Dünden bugüne 50 yıllık bir dava hareketi’nin kısa analizi..
TÜRKİYE’NİN TEK VE SON ÜMİDİ MHP VE ÜLKÜ OCAKLARI’DIR
(Sıtkı ŞEREMETLİ)
Bugünün Ülkücülerine,MHP sancağı altında bulunanlara sesleniyorum:
”Göreviniz büyüktür.Olaylara sıradan bir siyasi bir gelişme olarak asla bakmayın.Sizler haklı bir dava hareketinin mensuplarısınız.Bu dava size kendi öz vatanında yıllarca zulüm görmüş mazlum ağabeylerinizin,inançları uğruna canlarını veren şehitlerinizin emanetidir.”
xxx
Dün(1980)öncesi Ülkücülerin de içinde yer aldığı kavgayı ”Sağ-Sol kavgası”olarak değerlendirenler var.Bugün Ülkücülerinde içinde yer aldığı mücadeleye ”Sıradan bir particilik mücadelesi olarak”bakanlar var.
Bu yanlış!..Gerçekler böyle değil..
Bakın geçmişte yaşananlara..
ATATÜR’TEN TÜRKEŞ’E..
Atatürk Gençliğe hitabesinde diyorki;
”İstiklâl ve cumhuriyetine kasdedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.”
1980 öncesi durum aynı böyleydi.
Okullar,iş yerleri,mahalleler,şehirler Komünist militanlar tarafından tarafından işgal edilmişti.İslam’a saygı,devlete sadakat,millete sevgi,vatana bağlılık kalmamıştı.
Polisin,askerin,devlet kadrolarının içine Marksist-Leninist hainler sızmıştı.
Öte yandan ülkeyi yönetenler acz içindeydi.
Arkalarında Emperyalist güçlerin bulunduğu onlarca taşeron Sol-Sosyalist-Marksist silahlı örgüt son dönemece girmişti.Silahlı ayaklanma başlamıştı.T.C devleti yıkılacak,Türkiye’nin bağımsızlığı yok edilip bir ”Demirperde Ülkesi”haline dönüştürülecekti.
İşte tam böyle bir ortamda Alpaslan Türkeş’in çağrısı ile ÜLKÜCÜLER çıktı ortaya.
Kurtuluş savaşının Kuvay-ı Milliye Hareketi’ne eş değer bir hareketti bu.
ALPASLAN TÜRKEŞ’İN ÇAĞRISI
Atatürk’ün Türk Gençliğine yaptığı çağrıyı şimdi Alpaslan TÜRKEŞ yapıyordu.
Ve damarlarında asil Türk kanı,kalplerinde yüce Allah sevgisi olan gençlik bu sese kulak verdi.Türk Gençliği MHP ve ÜLKÜ OCAKLARI çatısı altında terk yumruk oldu.
Marksist-Lenist-Komünist örgütler ağa babalıklarını yapan devletlerin ellerine verdiği silahlarlaÜlkücülere saldırmaya,ülkenin dört bir yanında Ülkücüleri öldürmeye başladılar.
SAVAŞ GİBİ..
Artık bir savaş hali vardı.
Ülkücüler bütün çaresizliklerine,yokluklarına rağmen iman kuvveti ile vatan savunmasına başladılar.
Öldüler..Öldürüldüler ama yılmadılar.
Çile çektiler,işkence gördüler,istikballerinden oldular,ama asla geri adım atmadılar.
Zafer Ülkücülerin ve Türk Milleti’nin oldu.
Türkiye esir bir Demirperde ülkesi olmadı.Bu,Ülkücü mücadelenin sayesinde olmuştur.
Komünizm çöktü.
Sonra,Kapitalist ABD çıktı sahneye..Emperyalist ABD’nin işbirlikçileri darbe ile 12 Eylül 1980’de ülke yönetimini ele geçirdiler.Ülkücüleri zindanlara koyup işkence ile yok etmeye çalıştılar.”
YENİ DÖNEM
1980 sonrası yeni dönemde ”Peki şimdi ne olacak?”dediler.
”Artık Ülkücülük de bitti”dediler.
Zannediyorlardı ki,MHP ve Ülkü Ocakları Komünizm ile mücadele amacı ile kurulmuştur.Ve Komünizm bitince Ülkücülük de bitecektir.Ya da darbelerin zulmü karşısında Ülkücüler yılgınlık gösterecektir.
Ama gerçek böyle değildi.
3.YOL;”TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ”
Ülkücüler,Milliyetçi Hareketçiler bir dönem sonlanırken şunları söylediler:
”Biz Komünizme,Kapitalizme ve her türlü yabancı ideolojiye karşı Milli değerlerini koruyan,3.yol olan Türk Milliyetçiliğinin savunucularıyız.
Bizim kavgamız Türklüğün ve Türk Milleti’nin varlık kavgasıdır.Bizim kavgamız Nizam-ı Alem kavgasıdır.”
Yanıldıklarını anladılar.
MHP ve Ülkücülük bitmedi.
TÜRKEŞ ÖLDÜ,ÜLKÜCÜLÜK BİTTİ
Sonra..Başbuğ Alpaslan TÜRKEŞ vefat etti.
Yeniden sesler yükselmeye başladı:
”Türkeş öldü,MHP ve Ülkü Ocakları bu defa tamamen bitti”
Milyonlar karlı bir nisan günü göz yaşları altında Başbuğlarını toprağa verirken hep birlikte yemin ettiler;
”Rahat uyu Başbuğum emanetini sonsuza dek yaşatacağız.”
Gafiller ve Hainler şu gerçeği anlayamıyorlardı:
”Binlerce yıldır Türk’ü yok etmeye çalışan DÜŞMAN vardı.Öte yandan Türklüğün varlık kavgasını veren kahramanlar da hep oldu.Bundan sonrada Türk’ün düşmanları hep olacaktır.Buna karşın Türk’ü-Türklüğü savunan ÜLKÜCÜLER de hep var olacaktır.”
Daha sonra MHP ve Ülkücüler yeni örgütlenmelerini tamamladılar.Devlet Bahçeli ile yürüyüşlerine devam ettiler.
Bugünlere geldik.
Bugün yaşadığımız manzaraya bakın;
AB-ABD,
FETÖ-PKK,
iÇİMİZDEKİ HAİNLER..
Yeni düşmanlar,yeni saldırılar..
Ve bunların karşısında,Türkiye’nin yanında yer alan en büyük,örgütlü ve inançlı güç yine MHP ve ÜLKÜ OCAKLARI..
Tarih tekerrür ediyor ve bundan sonra da etmeye devam edecek.
Bugünün Ülkücülerine,MHP sancağı altında bulunanlara sesleniyorum:
”Göreviniz büyüktür.Olaylara sıradan bir siyasi bir gelişme olarak asla bakmayın.Zaman zaman sizi içinizden bölmeye çalışıyorlar.Sizi Emperyalizmin emri ile kurulmuş yeni partilere taşımaya çalışıyorlar.İnanmayın,kanmayın!Unutmayın ki,MHP’nin dışında bir başka partide asla ÜLKÜCÜLÜK olmaz!..Sizler haklı bir dava hareketinin mensuplarısınız.Bu dava size kendi öz vatanında yıllarca zulüm görmüş mazlum ağabeylerinizin,inançları uğruna canlarını veren şehitlerinizin emanetidir.Geçmişten size ter temiz bir bayrak teslim edilmiştir.Bu bayrağı gelecek nesillere yine ter temiz teslim etmelisiniz.