Ramazan Karaca
KENEVİR GERÇEĞİ
Kağıt, bio-yakıt, bio-polimer, tekstil, otomotiv, inşaat gibi pek çok lokomotif sektörde 50 bin çeşide varan verimli bir üretim yelpazesi olan kenevirin dünyadaki hızlı gelişim periyoduna ve yasallaşma sürecine Türkiye de kayıtsız kalmadı. Bu anlamda tam bir yıl önce ENDÜSTRİYEL KENEVİR FORUMU yapılmıştı. Ama birçok kişinin böylesi bir gelişmeden pek fazla bilgisi olmamıştı. Dünya ile birlikte bizim de bu konuda harekete geçmemiz çok önemli bir gelişme ancak gereken adımların bir an önce atılması ve bu son derece faydalı bitkiden azami ölçüde yararlanılması lazım. Bu yıl bu forumun ikincisi yapıldı. Bu sene mesele daha üst düzeyde kamuoyunun dikkatini çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu konuya değindi ve meselenin bakanlık nezdinde ele alındığını yaptığı konuşmalarında açıkladı. Bunun üzerine televizyonlarda programlar yapıldı ve uzmanlar konuyu derinlemesine ele aldı. Bu açıklamaları ve programları takip edince meselenin ne kadar hayati olduğu ve bizim ne kadar yararımıza olduğu gerçeği gün yüzüne çıktı. Çünkü bize zamanında dayatılan yasaklarla ekilmesine karşı çıkılan kenevirin yararları ve kullanım alanı saymakla bitmiyor. 19 Ocakta yapılan “Köye Dönüş Projesi” ve “Endüstriyel Kenevirin Kazanılması…” konularının işlendiği 2. ENDÜSTRİYEL KENEVİR FORUMU’nun duyurusunda yer alan bilgi notunu sizlerle paylaşarak meselenin ne kadar önemli olduğunun altını çizmek istiyorum…
1. Bir dönümlük kenevir, 25 dönümlük orman kadar oksijen üretir.
Global iklim değişikliğinin son çaresidir.
2. Bir dönümlük kenevirden, 4 dönüm ağaca eş kağıt üretilebilir.
3. Kenevir tam 8 kez kağıda dönüştürülebilirken, ağaç 3 kez kağıda dönüştürebilir.
4. Kenevir 4 ayda yetişir, bir ağaç ise 20-50 yılda.
5. Kenevir, gerçek bir radyasyon temizleyicidir.
6. Kenevir dünyanın her yerinde yetiştirilebilir ve çok az suya ihtiyaç duyar. Ayrıca kendisini böceklerden koruyabildiği için tarım ilacına da ihtiyaç duymaz.
7. Kenevir ile yapılan tekstil ürünleri yaygınlaşırsa, tarım ilacı sektörü tamamen ortadan kalkabilir.
8. İlk kot pantolon, kenevirden yapılmıştır; hatta “KANVAS” kelimesi kenevir ürünlerine verilen isimdir. Kenevir ayrıca ip, halat, çanta, ayakkabı, şapka yapımı için de ideal bir bitkidir.
9. Kenevirden yapılan ilaçlar, AİDS ve kanser tedavisinde kemoterapi ve radyasyon etkisini azaltma; romatizma, kalp, sara, astım, mide, uykusuzluk, psikoloji, omurga rahatsızlıkları gibi en az 250 hastalıkta kullanılmaktadır.
10. Kenevir tohumunun protein değeri çok yüksektir ve içindeki Omega3-6-9 yağ asitleri de doğada başka hiçbir yerde bulunmamaktadır.
11. Kenevirin üretimi soyadan bile daha ucuzdur.
12. Kenevirle beslenen hayvanlar, hormon takviyesine ihtiyaç duymaz.
13. Tek kullanımlık plastik ürünlerin tamamı, kenevirden üretilebilir ve Bio-polimer kenevir plastiğinin doğaya dönüşmesi oldukça kolaydır.
14. Bir arabanın gövdesi kompozit olarak kenevirden yapılırsa, dayanıklılığı çelikten tam 10 kat fazla olur. Hafifliği ise çabası.
15. Binaların yalıtımı için de kullanılabilir; yangına dayanıklı, ucuz ve esnek bir inşaat malzemesidir.
16. Kenevirle yapılan sabunlar ve kozmetik ürünler, suyu kirletmiyor. Cilde hayat veriyor. Kağıt üretimi için, ormanlarımızı katletmeyelim. Tarım ilaçları ile gıdalarımızı ve geleceğimizi zehirlemeyelim.
Bütün bu yazılanları şöyle bir düşündüğümüzde böylesine bir bitkinin yasaklanması düşünüle bilinir mi? Ona bakarsanız bazı sektörlerde kullanılan birçok kimyasal madde uyuşturucu olarak da kullanıla biliniyor. İşte bu kadar faydalı bir bitki şu anda 19 ilimizde ekiliyor. Cumhurbaşkanının da konuyu bakanlığa aktarmasıyla ve son yapılan forumun da etkisiyle yakında bu il sayılarının çoğalması bekleniyor. Peki Balıkesir derseniz onun cevabını da Hürriyet Gazetesi’nde Yalçın Bayer köşesinde şöyle vermiş: “Şahin Uzun, 7 yıldan beri Edremit’in Kaz Dağları yamaçlarındaki Avcılar köyünde zeytin ve zeytinyağı, arıcılık ve meyve üreticiliği yapıyor. Yıllar içinde çok sayıda eğitime katılmış, kendini bu dalda geliştirmiş, bu konuda farkındalık yaratmaya çabalıyor. Kendi markasıyla üretim yapan Uzun, “İyi zeytinyağı üretmek için ilk koşul iyi zeytin üretmekten geçer. Zeytin ne kadar kaliteli ise yağı da o derecede kaliteli olur. Yörede ‘iyi tarım’ uygulamaları ile üretim yapıyorum” diyor.
Körfez bölgesinde yüzde 70 üretim kaybı olduğunu belirtirken, zeytin üreticileri için yararlı bir öneride bulunuyor:
“Bu yılki zeytinler ‘zeytin sineği’ zararlısı yüzünden büyük hasara uğradı ve üründe büyük kalite kaybı ortaya çıktı. Bütün Körfez bölgesinde ortalama asit oranı yüzde 1’in üzerinde seyrediyor. Geçen yıllarda bu oran 0.2-1.2 arasındaydı. Zeytin sineğiyle mücadele yıllardır tarımsal ilaçlarla yapılmaktadır. Ama günümüzde bu konuda yararlı olacak yeni bir ürünümüz var. Cumhurbaşkanımızın kenevir konuşmasında belirttiği gibi, kenevirden yeterince yararlanamadığımız ortaya çıktı. Bakanlık bölgemizde kenevir ekimine izin verirse, zeytinliklere ‘kenevir’ ekebilirsek, kokusu yüzünden zeytin sineğini engelleriz. Çünkü kenevir havadan aldığı azotu köküyle toprağa veriyor. Toprak azot yönünden zenginleşiyor. Yaprakları tohumu ve gövdesi üreticiye çok büyük katma değer sağlıyor. Körfez bölgesinde zeytinliklerin içine ikinci ürün olarak kenevir ekilmesini şiddetle öneriyorum.”
Konu işte böyle Balıkesir’i de yakından ilgilendiriyor. Ama zannediyorum iyi gelişmeler olacak…