ROBOTİZM

Sıtkı Şeremetli

ROBOTİZM

Okumak, görmek, duyduğumuzu anlamak…

Okuyoruz, anlamıyoruz…

Bakıyoruz, görmüyoruz…

Bize neler oluyor…

Hepimiz Fatih Sultan Mehmet olacak değiliz çünkü Hocamız Akşemseddin değil mantığında gidersek çuvallarız…

Gelelim bizim aklı evvel “Siyasetçi, akademisyen, sanatçılar, gazeteciler ve bir makama sahip olan karar alıcılara”…

Okuyorlar, anlamıyorlar…

Bakıyorlar, görmüyorlar…

Akademisyenlere akıl danışamıyoruz…

Sanatçılara gülemiyor, izleyemiyoruz…

Gazeteciden doğru haber alamıyoruz…

Dinden çıkıyor, her alanda (okumuşu veya okumamışı) yobazlaşıyoruz…

Herkes tarafını belli etsin derken ya HDP’ci ya da tarikatçı oldunuz…

Beyler, hanımlar aslında siz berteraf oldunuz…

Yanlı tavırlar ile toplumda ön alması gerekenlerin alıcıları Kandil veya Pensilvanya uydusuna ayarlı olmuş…

Birileri bunların deri altlarına çip mi taktı acaba?

Kandil, Pensilvanya, düğmeye basıyor, bunlar kurtarıcı rolüyle HDP’ye koşuyor…

Kandil, Pensilvanya düğmeye basıyor, bunlar PKK’nın orman yangınlarına, şehitlerimize, PKK tarafından dağa kaçırılıp tecavüz edilen Kürt genç kızlarına, oğlumu getirin diyen Kürt annelerine, Diyanet hutbelerine, din kullanılarak çocuk yaşta tecavüzlere kör, sağır dilsiz oluyorlar…

Robotizm’in Türkiye yapılanması ile karşı karşıyayız…

Bu zerzevatlar Türkiye Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğüne, milli değerlerimize, Türk örf âdetlerimize, ahlâk yapımıza çok taraflı örgütlü “Siber saldırı” yapıyorlar…

Bilim insanları “Yapay zeka” olsun mu olmasın mı diye düşünedursun…

Heyt be, Kandil ve Pensilvanya hepsine nanik yaptı bile…

İsmi Türkçe ama kimliği belirsiz binlerce Türk vatandaşı gönüllü, beynini bu buluş için yıllar önce Kandil’e, Şeyhlere, Şıhlara teslim etmişti…

“Kandil veya Pensilvanya tescilli Yapay Zekalar” özellikle MHP destekli Cumhur İttifakı zamanında muhalif olabilecek kapasitede kim varsa onlara yerleştirildi…

Sürümden kazanırız diye hala üretim tam gaz devam ediyor…

Ben de ben de!” diyerek adeta kapılarında kuyruk var…

Ülkemiz dış ülkelere pazarlanmada, “Hainlik, Gerzeklik Bilim Dalı”nda patlama ile meşhur oldu sonunda…

Hep söylüyorum, eğitim öğretim sistemi hain yetiştirmeye kurgulanmış…

Yaradılanı sev yaradandan ötürü…/ Gel kim olursan ol gel…”

Temeli felsefik, uyduruk hümanizme yaklaşımlı eğitim öğretim sistemi…

Yok “hukukun üstünlüğü”

Yok “bilimin bağımsızlığı” gibi öğretiler toplumun ruhuna işlendi…

Bunlar pasifize etmek ve düşmana hoşgörüyle, sevgiyle bakmayı öğretti topluma…

Oysa bilimin de, hukukun da milli olanı lâzım bir topluma…

Bu okullarla sınırlı değil…

Aynı yutturmaca din, diyanet eliyle de sürüyor…

Bizim Diyanet’e sorarsan Türk olmak, Türk sevmek veya Türk’üm demek büyük suç/günah.

Türk’üm demenin dışında ne dersen de, sevaptır, haktır, Allahın emri, peygamberin kavlidir…

Sayın Devlet Bahçeli’nin dediği işin püf noktası, “Merkeze vatan olgusunu koyacaksınız”

Bunu merkeze alan ister çöpçü olsun ister Cumhurbaşkanı, vatanını satmaz, milli çizgide yürür, birlik beraberlik sağlanır…

Uzun vadede yapılması gereken ise…

Başbuğ Atatürk’ün 6 oku temel alınarak cennet mekan Alparslan Türkeş’in geliştirdiği 9 Işık Doktrini’ni okullarda ders olarak okutmak ve milli şuurla, yeni Türk nesilleri yetiştirmek…

LEYLA DÜZEL

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ