gündemi yokken “Bütçeyi tasarruflu kullanın, çünkü yılın ikinci yarısında biz devralacağız” demişti. Hatta Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Erozan’a, “Peki, şunu sormak istiyorum Sayın Erozan. ‘Bütçeyi iktisatlı kullanın, yılın ikinci yarısında biz alacağız’ dediniz. Hayrola? Ne oluyor? Siz de mi Biden’dan umut bekliyorsunuz yoksa? Ülkede seçim yok. Seçim olsa da iktidarın size verilmeyeceğini biliyorsunuz. Yoksa darbe beklentiniz mi var?” cevabını vermişti.

Antalya’da Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba’yı ilk kez buluşturan toplantı hakkında Türkiye’nin tutumunu “Bu ara buluculuk değil olsa olsa ‘photo occasion’ olur. Masa bu ise anlamlı bir ev sahipliği de yapamadığımız ve cepheleşmeyi güçlendirdiğimiz maalesef aşikâr. Küçük bir yuvarlak masa bulunamamış mı?” şeklinde abuk sabuk yorumlayan oydu.

CHP, İP, SP ve HDP’nin, anayasa profesörü İbrahim Kaboğlu öncülüğünde hazırladığı anayasa taslağı toplantılarına İP’ten temsilci olarak katılan oydu.

TBMM’ye soru önergesi vererek Libya’ya kaç asker, kaç MİT mensubu, hangi silahları gönderdiğimizi öğrenmek isteyen Ahmet Kamil Erozan acaba bunları ABD’ye giderken dosya hâlinde mi götürecekti?

Meral Akşener tam adamını bulmuş yani…

CIA’in yasal penceresi olarak bilinen NED’in desteklediği Denge Denetleme Ağı’nın önde gelen ismi Selda Tandoğan Demirel ne oldu bu arada Akşener? İP’in kurucusu ve senin başdanışmanındı…

Şimdi daha derin mi çalışıyor?

Nerelerde, sesi soluğu çıkmıyor?

Yoksa o da heyet içinde ABD’ye gizli mi gidiyor ya da heyeti orada mı karşılayacak? ABD Başkanı Joe Biden ile samimi pozları olan o değil miydi?

Her yol Amerika’ya çıkıyor…

          “Meral Akşener’e sahip çıkın, onu koruyun” diyen de Pensilvanya’da değil mi? Hadi bakalım ABD pazarınız şen olsun…

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ