ÜNİVERSETİMİZ

VE KİLİT TAŞI

(Ramazan KARACA)

Kilit taşı tabirini biliriz, yönetimlerin en üstünde bulunan ve gücü elinde tutan anlamında kullanılır. Üniversitelerde de kilit taşı rektördür. Yani sorumluluğunu üstlendiği üniversiteyi ayakta tutan, sağlam olduğunda yükü ne kadar ağır olursa olsun taşıyabilecek ve o derecede işlevini sürdürebilecek bir fonksiyonu vardır. Bu girişten sonra şimdi gelelim bizim üniversiteye…

Ancak meramımı daha iyi anlatabilmek için verdiğim örneğin içeriğine bir iki ekleme daha yapmak istiyorum. “Kilit taşı” mimari olarak da kemer, köprü gibi yapıların en tepesine yerleştirilen son taştır. Diğer taşları bağlayan, yapıyı ayakta tutan anahtar taştır. O yüzden varlığı ve fonksiyonu anlamında çok çok değerlidir.

Bizim Balıkesir Üniversitesi’nin kilit taşı olan Prof. Dr. İlter Kuş işte bu anlamda son derece isabetli bir kilit taşı olmuştur ve dost düşman hemen hemen herkesin takdirini ve sempatisini kazanmıştır. Ben ilk günlerinden itibaren yaptığı çalışmaları gözlemleyen ve takip eden bir gazeteci, bir programcı, bir hasta, bir hasta yakını olarak her şeye şahit olan birisiyim. Bir de zaman zaman Üniversite’den dönerken, şehre gitmek isteyen öğrencilerden arabama alarak onları konuşturarak da gözlem yapma imkânım oluyor. Burada çalışanlardan birçok tanıdığım var ve onların da görüşlerini alıyorum. Öyle oturduğum yerden bunları yazmak için klavye başına geçmiş değilim.

Göreve ilk atandığında zaten Rektör Yardımcılığı yaptığı için belli bir tecrübeye sahipti ve elbette ki bu bir avantajdı. Ardından aklına kim gelirse hemen hemen şehrin bütün dinamikleriyle nitelikli görüşmeler yaparak bu anlamda neler yapabileceğiyle ilgili bir ön hazırlık safhasına girdi. Daha ilk günlerde bir söz vererek Üniversite Hastanesi’ne Acil Servis’in devreye girmesi için çalışmalara başladı ve verilen tarihte bu girişim gerçekleşti. “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” özdeyişinin ilk örneğiydi bu kendisi için…

Görev süresi devam ettikçe, projeleri, icraatları ve yaptıklarıyla dikkat çekmeye başladı. Yıllar içinde kamuoyunda oluşan “Üniversite-şehir entegrasyonu istenen düzeyde değil” algısı kırıldı ve bu sözü dile getirenler bile bunun artık değiştiğini açıklamaya başladılar. Bütün bu yazdıklarım üstte belirttiğim gibi benim gözlemlerim içinde ve programlarımda da konuşulmuş konulardı.

Böylesi bir minvalde devam eden çalışmalarla Rektör İlter Kuş’un hemen hemen her gün dillendirdiği bir yeni projesine ve gerçekleşmiş bir icraatına şahit olmaya başladık. Defalarca gittiği Ankara’da; başta Milletvekilleri olmak üzere görüşmeleri ve yine onlarla Büyükşehir Belediye Başkanı ile birlikte YÖK ve Bakanlık temasları sonrasında Üniversite için oldukça önemli kazanımlar elde edilmesi sağlanmıştır. Bütün bu yapılanları sayabilirim burada da ama buna köşemiz yetmeyebilir. Ben bütün şehrimizi ilgilendiren bölümü olan Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nden biraz bahsetmek istiyorum.

Yukarıda bahsettiğim gözlemlerimden bir bölümdür burası ve nereden nereye geldiğiyle ilgili bir iki cümlem olacak. Yazımın başında da söylediğim gibi öncelikle acil servisle başlandı ve arkasından da Yoğun Bakım Servisi, Altıeylül Semt Polikliniği, COVİD-19 Yoğun Bakım Servisi ve Tanı Merkezi, 70 yeni öğretim üyesi 156 asistan doktor, 235 yeni sağlık personeli ve 100 yataklı hastane ek bina projesi kazandırılmış oldu.

Özellikle son günlerde Genel Cerrahi ve Kalp Damar Cerrahi Bölümleriyle ilkleri gerçekleştirerek yapılanlar Balıkesir dışına da yayılmaya başladı.

Yazının çok fazla uzamaması için hemen ana başlıklarıyla geçebileceğim; Öğrenci odaklı yönetim, Teknokent ve performansı, mezun istihdam ofisleri, Veterinerlik Fakültesi ile hayvancılıkta “Üreten Türkiye’nin üreten üniversitesi” konularını ekleyebiliriz. Bu gelişimler yeni yeni fakülte ve bölümlerle devam ediyor.

İşte bir “Kilit Taşı” gücü ve enerjisi nispetinde taşıdıkları özetle böyle… Peki, “Bütün bu saydıklarının yanında Üniversite’nin hiç negatiflikleri yok mu?” diye sormak tabii ki hakkınızdır. Ona da şöyle cevap vereyim: ‘Elbette ki var, ancak hepsi bilinen sıkıntılar ve bu sıkıntılar da her platformda dile getiriliyor. Çözümleri için de yerel ve genel anlamda üzerinde duruluyor’ diye özetleyebilirim…