Muhalefet etmek, siyaset yapmanın bir unsurudur. Buna hiç kimsenin, hiçbir itirazı olamaz. Hatta aktüel meseleleri, hayatın normal akışı içindeki gelişmeleri farklı bakış açılarıyla yorumlayıp, siyasi sonuçlar çıkarmak da bir yere kadar anlaşılabilir. İsabetli muhalefet yapmak, aynı zamanda bir alternatif oluşturmanın da temel şartıdır. Daha iyisini, daha doğrusunu yapabileceğinize milleti inandırırsanız, bütün dengeleri değiştirebilirsiniz. Bunun için de tutarlı, samimi, dürüst ve milli olmanız gerekir. Böyle bir muhalefet, iktidarı oluşturanlar için de yanlışını görme, kendini gözden geçirme ve daha dikkatli olma gibi bir mecburiyet doğurabilir.

HER KÖTÜLÜĞÜN İÇİNDELER

Siz siyaset yapmak adına ülkenin varlığını, birliğini, geleceğini hedef alır, bekamızı yok sayar, bütün vatan-millet düşmanlarının işini kolaylaştırıp, onlara ümit olursanız, bu muhalefet değil, ihanet olur. Duruma göre vaziyet almanın, her meselede çelişkili bir tavır ortaya koymanın, yalan ve fitneyi öne çıkarıp karşısındakini zora sokabilmek için her değeri yerle bir etmenin ve akla gelebilecek her kötülüğe onay vermenin adı muhalefet yapmak olamaz. Ne acıdır ki, CHP’nin başını çektiği güruh bu anlayışta, bu kavrayışta ve bu tavırdadır. Hiçbir ilke, hiçbir ölçü, hiçbir değer bunların nazarında bir anlam ifade etmiyor. Cumhur İttifakı’na saldırmak, hükümeti zor duruma düşürebilmek için ülkenin varlığı ve birliği dâhil, feda edemeyecekleri hiçbir değerin olmadığını, bunun için terör örgütlerinden Türkiye’nin içerideki ve dışarıdaki bütün düşmanlarına varıncaya kadar paslaşıp, iş birliği yapamayacakları hiç kimsenin bulunmadığını derin bir üzüntü ile görüyor ve izliyoruz.

İKTİDAR ÜMİDİNİ TERÖR ÖRGÜTLERİNE BAĞLADILAR

CHP, İP, Deva, Gelecek ve bütün uzantıları, Türkiye’nin en hayati meselesi olan terörle mücadelede hiçbir zaman bir dik duruş gösteremediler. Hep duruma göre vaziyet aldı, arkadan dolandılar. Kınama beyanlarını bile bir sonraki cümle ile yok etti, ne kadar vatan- millet düşmanı varsa hepsi için can simidi oldular. Özellikle ittifakların öne çıkması ve yerel seçimlerde HDP ile ortaklıkta kısmi sonuçlar elde etmeleri ile birlikte ölçü tamamen kaçtı. PKK ve FETÖ’ye sarıldı, milletten alamadıkları iktidarı bu terör örgütlerinde aradılar. Bu hazin durum Türkiye ile meselesi olan dışarıdaki düşmanlarımızın da işini kolaylaştırıp, onları ümitlendirdi ve heyecanlandırdı. Açık şekilde iş birliği yaptılar ve birbirlerini tamamlayarak yürümeye başladılar.

OPERASYONLAR DEVAM EDECEK

Gara operasyonu Türkiye’nin terörle mücadelesinde yeni bir dönüm noktası olmuştur. PKK terör örgütünün elindeki 13 masum insanımız kafalarına kurşun sıkılarak katledilmişlerdir. Buna rağmen kahraman güvenlik güçlerimiz belki de dünyada başka hiçbir ülkenin yapamayacağı bir operasyonu gerçekleştirmiş, bu karanlık ini terör örgüne mezar yapmıştır. Gara operasyonunun genişleyerek devam edeceğini başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere, hükümetin bütün üyeleri söylüyor. Gara operasyonu ile birlikte terör örgütünün kanlı yüzü bir defa daha bütün çıplaklığı ile ortaya çıkmıştır. Bu bebek katillerinin bulunup yok edilmelerinin ne kadar elzem, ne kadar ivedi olduğu belgelenmiştir. Bunlar insan değil, hepsi birer vahşi ve kanlı katildir.

MİLLETE ZULMEDİYORLAR

Türkiye’nin birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğu günlerden geçiyoruz. Gara’da yaşananlar karşısında Türk milleti tek yürek, tek bilek olmuştur. Ancak gelin görün ki, başta CHP’nin başı Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere zilletin bütün ortakları, bu meseleyi de istismar etmiş, şehitlerin kanı, kahramanlarınızın canı ve Türkiye’nin bekası üzerinden siyaset yapmakta bir an bile tereddüt göstermemişlerdir. Yine yanlış tarafta yer almış, yine vatan- millet düşmanlarını sevindirmiş, PKK’nın bütün yalan ve iftiralarına sahip çıkıp, hükümeti hedefe koymuşlardır. 35 yıldır siyaset takip ediyorum. Ben böyle bir rezillik görmedim. Bu, kelimenin tam anlamıyla bir ihanettir ve millete zulümdür. CHP ve yancıları bugün değilse ne zaman bu ülkeye, bu millete, bu kahramanlara, bu şehitlere sahip çıkacaklar? Sözün bittiği yerdeyiz. Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları HDP-PKK’dan daha tehlikeli, daha ağırdır. ABD ve AB ülkeleri Türkiye’ye açık düşmanlık ediyor olmalarına rağmen, Gara operasyonu ile ilgili olarak Kemal Kılıçdaroğlu ve yancıları kadar ileri gidememişlerdir. PKK ne diyor, neyi savunuyorsa, Kılıçdaroğlu da aynı şeyi söylüyor, aynı iddiada bulunuyor. Mesele, HDP ile ittifak ortaklığını çoktan geçmiştir. PKK’nın yedek oyuncuları olmuşlardır ve ihtiyaç anında da sahaya sürülmüşlerdir.

Bu Kılıçdaroğlu ve onun CHP’si varken, bizim başka terör örgütlerine de, düşmana da ihtiyacımız yok.

Bunlar zaten her türlü kötülüğü, her türlü yanlışı, her türlü ihaneti yapıyor, bir de bundan bir iktidar bekliyorlar. Yazıklar olsun!