Kemal Kılıçdaroğlu “Hain” diye anılabilecek biri mi?

Hem de katıksız…

HDP, PKK, YPG, PYD, FETÖ, DHKP-C, MLKP ilişkilerine bakınca, alenen sergilediği Atatürk düşmanlığına ve Atatürk’ün düşünce mirasını “Bizi hala 1930’ların CHP’si gibi görmeyin. Dünya değişiyor, biz de değişiyoruz. Yeni şeyler söylüyoruz“ sözleri ve uygulamalarıyla CHP’den temizlemesine bakıldığında rahatlıkla bu sıfatı hak edecek birisi olduğunu düşünüyoruz. Zaten bu düşüncemizi de içeriğini doldurarak örnekleriyle defalarca yazdık. Herkes de bu “hain” durumunu yazıyor, konuşuyor zaten…

CHP’li yazar-yorumcu Yılmaz Özdil bile geçtiğimiz gün Nokta TV isimli YouTube kanalına konuk olarak “Kuvayı Milliye ruhundan olduğuna inandığımız, toplumda karşılığı bulunan bütün CHP milletvekillerini yok ettiler. Nasıl olacak? Ben dikkat ediyorum, adam Atatürkçü ise partiden atıyorlar. Bu nasıl Atatürk partisi? Mustafa Kemal gelse partiden ihraç edecekler. Böyle parti olur mu ya?” açıklamalarını yaptı.

CHP’li Yılmaz Özdil’in Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeni CHP’sini bu şekilde eleştirdiği gün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trabzon’da açılış programı vardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan kurdele kesimi sırasında bir çocuğun kendisine seslendiğini farkederek yanına çağırdı. Çocuğun derdini dinledi. Çocuk bir şeyler anlatmaya devam edip mikrofona yönelince, kendisine uzatılan mikrofona “Arkadaşlar, Cumhurbaşkanı amcamızın karşısındaki bu Bay Kemal hain hain. Adam burada. En iyi adam. Ona oyununuzu verin. O en büyük” cümlelerini kurdu. Tamamen kendiliğinden gelişen bir olaydı.

Trabzon’da bir çocuk Kemal Kılıçdaroğlu’na “hain” derken, Kemal Kılıçdaroğlu da İzmit Belediyesi’nce düzenlenen bir açılış töreninde çoban kardeşi PKK mayınıyla parçalanmış kişinin ağabeyine “Senin bacını s….” diye kameraların önünde ağır küfür eden İP Milletvekili Lütfü Türkkan ile beraber kurdele kesiyordu.

CHP ve kuyruklarını ürettiği eylem ve söylemlerle ahmağa çeviren “malum AJANS” Kemal Kılıçdaroğlu’nun küfürbaz Lütfü Türkkan’la yan yana poz verdiği dakikalarda “Trabzon’daki çocuk üzerinden harekete geçiyoruz” mesajıyla hepsini harekete geçirdi. Kemal Kılıçdaroğlu, Ahmet Davutoğlu, Gültekin Uysal, CHP’li troller, yazarlar, yorumcular, televizyonlar, haber siteleri adeta seferberlik başlattı.

“Çocuklar siyasette istismar edilmezmiş…”

“10 yaşındaki çocuk kullanılarak Kemal Kılıçdaroğlu’na hain dedirttirilmiş…”

“Çocuk kullanılarak siyasette nefret, kin, siyasi nezaketsizlik tohumları ekilmemeliymiş…”

Malum Ajans, CHP ve kuyruklarına bu ve benzer propagandaları yaptırırken keşke aynı saatlerde şehit ağabeyine “Senin bacını s…m” diyerek küfür eden Lütfü Türkkan isimli ahlaksız Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanında olmasaydı. Ajans ayrı ahmak, bu propagandaları yapanlar ise onlardan daha da ahmak…

CHP ve kuyruklarının tamamı Lütfü Türkkan’ın ağır küfürlerine susup, hatta açıkça destek verenler değil miydi?

Daha geçen hafta Sedef Kabaş’ın Cumhurbaşkanına yönelik hakaretlerini “demokrasi, özgürlük, fikir hürriyeti” gibi kavramlarla süsleyenler bunlar değil miydi?

         “Cumhurbaşkanına hakareti suç gören” yasayı değiştirmek isteyen ve “Cumhurbaşkanına hakaret suç olmasın” diyen ruh hastaları bunlar değil mi?

         “Haber sunucusu, televizyon programcısı, iletişim ve siyaset bilimci, eğitmen ve danışmanı” sıfatını taşıyan 52 yaşındaki Sedef Kabaş’ın “Büyükbaş-Ahır” temalı hakaretlerini normal, 10 yaşındaki çocuğun “hain” demesini seferberlikle linç haline dönüştüren değişik ruh hastası siyaset yığınlarıyla muhatap oluyoruz.

Bu yığınların Lütfü Türkkan’ın ağır küfürleri karşısında, Sedef Kabaş’ın hakaretleri karşısında hukuki ve ahlaki bir duruşları olsaydı, 10 yaşındaki çocuğun ifadeleri karşısında belki AK Partili yetkililere söyleyecek sözleri olurdu.

Ama şehidin ağabeyine “Senin bacını s…m” küfrünü etmiş ahlaksız adamla aynı gün poz verip, 10 yaşındaki çocuk üzerinden “çocuk pedagojisi” nutukları atmak inanın sağlıklı akıl işi değildir.

Bence “çocuk pedagojisi” 10 yaşındaki bir çocuğun Kemal Kılıçdaroğlu’na niçin “hain”, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a niçin “amca” dediğini incelemelidir.

Kemal Kılıçdaroğlu ve siyasi kuyrukları bu konularda ikiyüzlüdür, hiçbir samimiyetleri yoktur ve hiçbir konuda ahlaki duruş sahibi değillerdir.

Kendinden olmayanlara her türlü hakaret edilir, iftira atılır, onuru, şerefiyle oynanır bunlar destekler, yayarlar ama kendilerine yönelik en ufak kötü bir muhataplık olur ise dünyayı ayağa kaldırırlar.

Kemal Kılıçdaroğlu ve siyasi kuyrukları 10 yaşındaki çocuk üzerinden siyasi algı kazanımı yapma kurnazlığını bırakıp, niye kendilerinin tüm küfürbazlara, iftiracılara sahip çıktığının hesabını vermelidir.

Kemal Kılıçdaroğlu da ayrıca 7’den 77’ye niçin birçok kişinin kendine “hain” dediğini sorgulamalıdır.

Bebek katili olan terör örgütü PKK’ya özellikle son 7 yıldır her manada sahip çıkması olabilir mi? (Öncesi de var ama bu kadar açıktan sahip çıkmıyordu)

         “Hendek kazanların ellerinden öpüyorum” diye azmettirdiği PKK’lı teröristlere askerlerimizi, polislerimizi şehit ettirip binlerce çocuğu yetim-öksüz bırakmış terörist Demirtaş’a sahip çıkması olabilir mi?

Özellikle Kürt kökenli vatandaşlarımızın çocuklarını Kandil’e kaçırmaya, onların terörist olmasına, dağlarda tecavüze uğramasına, uyuşturucu müptelası olmasına aracılık eden HD(P)KK’ya zerre tepki göstermemesi, çocuklarını HDP’den isteyen anne ve babalara zerre destek vermemesi olabilir mi?

Suriye’de yüzlerce askerimizi şehit eden Suriye’nin PKK kolu olan PYD-YPG’ye sürekli sahip çıkıp “YPG’yi terör örgütü olarak görmüyoruz”, “Türkiye’nin beka problemi yok. YPG bize saldırmaz” açıklamalarından dolayı olabilir mi?

         “Sırtımızı PKK’ya, YPG’ye, PYD’ye yasladık” diyen HDP ile her konuda ittifak ve işbirliği yapmış olması olabilir mi?

O kadar çok örnek var ki, Kemal Kılıçdaroğlu’nun “hain” diye anılması inanın sekmez ve tam yerini bulur.

10 yaşındaki çocuğun diline “Hain” diye düşen Kemal Kılıçdaroğlu bu konuda kendini sorgulayacak mıdır?

Cumhur İttifakı mensuplarına, şehit yakınlarına, askerimize, polisimize her türlü hakareti, küfürü edenlere sahip çıkan Kemal Kılıçdaroğlu kendi özeleştirisini yapacak mıdır?

Keşke 10 yaşındaki çocuk Kemal Kılıçdaroğlu gibi biriyle kendi zihniyetini, dilini kirletmeseydi.

Çocuk psikolojisi ve pedagojisi 10 yaşındaki çocuğun Kemal Kılıçdaroğlu’na niçin böyle baktığını izah edebilir mi?

Siyaset bilimi de bize Kemal Kılıçdaroğlu’nun niçin hep ihanetle, hainlikle anıldığını izah edebilir mi?

Zaten bu iki konudaki yetkili ve uzmanından gelecek cevap Kemal Kılıçdaroğlu’nun maskesini bir kez daha düşürmeye yetecektir.