Serok Ahmet kimin ünvanı?

Serok Ahmet kimin ünvanı?

Serok Ahmet kimin ünvanı?

(Orhan KARATAŞ)

Türkiye’yi felakete götüren ve ağır bedeller ödeten, adına çözüm dediğiniz çözülme sürecini HDP ile götüren siz değil miydiniz? Hendekler hangi başbakan zamanında açıldı? 7 Haziran seçimlerinden sonra 45 günlük sürenin 37 gününü CHP ile bakanlık pazarlıkları yapıp, adına da “istikşafi görüşmeler” diyenin kim olduğunu bu millet unuttu mu zannediyorsunuz?

Kerameti kendinden menkul Serok Ahmet, siyasetteki hazin siciline bakmadan parti kurmak için harekete geçmiş. Bu cümlenin eksik olduğunun farkındayım ve hemen “siyasi sicilinden memnun kalanlar, parti kurması için kendisini harekete geçirmiş” diye düzeltiyorum. Böyle bir sicille siyaset sahnesine, hem de iddialı bir şekilde çıkmanın altında ne yattığı, daha ilk hamlede anlaşıldı. Serok Ahmet belli ki, bölmek, bozmak, nifak sokmak ve böylece kaldığı yerden devam edebilmek için özel bir misyon üstlenmiş. Doğal olarak ilk saldıracağı yer de, bu ülkenin varlığının ve birliğinin teminatı olan, Cumhur ittifakı ile birlikte bekamıza yönelik tehdit ve tehlikeleri yok etmek için her fedakarlığı göze alan MHP oluyor. O da çok iyi biliyor ki, MHP var oldukça, ne bir yerlere varmaları mümkün, ne de sonuç almalarının imkan ve ihtimali var.

ÖNCE HESABINI VER

MHP bu tür saldırılara alışık ve bu duruma pek şaşırmıyoruz. Bizi asıl şaşırtan, milletin aklıyla bu kadar alay etmesi ve pişkinlikte bu kadar ileri gitmesidir. Bay Davutoğlu, ya temsil ettiği makamların farkında değil, ya da herkesi aptal, sadece kendisini akıllı zannediyor. Başbakanlık, devleti yönetmek gibi bir kudreti kullanmak ve doğal olarak yapılan her iyi şeye sahip çıkmak, yanlış ve yetersizliklerin de hesabını vermek makamıdır. Aynı şey bugünkü sistem içinde Cumhurbaşkanı için geçerlidir. Serok Ahmet Başbakanlığa zembille indiği için midir, yoksa yetersizliğinin ve yanlışlarının bu ülkenin başına açtığı belaların altında ezildiği için midir bilmiyoruz, ama kendisinin vermesi gereken hesabı başkalarından sormaya kalkışıyor.

NASIL SEROK AHMET OLDUNUZ? Terörle mücadelede, MHP kendisini yalnız bırakmışmış. Terörle mücadele konusunda eski defterler açılırsa, onun dönemini eleştirenler insan içine çıkamazmış. İleride Türkiye Cumhuriyeti tarihi yazıldığı zaman, 7 Haziran ile 1 Kasım arasındaki dönemin, en kritik dönemlerden biri olarak yazılacağından eminmiş. Bunu söyleyen insanın “Serok Ahmet” olarak siyaset tarihine geçtiğini özellikle ve altını çizerek hatırlatırım. Bu ünvanı nasıl almak için neler yaptığınızı, kimlere övgüler dizdiğinizi unuttuk mu zannediyorsunuz? Başka hiçbir şeye gerek kalmadan, sadece bu ünvan bile sizin nereden gelip nereye gittiğinizi, Dışişleri Bakanlığı ve Başbakanlığınız döneminde kime ve neye hizmet ettiğinizi anlamaya da, anlatmaya da fazlasıyla yetmez mi? Böyle bir ünvana sahip olacaksınız, sonra da terörle mücadele ettiğinizi, ama MHP’nin sizi yalnız bıraktığını iddia edeceksiniz? Hakikaten insan söyleyecek söz bulamıyor, bulduklarını da buraya yazamıyor. Bay Davutoğlu, siz MHP ile HDP’yi karıştırıyor olmayasınız?

CHP İLE NE GÖRÜŞTÜNÜZ?

Türkiye’yi felakete götüren ve ağır bedeller ödeten adına çözüm dediğiniz çözülme sürecini HDP ile götüren siz değil miydiniz? Bu ülkenin belli bölgelerinde hendekler hangi başbakan zamanında açıldı? O handekleri kapatmak için, ülkenin varlığını ve birliğini sağlamak için canını ortaya koyan yiğitlerin hesabı acaba kimden sorulacak? 7 Haziran seçimlerinden sonra aldığınız hükümeti kurma görevinde kullanmak durumunda olduğunuz 45 günlük sürenin 37 gününü CHP ile bakanlık pazarlıkları yapıp, adına da “istikşafi görüşmeler” diyenin kim olduğu tarihe geçmedi mi? CHP ile bu kadar zamanda neyin keşfini yaptınız, neyi tahkik ettiniz? Siz asıl bunları bir açıklayın da, öğrenelim. Siz açıklamasanız da, bir gün tarih bunları yazacak. Bütün bunlardan sonra MHP ile çok göstermelik ve şeklen bir görüşme yaptığınızı ne çabuk unuttunuz? Buna rağmen Sayın Devlet Bahçeli, o görüşmeye ayrıntılı çalışmalar yapmış olarak, son derece hazırlıklı geldiğini, bir televizyonun canlı yayınında çantasından çıkardığı dosyaları göstererek açıklamadı mı?

EN BAŞARISIZ DIŞİŞLERİ BAKANI

Dışişleri Bakanlığı sicilinizi buraya yazmaya kalkışsak ne sayfalar yeter, ne zamanımız el verir. Siz bu ülkenin gördüğü ve göreceği en yetersiz Dışişleri Bakanı olarak tarihe geçtiniz. O yetersizliğin ve yanlışların bedelini bugün ağır şekilde ve bir beka sorunu olarak ödüyoruz. Seçilmiş başbakan olduğunuzu söylüyorsunuz. Seçilmiş başbakanlar, görevlerini bırakıp kaçarlar mı?Başbakanlığı neden bırakmak zorunda kaldığınızı, bir anlatın da bu millet öğrensin? Kendi partiniz bile sizi bırakın başbakan ve genel başkan olarak kabul etmeyi, sırtında artık taşınamaz bir yük olarak gördü ve bir kenara koydu. Şimdi kimden, neyin hesabını soruyorsunuz? Hesap vermesi, bunu yapamıyorsa hiç olmazsa susup kenara çekilmesi gereken sizsiniz. Hadi açın eski defterleri de her şey ortaya çıksın.

AKIL TUTULMASI

Özellikle de terörle mücadele konusunda MHP’ye söz söylemek, destek vermediğini iddia etmek, bir akıl tutulmasıdır. MHP’nin milli bir dış politika yürütülmesinde ülkemizin ve milletimizin menfaati neyi gerektiriyorsa onu yaptığını, terörle tam ve kararlı bir mücadele için her zaman şartsız ve kesintisiz bir destek verdiğini, gökte uçan kuşlar bile biliyor. Bu şekilde siyaset yapacağınızı, parti kurup başarıya ulaşacağınızı size kim söylediyse, sizi çok ama çok kötü yanıltmış. Sizi sahaya sürenler bu sicilinize mi güvendiler, bilmiyoruz, ama büyük ve telafisi imkansız bir yanlış içindesiniz.

 

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ