Zilletin yancıları

Sıtkı Şeremetli

Zilletin yancıları
(Orhan KARATAŞ)YEREL seçimler için son viraja yaklaşırken, durumdan vazife çıkaran yancılar, sıranın kendilerine geldiğini düşünmüş olacaklar ki, harekete geçtiler. Bu yancıların kimler olduğunu haber sayfalarından ibretle okuyoruz. İsimlerini, sıfatlarını, sicillerini biliyoruz, kendilerini tanıyoruz ve hiç şaşırmıyoruz. Siyaset hayatlarında birilerine malzeme olmaktan ileri gidemediler, yine aynı yerdeler. Ne vefa biliyorlar, ne kimseye bir hayırları dokunuyor. Kerametleri kendilerinden menkul.

BÜLENT ARINÇ YENİDEN SAHNEDE

Başı her zamanki gibi Bülent Arınç çekiyor. Epey zamandır, ortalıkta görünmüyordu. Manisa’da sahne almış. Hedefinde Cumhur İttifakı var. Görevi fitne çıkarmak, uyumu bozmak ve yüzde yüz olacağı artık iyice anlaşılan başarıya engel olmak. Cumhur İttifakı’nın MHP’li Belediye Başkan Adayı Cengiz Ergün’ü hedef almış. Tıpkı zilletti oluşturanlar gibi, eski defterleri karıştırıp iflas etmiş siyasetine dayanak aramış. Haddini de, hakkını da çok ama çok aşmış. Hak ettiği cevabı almış, ama zillete malzeme olmaktan da kurtulamamış. MHP düşmanlığı bu muhteremin genlerinde var. Ne önyargılarından kurtulabiliyor, ne saplantılarını aşabiliyor. Daha önce de boyunu aşan laflar etti. Haddi bildirildi, ama ne fayda. Her fırsatta kin kusuyor. Şimdi de fitne ve fesat peşinde. İmralı’daki bebek katili bu muhterem için makuldür. HDP’liler bu adam için gözyaşlarıyla anlatılacak kadar masumdur. Dağdaki katil teröristler, bu vatandaş için mahzundur. Ama MHP’lilere, ülkücülere sıra gelince kendini kaybeder. Her zaman söylediğimizi tekrarlayalım: Herkes varlık sebebinin gereğini yerine getiriyor. Bülent Arınç’ın varlık sebebi de hainlere arka çıkmak, Türk milliyetçilerine kin kusmak. Kendisinin yalnız olmadığının, aynı şekilde fitne ve fesat çıkarmak için çabalayan başka trollerin de bulunduğunun farkındayız. Umarız ve dileriz ki, sabırları daha fazla zorlamazlar.

ÜLKÜLERİ MENFAATLERİYLE SINIRLI

Zilletin yancıları elbette bunlarla sınırlı değil. Bir de bize benzeyip bizden olmayanlar var. Ne acıdır ki, onlar da ne vefa biliyorlar, ne hatır sayıyorlar. Her şey kendi varlıklarıyla, kendi küçük menfaatleriyle sınırlı. Her zaman yük oldular, her zaman problem oluşturdular. Kimine soyadının hatırına, kimine geçmişe olan saygı adına sessiz kalındı. Akılları başlarına gelir diye beklendi. Ancak, onlar bu asil duruşu da istismar edip kirletmeye başladılar. Birkaç kişiler, ama zannedersiniz, bütün ülkücüleri ve milliyetçileri onlar temsil ediyor. Ülküleri kendi menfaatleriyle, milliyetçilikleri kendi egolarıyla sınırlı. Toplanıp Mansur Yavaş’ın yanına gitmişler. Hani şu, MHP’yi CHP’lileşmekle suçlayıp yollarını ayıran, sonra da CHP’nin kapısında yatan Mansur Yavaş’tan söz ediyoruz. Şimdilerde adaylığından çok sorunlu ve bir türlü izah edemediği ilişkileri ve marifetleri ile gündemde olan Mansur Yavaş’ı kast ediyoruz. Bunların arasında soyadı bizim için çok özel olan isimlerin bulunması, çok üzüntü vericidir. Ama ne yaparlarsa yapsınlar, ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar bir şey değişmeyecektir. Onlar taşıdıkları soyadının altında eziledursunlar, biz o soyadını taşıdıkları büyüklerimizi rehber bilip, yollarından yürümeye devam edeceğiz.

KÖKLERİ DIŞARIDA UZANTILARI İÇERİDE

Kalan iki haftadan az zaman içinde kim bilir daha neler görecek, neler duyacağız. Asırlar geçiyor, çağlar değişiyor ama niyetler, hedefler aynı kalıyor. Çanakkale’de yendiklerimiz şanslarını tekrar deniyor. Akıl ve izan sahibi herkes güzel ülkemizin, Çanakkale Savaşlarında olduğu gibi, kalleş bir kuşatmaya alındığını görüyor ve söylüyor. Bu kuşatmanın asıl sahipleri dışarıda, uzantıları içeridedir. Dikkatli olmak ve kalan zamanda sergilenecek oyunları bozmak zorundayız. Yeni bir Çanakkale destanı ile bu kuşatmayı yarmak, bu zillete geçit vermemek bir vatan görevi haline gelmiştir. CUMHUR İTTİFAKI YÜKSELEN BAYRAKTIR Bütün bunlar son çırpınışlardır. Zillet ittifakına şer odaklarını da dahil etmeleri bir şeyi değiştirmeyecektir. Sayın Bahçeli’nin belirttiği gibi, Cumhur İttifakı, 104 yıl önce düşman gemilerini Çanakkale’nin derin sularına sırtındaki 215 okkalık mermiyle gömen Seyit Onbaşı’nı n dileğidir. Cumhur İttifakı, cumhurla cumhuriyeti en üst ve müstesna düzeyde kucaklaştıran iradenin simgesidir. Cumhur İttifakı Mete Han’dan Atilla’ya, Bilge Kağan’dan Osman Gazi’ye, Fatih’ten Abdülhamid Han’a, Mustafa Kemal’den bugüne ve nice gelecek asırlara kadar çarpan yürek, devleşen cesaret, yükselen bayraktır. Bu vesile ile 104 yıl önce Çanakkale’yi geçilmez yapan kahramanlara, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, bütün şehitlerimize ve gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Allah onlardan razı olsun.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ