Uzayda ne işimiz var..?

Sıtkı Şeremetli

Uzayda ne işimiz var..?

‘Uzayda izi olmayanın dünyada sözü olmayacak’ –Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Serdar Hüseyin Yıldırım

Aralık 2018’de Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Türkiye Uzay Ajansı kurulmuştu. Ajans Ocak 2019’da da “Milli Uzay Programı Çalıştayı” gerçekleştirmişti ancak bu güne kadar çalıştay hakkında plan-program- projeler üzerine bir açıklama yapılmamıştı. Salı günü Türkiye Uzay çalışmaları üzerine Cumhurbaşkanı tarafınca yapılan ilk açıklamalar, bu haftanın gündemine oturdu.

Siyaset ötesinde yer alan ve ülkenin gelişimini ifade eden bir çalışmanın, siyaset ötesinde bir başarı değerlendirmesi ile karşılanması gerekirken elbette ki orantısız muhalefet yine boy gösterdi… Çünkü teröristi ile saf tuttukları ülkenin menfaatini gözetecek halleri yok, değil mi..? CHP’nin klasik orada ne işimiz var cümlesi, yeni konuya uyarlanarak *“Uzayda ne işimiz var”* oldu. Ne işimiz var dedikleri her yerde attığımız her adımla küresel arenada güç kazandık, varlığımızı perçinledik. Haliyle küresel düşmanların canını sıkan bu durum, yurt içinde kukla gibi kullandıkları muhalefetin diline vuruyor…

CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın, CHP’nin aydın maskesi altındaki cahiliyeyi bir kez daha ilan edercesine “Memlekette her işimiz bitti, yerli uçağı ve yerli arabayı yaptık, şimdi de elhamdülillah Milli Uzay Programı ile yola devam ediyoruz” sözlerini sarf etti. Memleket yönetmeyi, çirkef bir siyasetten ibaret sanıyorlar. O sebeple çağın şartları, gelişimler, teknolojik hamleler, güvenlik gereksinimi, hizmet ve benzeri politikaları gereksiz görüyorlar. Bu vizyonsuzlukla da ülke yönetimine talipler ve maalesef ana muhalefetteler… Ana muhalefet, ülkenin gelişimi için iktidarı zorlamalı iken bizim ana muhalefet “ne gerek var yahu otur da çamur savaşı yapalım” diyor… Bunlar söze gelince matbaanın geç gelişini, ballandıra ballandıra siyasetlerine katarak cahillik tanımları yaparlar. Ama o cahilliğin emanetçisi olduklarının farkına varmazlar. Tabi bu tavra cahillik demek iyi niyetli bir yaklaşım, bir de hain deyince gocunuyorlar ya cahillik diyelim… Onlar ülke hayrına olan her şeyin karşısında olup, ülkenin teröristiyle aynı cümleyi kurmaktan çekinmese de, hain demeyelim gocunmasınlar.

İşte bu cahiliye sahnesinde, ezber propagandalarıyla fakir edebiyatı yapıyorlar. Ülkede dört gözle kolladıkları intihar vakalarını, leş siyasetlerine meze ediyorlar. Sanmayın ki milleti düşünüyorlar… Bunlar milletin acılarını siyaset malzemesi olarak kullanıyor. Yani niyetleri vatandaşın refaha ermesi değil, bunlar siyasetlerinin ana malzemesi olan vatandaşın sıkıntısının bitmesini istemez. Görüntü de bunu kanıtlıyor. Ülke gelişim için ataklarında bulunmazsa, milli projelere imza atmazsa nasıl yükselsin ekonomi… “Kitabımı içkimi alayım, köşeme kurulayım oturduğum yerden bolca eleştireyim…” diyen aydın(!) kimliklerin laf salatasıyla mı yürüyecek bu gemi..? Her milli hamleye eleştiri yöneltiyorlar ama ortada eleştiri dışında bir fikir üretimi, sunumu yok… Köstek siyaseti dışında, iyi bir yönetim için bir şeyler üretiyorlar mı..? Arada ütopik fikirleri sunup, rezil olup saldırıya devam ediyorlar… Ana Muhalefet(!) liderinin virüs tedbirleri kapsamında kahvehaneler için sunduğu o muhteşem fikri hatırlayalım mesela… Ya da uyuşturucu mafyalarından vergi alma fikri… Çöp bir zihniyet çöp üretiyor ama ülke hayrına tek bir fikir ya da tebrik yok… Çünkü niyet ülke yönetmek değil ülke çökertmek… Bunların çöplüğünden geçinip, akıllara zarar fikirleri ile mazlum siyaseti yaparak yahut tiye alıp gelişimi eleştirenler de var. Öyleyse Uzay araştırma ve çalışmalarının insanlığa kazandırdıklarından bahsederek, uzay çalışmalarının değil bunlar karşısında yapılan eleştirilerin gereksiz olduğunu vurgulayalım.

*Uzay çalışmaları sayesinde; Televizyon, cep telefonu, güneş enerjisi paletleri, uzaktan kumandalar, dalgıç dalış tüpleri, mikrodalga fırınlar, çizilmez camlar, tıptaki MR cihazı, ultrason cihazı, kulak termometresi, kanser detektörü, yapay kalp pompası ve daha nicesi geliştirildi. Uzay çalışmaları insanlığa çok şey kazandırırken bu çalışmalara yatırım yapan ülkeleri de küresel arenada güçlendirerek ekonomisini yükseltti. Bu gün uzay çalışmalarında olmayan ve uzayda bulunmayan ülkeler için birkaç sene içinde fakirleşmek ve hatta sömürgeleşmek kaçınılmazdır. Tabi CHP zihniyetine göre sömürge olmamız gerekiyor ama elbette ki kadim Türk Devleti CHP vizyonsuzluğu ile yönetilemez. Türkiye, son dönemde öncelikli olarak Türk Devletleri birlik çizgisinde bir güç ilanı yaparken, “orada ne işimiz var?” denen yerlere giderek bölgesel güç olduğunu da küresel arenada perçinledi.

*Şimdi yerkürede attığımız her adımı gök kubbeye yükseltmek için aslında çok geç kaldığımız Uzay Araştırmalarında yer almak, elzem bir durum. Cumhuriyetimizin 100. Yılı olan 2023’te, Ay’a ilk temasın gerçekleştirilmesi hedefleniyor. 2028’de ise milli roketimizle ilk fırlatma gerçekleştirilerek, Ay’a iniş gerçekleştirilecek. *Uzayda Al Bayrağımızı temsil edecek bir yıldızın işlendiği logo ile Lider Devlet Bahçeli’nin dediği gibi parmak uçlarımız yere değerken yıldızlara dokunacağız ve cihana vurduğumuz mührü uzaya da vuracağız.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ