Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı istifa açıklaması sonrası doğal olarak tüm Türkiye ani gelişen bu olayın peşine düştü. Hatta diğer ülkelerin medyasında bu olay büyük ilgi gördü. Bol bol komplo teorileri, yalanlar, iftiralar, hayaller, dedikodular, şüpheler, tahminler birbirini kovaladı. Olayın ana muhatapları dışında hiç kimse neler yaşandığını bilmiyordu ve olayı anlamadı.

Berat Albayrak’ın milyonlarca takipçisi olan sosyal medya hesabı Twitter’i kapatıp, açıklamayı diğer sosyal medya hesabı Instagram üzerinden yapması da “acaba sosyal medya hesapları hacklendi mi, onun adına hackerler açıklama mı yapıyor?” sorgusunu da yanında getirmişti. Bu merak ve sorgulamalar, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın ertesi akşam yaptığı “Bilindiği gibi 8 Kasım 2020 Pazar akşamı Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Albayrak, sosyal medya hesaplarından birinde, sağlık nedenleriyle görevden affını isteyen bir açıklama yayınlamıştır. Cumhurbaşkanımız tarafından yapılan değerlendirme sonunda, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın görevden af talebi kabul edilmiştir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur” açıklamasıyla son bulmuş ve istifa olayı netleşmişti.

CHP’nin başını çektiği 6’lı Ganyan muhalefeti, bu istifa olayını istismar edebilmek, kendine zafer payı çıkarabilmek adına her türlü propaganda yöntemine başvurdu. Ama seçtikleri yöntem hep kara ve gri propaganda yöntemi oldu.

Hele MHP’nin adının karıştırıldığı bir propaganda vardı ki tam evlere şenlikti. Berat Albayrak istifa ettikten sonra bazı gazetelerin, televizyonların ve haber sayfalarının internet sayfalarından piyasaya sürdükleri propaganda aynen şu şekildeydi: “Bülent Arınç Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı bir görüşmede, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın görevine devam etmesi halinde yaklaşık 30-40 milletvekilinin DEVA Partisi ve Gelecek Partisi’ne geçeceklerini iletti.”

MHP kulisi kim?

Kendi yarattıkları hayalet!

Akıllarınca fırsat bu fırsat diyerek MHP üzerinden dikkat yaratıp, Deva ve Gelecek isimli CHP’nin proje figüranlarını parlatmaya çalıştılar. “MHP kulislerinden gelen bilgiye göre…” diyerek bu haberi hazırlayan ahmak kimse gerçekten çok merak ettim. Hadi bu uydurma haberde MHP’yi konu mankeni yapmalarını geçtik. ‘Deva’sı olmayan ‘Gelecek’ isimli ne idüğü belirsiz partilere geçecek 30-40 ahmak milletvekili var mı, onu daha çok merak ettim. Çünkü “pakette milletvekili” servisinin sadece CHP’de olduğunu biliyoruz.

Elbette muhalefetin görevi, hükümeti ve bakanlarını eleştirilmesi gereken yerde eleştirmektir. Demokrasiyle yönetilen ülkelerde buna kimsenin itirazı olmaz. Hazine ve Maliye Bakanı hangi ülkede olursa olsun en çok eleştiri alan, tüm dikkatlerin üzerinde olduğu bir bakanlıktır.

Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da önceki bakanlarda olduğu gibi çok eleştirilmiş bir görev süreci yaşadı. Ama CHP’nin başını çektiği Türkiye’deki 6’lı Ganyan muhalefeti bazen eleştiri boyutunu ahlaksızlık sınırlarını aşarak göstermiştir. CHP’nin başındaki Kemal Kılıçdaroğlu isimli şahsın, ABD seçimlerinin daha resmi sonuçları açıklanmadan Joe Biden’e kutlama mesajı yayınlayıp, “Sizinle çalışmayı dört gözle bekliyoruz” yalakalığı yapıp, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı ve bakanlarına gösterdiği saygısızlıkların bir kıyaslanmasının yapılması ve bu manadaki saldırganlıklarının ahlaki boyutunun ölçülmesi gerekiyor. İşte o zaman tam olarak ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılır.

CHP’nin başını çektiği Türkiye’deki 6’lı Ganyan muhalefeti yeri geliyor askeri darbeden, yeri geliyor ekonomik darbeden, yeri geliyor terör darbesinden medet umuyor. Arzu ve hedefleri ‘yeter ki hükümet devrilsin’ düşüncesiyle şekilleniyor… Hep değişik alanlardan Türkiye’ye darbe peşindeler. ABD’nin yeni başkanı Joe Biden’e dünyada en hızlı kutlama mesajı çeken Kemal Kılıçdaroğlu’nun sinyali de bunun içindir. Berat Albayrak gitmiş, Lütfü Elvan gelmiş bunlar için inanın fark etmez. Yarın ekonomide iyileştirici adımlar atılsın, güçlü bir ekonomik düzen kendini hissettirsin bundan rahatsız olacak işte yine bu muhalefet anlayışıdır.

Koronavirüs salgınından dolayı dünya genelinde olduğu gibi, Türkiye’de de ekonomik sıkıntılar kendini hissettirmiştir. Kimsenin ülke ekonomisinin sıkıntılı hali karşısında üç maymun rolü oynadığı da yoktur. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ülke ekonomisini iyileştirme arayışı da ‘damat’ düzeyinde aile ferdi olmasına rağmen Berat Albayrak’ı bile istifa sürecine götürmüş ve istifası da bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul görmüştür. Berat Albayrak gerek Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı iken, gerekse Hazine ve Maliye Bakanı iken başardıklarını yahut başaramadıklarını, yaptıklarını yahut yapamadıklarını geride bırakarak siyasi hayatına son noktayı koymuştur. İstifa açıklamasında çok net ifade ettiği de bu olmuştur. Ama yarınlarda neler olur onu kestirmek şimdiden zor görünüyor. Çünkü bu konuda bir sis perdesi oluşmuştur.

Berat Albayrak kendi siyasi-sosyal yaşam kararını elbette kendisi verecektir. Fakat Türkiye’nin dikkat etmesi gereken, iyi niyetli olmadığını ülkede yaşanan her olayda göstermiş olan bu muhalefetin “surda gedik açtık” şeklindeki ukala tavrı olmalıdır. Bu ukala tavır ile ABD Başkanı Joe Biden’e dünyada ilk sinyal gönderme arasında uyumlu bir sinsilik vardır.

Şunu unutmayın, terör örgütlerinin kan kaynattıkları tencerelerinin altına odun taşıyan bu muhalefetin, halkımızın yemek tenceresiyle bir alakası yoktur. Sadece ihanetlerini örtbas etmek için ekonomi alanında istismar yapmaktadır. Atatürk’ün ölüm yıldönümü olan 10 Kasım’da bile Türkiye’yi bölmeye çalışanları, şehitlerimizin katillerini savunan, onların serbest bırakılmasını isteyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun başını çektiği Türkiye’deki 6’lı Ganyan muhalefetin ülke adına bir samimiyet hükmü yoktur. Hazine ve Maliye Bakanlığı görevinden Berat Albayrak gitmiş, yerine Lütfi Elvan gelmiş, bu Türkiye adına bir mesele değildir. Asıl mesele böyle emperyalizm sinyalcisi bir muhalefet karşısında, Türkiye’yi korumak olmalıdır. Her gidenin yerine elbette yeni bir gelen olacaktır. Türkiye’yi yönetme iradesini elinde bulunduran Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son takdiri bu yönde olmuştur. Umarız ki yeni Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Türkiye ekonomisine dair başarılı işlere imza atar. Çünkü Türkiye artık kendi sınırları içinde değil, Azerbaycan’da, Kıbrıs’ta, Irak’ta, Suriye’de, Akdeniz’de ve birçok bölgede milli mücadele vermektedir. Milli duruşa elbette güçlü bir ekonomi şarttır.