Yeniçağ isminde bir gazete var. Şimdi bayilerde bulunmuyor, internet üzerinden yayın yapıyorlar. Yıllarca MHP içinde “Muhaliflerin sesi” olarak faaliyet yürüttüler. Aslında muhaliflerin değil “MHP’yi ele geçirmek” isteyen güçlerin sesiydiler. MHP üzerinde yapmadık kara propaganda, çevirmedik dolap bırakmamışlardı. MHP’ye her türlü iftirayı attılar, Ülkücü Hareketi karıştırmak için yalanları gerçek gibi servis ettiler.

MHP’yi ele geçirmek, MHP’ye zarar vermek için önlerine kim geldiyse desteklediler. Ama hepsinde de başarısız oldular. Gün geldi Namık Kemal Zeybek’i desteklediler, o şimdi başka partide. Gün geldi Ramiz Ongun’u desteklediler, o şimdi başka partide. Gün geldi Ümit Özdağ’ı desteklediler, o şimdi başka partide… Gün geldi Koray Aydın’ı desteklediler, o da şimdi başka partide…

1 Kasım 2015 seçimleri sonrası FETÖ’nün MHP’yi ele geçirme operasyonuna omuz verip, Meral Akşener’i desteklediler. Son kozlarını da oynayıp başarılı olamayınca onunla birlikte İP isimli partiye geçtiler. Yeniçağ sahibi Ahmet Çelik şimdi Meral Akşener’in İP isimli partisinde milletvekili… Gazetesi de İP’in çizgisinde CHP ve HDP propagandaları yapıyor.

CHP ve İP, HDP’ye muhtaç olduğu için onu incitecek zerre yorumda bulunmuyorlar. Çünkü şimdi hepsi HDP sayesinde kazanılmış CHP Belediyelerinde rant paylaştığı için CHP ve HDP’nin terör seviciliğine resmen destek veriyorlar.

Meral Akşener’in tetikçisi olan Yeniçağ Gazetesi yazarı Yavuz Selim Demirağ bunun son örneği oldu.

HDP Milletvekili Garo Paylan’ın da bulunduğu yayına katılan Yavuz Selim Demirağ, “Bir kere bağlama çalan adamdan, türkü söyleyen adamdan zarar gelmez. Selahattin Demirtaş’ın ben türkülerini dinledim, bağlamasını dinledim. HDP’nin Türkiye partisi olması yolunda çok ciddi adımlar attı. Ben Selahattin Demirtaş’ın son dönemlerdeki açıklamalarını tarihi buluyorum. ‘Çanakkale şehitlerini ziyaret etmeliyiz, onlara dua etmeliyiz’ bu çok güzel bir adım” yorumunda bulunmuş…

Yavuz Selim Demirağ adlı PKK seviciye sormak lazım.

          Terörist Demirtaş, “PKK’lı gençlerin ölüsüne de, dirisine de sahip çıkacağız”, “PKK’lıların cenaze törenlerine gitmeyen HDP milletvekillerine soruşturma açtırırım”, “Başkan Apo’nun heykelini dikeceğiz” derken bağlama çalıp, türkü söylemiyor muydu?

          Mesela ben türkü söyleyip, bağlama çalsam ve “Yavuz Selim Demirağ’ı öldürün” diye katil azmettirsem, “Bir kere bağlama çalan adamdan, türkü söyleyen adamdan zarar gelmez” sözünün ışığında suçsuz mu olacağım?

Yavuz Selim Demirağ’ın zekâ düzeyini hiçbir hukuk düzeninde bulmak mümkün değildir.

Mahsun Kırmızıgül bir gün, “Demet Akalın Mihriban türküsünü okumuş. Bence iyi etmiş. Bu ülkede keşke herkes türkü söyleyebilse. Türküler geçmişle gelecek arasındaki en önemli köprüdür. Üstad Neşet Ertaş ne demiş; Nerde bir türkü söyleyen görürsen korkma yanına otur. Çünkü kötü insanların türküleri yoktur” içeriğinde bir twit atmıştı.

Parodi ve mizah sayfası olarak açılan Av.Ergün KAZANIR ise o twitin altına, “Alakası yok, 25 tane suç dosyası olan müvekkilim var, Zahidem’i söylese oturur ağlarsın” cevabını yazmıştı.

Hendek-Çukur olaylarında PKK’lı teröristleri HDP Eşbaşkanı olarak azmettiren kimdi?

Bağlama çalan, türkü söyleyen Selahattin Demirtaş değil mi?

Mesela terörist Demirtaş 793 askerimizin ve polisimizin şehit olduğu, yüzlerce sivilin öldüğü, yaralandığı Hendek- Çukur olaylarında PKK’lı teröristleri azmettirirken şu sözleri bağlama çalarak, türkü çığırarak söylemiştir:

“Şanlı direniş gösteriyoruz. Bu direniş kazanacaktır. Böyle hendek, çukur diyerek küçümsemeye çalışanlar da dönüp tarihe baksınlar.”

“Hendek kazanların ellerinden öpüyorum.”

“Gençler hendek kazıyormuş, halk barikat kuruyormuş. Başka bir yol gösterin, onu yapsınlar.”

“Gazetelerine bir bakın. Büyük temizlik operasyonuymuş. Silip süpürme operasyonuymuş. Siz kimsiniz ya? Kimi nereden süpürüyorsunuz? Siz ancak bu toprakların kanalizasyonunu temizlersiniz. Başka da bir şeyi temizleyemezsiniz.”

“Bugün küçümsediğiniz barikat, hendek dediğiniz şey darbeye karşı direniştir. Darbe yapılmıştır. Buna karşı toplum sessiz mi kalacak?”

“Cizre, Sur, Nusaybin, Silopi kahramanca direniyor. Bu halk boyun eğmiyor. Yarın Kürt halkının tarihi yazıldığında bugünler çok özel olarak tarihe not düşülecektir. Cizre, Sur, Silvan, Nusaybin, Gever, Kerboran, Derik, Silopi, Şırnak… Gerçekten tarih yazıyorlar”

Bu kadar askerimizi, polisimizi şehit ettireceksin, masum insanları öldürteceksin, İmralı-Kandil köpekliği yapacaksın sonra bağlama çalarak, türkü söyleyerek Yavuz Selim Demirağ gibi tipler tarafından adeta Neşet Ertaş gibi pazarlanacaksın…

Aklımızla, vicdanımızla alay ediyorlar…

Meral Akşener “Demirtaş’ı serbest bırakın” derse “Selahattin Demirtaş ile evimde kahvaltı yapmak isterim” derse onun Yeniçağ’daki tetikçisi Yavuz Selim Demirağ da elbette “Bir kere bağlama çalan adamdan, türkü söyleyen adamdan zarar gelmez” diyerek cila işlerine girişir.

          Yavuz Selim Demirağ terörist Demirtaş ile Çanakkale şehitliğini kirletmeye dair iğrenç düşünceyi bırak da, onun serbest bırakılmasını isteyen Meral Akşener, Aytun Çıray, Yavuz Ağıralioğlu, Bahadır Erdem, Hasan Subaşı gibi isimlerinden oluşan İP heyetiyle cezaevini ziyaret edin de terörist Demirtaş size bir bağlama çalsın, bir türkü söylesin…

Bir zamanlar PKK’ya karşı kalemi ve diliyle ölümüne mücadele eden, daha sonra PKK’nın safına geçen Yılmaz Özdil geçmişte terörist Demirtaş’ı sazı üzerinden parlatmaya çalışanlarla, “Başınızı omzuna yaslamak istediğiniz hassas lider selocan’dan ege türküleri, azz sonra… “Biji” izlemeye devam edin sayın seyirciler!” şeklinde dalga geçiyor, sonra yazısını “Siz siz olun. Kalaşnikofa şarjör olmayın” diye uyarıyla bitiriyordu.

          Biz de sizi uyaralım. Aman dikkat edin cezaevi ziyaretiniz esnasında sazı kalaşnikofa, türküleri de kurşuna dönüşmesin… Meral Akşener daha Başbakan olacak…

MHP’nin Ülkücülüğünü, Türk milliyetçiliğini sorgulayanların geldiği son nokta PKK’lı teröristlerin avukatlığı oldu. Nasıl bir savrulma, nasıl bir maske düşme halidir bu böyle…

Meral Akşener MHP’de iken Demirtaş’a “Ey gafiller Öcalan’ın heykelini yapan elleri kırarız.” diyordu. İP Genel Başkanı olunca “ Demirtaş’ı serbest bırakın. Kahvaltı yapalım” diyor…

Yavuz Selim Demirağ sen de bu aşka keman çal olur mu?

Ama sizin kahvaltınıza gelmeyecek- gelemeyecek o terörist…

“Son Şarkıyı Çal Kemancı