12 EYLÜL ANILARI(Sıtkı ŞEREMETLİ)

Sıtkı Şeremetli

12 EYLÜL ANILARI
Yeni nesil gençler Ülkücülerin neler yaşadığını bilmiyor.Ama bilmeleri gerekir.12 Eylül darbe döneminde Ülkücülere yapılan işkence ve zulmün iyi bilinmesi gerekir.Bu çile ve fedakarlıklar bilinmeden Ülkücü ve Ülkücülük hakkında hüküm verilemez..
FALAKA,FİLİSTİN ASKISI,ELEKTİRİK BAŞTA OLMAK ÜZERE HER TÜRLÜ İŞKENCEYİ UYGULUYORLARDI.ÜLKÜCÜ GENÇ,”ALLAH..ALLAH..”DİYE BAĞIRDIKÇA,İŞKENCECİLER DE “BURADA ALLAH YOK,BİZ VARIZ,ALLAH YOK PAYGAMBER  İZİNDE”DİYORLARDI ŞEREFSİZCE GÜLEREK..
(Sıtkı ŞEREMETLİ)
12 Eylül darbesi olmuştu.
Ülkücüler tek tek tutuklanarak göz altına alınıyordu.
Sözde güvenlik güçleri! adaleti aramıyorlardı.
Sorgu odalarından geçiriyorlardı Ülkücüleri tek tek..
Tek arzuları vardı:Ülkücülere zulmetmek,Ülkücüleri suçlu gibi göstermeye çalışmak..
ÜLKÜCÜ GENCE NASIL İŞKENCE YAPTILAR?
Sordukları sorulara istedikleri cevapları alamayınca yere yatırdılar.Gelişigüzel yumrukluyorlardı.Kalın bir bağ ile ellerinden,boynundan ve karın bölgesinden sıkıca bağladılar.Vücudunun üst bölgesini hareket ettirebilmesi mümkün değildi.Bir başka bağ ile de ayaklarından tavana doğra bağladılar.
Bu kadarı bile büyük acı çekmesi için yeterli idi.
Ama onlar(İşkenceciler) bu kadarını yeterli bulmadılar.
Çelik coplar ardı ardına yukarı doğru dik duran ayaklarının altına inmeye başladı.
Vuruyor,vuruyor,sürekli vuruyorlardı..
Dayanmak elbetteki çok zordu.
Ama o dayanmak zorunda idi.
EN ESKİ İŞKENCE METODU FALAKA
Aradan yarım saat geçti.Ayaklarının altı şişmiş artık hiç bir şey hissetmez olmuştu.
İşkenceciler profesyoneldi.Bu işi çok iyi biliyorlardı.Nitekim falakayı durdurdular ve onu çözdüler.Yere su döküp burada sürekli zıplayarak hareket etmesini istediler.
Bu,ayaktaki şişliğin(coptan kaynaklanan)inmesini ve ayağın yarılıp kanamasını önlerdi.
Öyle ya,ayakta bir yara olursa işkence nasıl devam ederdi?
Ya da bu durum daha sonra alınması muhtemel bir işkence raporunda onlara zarar verebilirdi(Gerçi rapor alma imkanı falan da yoktu.Ama kendilerince böyle bir tedbir alıyorlardı.)
Sonra tekrar yatırıp bağladılar.Bir süre ellerindeki cop ile ayaklarının altına küçük darbeler indirdiler.Bunu ayaktaki şişliğin daha kısa zamanda inmesi için yaptılar.
Ve yine art arda coplar inmeye başladı ayak tabanlarına.
Bu da bir saat kadar sürdü.
Falaka sonunda yeniden çözdüklerinde yürüyemiyordu.
Dört kişi kucaklayıp günlerdir kaldığı hücreye bıraktılar
TÜRKEŞ BEYİ SUÇLA KURTUL
Karanlıkta kapı aralığından sızan ince ışıkta ayaklarına baktı.Gerçekten çok şişmişti.Öte yandan büyük acı duyuyordu.O gece ve ertesi gün öğle saatlerine kadar acı içinde kıvrandı durdu.
Bu işkenceler yaklaşık bir hafta sürdü.
Sürekli pişmanlık duyduğunu,mensubu olmaktan gurur duyduğu Ülkü Ocakları ve MHP’nin devleti ele geçirmeye çalışan bir terör örgütü olduğunu ve Alpaslan Türkeş’in bu örgütün başı olduğunu söylemesini istiyorlardı.Tabi öte yandan da işlenmiş ya da işlenmemiş pek çok faili meçhul olayın kendi adına ya da arkadaşları adına failliğini üstlenmesini istiyorlardı.
DİĞER İŞKENCE METODLARI
Dedik ya işkenceciler profesyoneldi.
Bir haftanın ardından diğer metodları uygulamaya başladılar Ülkücü gence..
Onlar da şöyleydi:
FİLİSTİN ASKISI’na astılar.Bu insanlık tarihinin çok eskiden beri bilinen en vahşi işkence metodlarından birisiydi.Ellerini arkadan bağlayıp koltuk altlarından duvara astılar.Dakikalarca,saatlerce Filistin askısında Ülkücü genç inim inim inlerken işkenceciler karşısına geçip alçakça güldüler,kahkahalar attılar.
ELEKTİRİK verdiler.Tekrar tekrar işkence odasına aldılar.Kuru ve kalın zemine yatırdılar.Önce elinin küçük serçe parmağına bir kablo bağladılar.Aynı kablonun diğer ucunu ise erkeklik uzvuna bağladılar.Ve kabloların bağlı olduğu manyetoyu yavaş yavaş çalıştırdılar.
İşkence gören gencin tüm vücudu verilen elektirik ile sarsılıyor,titriyor ve büyük bir acı yaşıyordu.Verilen elektirik elbetteki öldürücü değildi ama verdiği acı dayanılmaz ölçülerde idi.
Ve işkenceciler,acı çeken genç feryad ederken yine kahkalarla gülüyorlardı.
Ülkücü genç acı içinde feryaT ediyordu:
“ALLAH..ALLAH..”
İşkenceciler de cevap veriyordu:
“Sus ulan İb.. Allah 5 gün izine gitti.Burada Allah yok biz varız..”(Tevbe haşaa)
30 gün boyunca bu işkenceler aralıksız devam etti.
(SITKI ŞEREMETLİ’NİN -12 EYLÜL ANILARI- KİTABINDAN ALINMIŞTIR)
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ