Türkiye aşıların yola çıkması ile birlikte koronavirüs salgını ile mücadelede hem dünyada bu hamleyi ilk yapan ülkeler arasında yer alıyor, hem de virüsün etkilerini yok etme noktasında yeni ve ileri bir aşamaya geçiyor. Bugünkü şartlarda bu beladan kurtulmanın tek yolunun aşı olduğu herkes tarafından kabul edilmektedir. Bunun yanında, alınan ve uygulanan tedbirleri de elbette devam ettireceğiz. Nitekim yeni kararlarla birlikte vaka ve hasta sayılarında önemli düşüşler olduğu bizzat Sayın Sağlık Bakanı tarafından açıklanmıştır. Gerekirse bu tedbirlere ilaveler de yapılabileceğini hem uzmanlar söylüyor, hem de hükümet bu konuda her türlü hazırlığı yapıyor.

AŞIDA DA ÖNCELİK ALACAĞIZ

Bu gelişmeler her ne kadar zillet güruhunun hoşuna gitmese de, Türk milleti için ümit vericidir. Zilletin milletten bulamadığı iktidarı, milli irade dışındaki her yerde ve her şeyde aramakta ısrarlı olduğunu ibretle görüyoruz. Virüsü bile siyaset malzemesi yaptılar ve beklediler ki, hükümet bunun altında kalsın ve kendilerine istismar edebilecekleri, milletin zihnini bulandırabilecekleri bir malzeme çıksın. Yine yanlış hesap yaptılar, yine yanıldılar, yine sukutuhayale uğradılar. Şimdi de aşı konusunda bir kafa karışıklığı oluşturmaya çabalıyorlar. Fiyatından tutun da aşı sayılarına kadar her şeyi kurcalayıp, milleti yanıltabilecekleri bir şey bulmak için çırpınıyorlar. Neden Alman aşısı almadığımızı dillerine dolamışlardı, anlaşıldı ki orada da bir problem yok ve gerekli bağlantılar yapılmış. Önümüzdeki haftalarda ve aylarda Türkiye’nin aşı konusunda da dünyada öncelik alacağını göreceğiz. Aşı karşıtlığı yapanları da unutmuyoruz. Bu kadar bilim adamı aşının şu aşamada tek çare olduğunu söylerken, birilerinin hâlâ aşıyı karalamaya çalışması sadece bir ayıp değil, aynı zamanda ağır bir suçtur.

İŞ BİRLİĞİ HERKESİN MENFAATİNE

Türkiye büyük, güçlü ve iddialı bir devlettir ve bunu da kararlı duruşu ve uygulamalarıyla her alanda göstermektedir. Bölgesinde ve dünyada belirleyici ve etkili bir konumdadır. Bunun yeni dünya düzeninde bize büyük avantajlar sağlayacağı muhakkaktır. AB ve ABD’nin Türkiye’yi sıkıştırma ve yükselişini önleme gayretlerinin sonuç vermediğini kısa zamanda görmeleri ile birlikte her şey tersine dönecektir. Türkiye ile çatışmak yerine eşit şartlarda iş birliği yapmanın herkesin faydasına olacağını anlamaları fazla uzun sürmeyecektir, zaten bunun işaretleri de gelmeye başlamıştır.

ORADAN ORAYA SAVRULUYORLAR

Sayın Bahçeli, “Türkiye’nin en önemli sorunu iç cephesinde açılan gediklerdir” diyor. Biz de aynı kanaatte olduğumuzu her zaman anlatmaya çalıştık. Kendi ülkesinin gelişmesinden, etkin duruma gelmesinden rahatsız olan, bunun önünü kesmek için millet ve vatan düşmanlarına malzeme veren ve onlarla kol kola yürüyen bir muhalefet anlayışından söz ediyoruz. Hâlâ yeni hükümet sistemi ile kavga ediyor, hâlâ erken seçim abuklukları ile vakit geçiriyorlar. Bu da yetmiyor, teröristlerle masa kurmaktan tutun da, birlikte anayasa hazırlamaya, oradan organ ve uyuşturucu mafyasından vergi alınması gibi duyan herkesi hayrete düşüren açıklamalara kadar oradan oraya savruluyorlar. Kravatlı terörist Demirtaş’ın resmi avukatları bile bunlar kadar çırpınmıyor. İçine düştükleri çıkmaz ve perişan hâlleri kendi içlerinde bile büyük sorunlar doğuruyor. Bunlardan ülkeye ve millete nasıl bir fayda gelebilir? Kendilerine faydaları yok ki, başkasına olsun.

HERKES İŞİNE BAKSIN

Türkiye silkinme, toparlanma, ayağa kalkma ve lider ülke olma hamlesini başarıyla götürüyor ve büyük mesafeler aldı. Ankara merkezli bir bakış açısıyla siyaset üretilmesinin tek ve en garantili çıkış yolu olduğunun kabul edilip devlet politikası hâline getirildiğini büyük bir memnuniyetle izliyoruz.

Cumhur İttifakı bu ülkenin varlığının ve birliğinin teminatı olmakla kalmamış, aynı zamanda tarihin akışını değiştirmiştir. Yeni hükümet sisteminin ülkemize katkısı, milletimize faydası istisnasız her alanda kendini net bir şekilde göstermektedir.

CHP ve yancılarının bütün gayretine rağmen siyasete seviye ve ilke de kazandırılmıştır. Kargaşa, kavga, kaos çıkarma gayretleri sonuçsuz kalmış, ülkenin birliği, bütünlüğü, devletin bekası her şart altında korunmuş ve kollanmıştır. Herkes işine baksın. Türkiye’nin zilletle kaybedecek zamanı yoktur. Yolumuz doğru, hedefimiz berraktır.

CHP VE YANCILARI VAKİT KAYBI

Her gün ve her konuda net olarak görüyoruz ki, CHP ve yancılarından bu ülke ve millet için hayırlı ve faydalı bir şey beklemek beyhudedir.

Onlar sadece karalamak, aldatmak, kriz çıkarmak ve yıkmak için varlar ve bu uğurda feda edemeyecekleri hiçbir şey yoktur. Dolayısı ile söylediklerine kulak vermek, ciddiye almak sadece vakit kaybıdır. Yine söylüyorum, CHP ve yancıları eğer bu ülke için iyi bir şey yapmak istiyorlarsa, gölge etmesinler yeter.