HDP Eş Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar her HDP yöneticisi gibi emir ve talimatları terör örgütü PKK’dan alan siyaset zavallılarıdır. “PKK’lı” suçlaması onları rahatsız eden bir yaklaşım değil, bizzat mutlu edecek bir sıfattır.

HDP Eş Başkanı seçildiği HDP kongresinde “İnanın ki sizin bu sesiniz, bu coşkunuz Öcalan’a ulaşmıştır, İmralı’ya ulaşmıştır” diyen Mithat Sancar’a PKK’lı demezsek zaten bir eksik yapmış oluruz.

Mithat Sancar’dan daha radikal olan Pervin Buldan’ın “Sayın Öcalan’ın arkasındayız. Kandil’deki dostlarımız, arkadaşlarımız, kardeşlerimiz, yoldaşlarımız, sayın Karayılan, sayın Bayık… Bu insanlar dağlarda. Hakkarili gençler dağlarda, Hakkari’nin çocukları dağlarda” sözleri ortada iken ona da “PKK’lı” demezsek her şeyi eksik bırakmış oluruz.

PKK’lı Mithat Sancar, HDP’nin kapatılmasına yönelik hazırlanan iddianameyi Anayasa Mahkemesinin kabul etmesi için “Bu iddianame MHP Genel Merkezi’nde hazırlanmış, sarayın hukuk birimlerinde son şekli verilmiş ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na iletilmişti” şeklinde iftira yüklü bir tepki göstermiş…

Aklınca iddianameyi siyasileştirecek…

Kendini uyanık sanan PKK’lıya bak…

HDP hakkında, terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklık yaptığı için kapatılma davası açılmıştır. HDP’nin tüm yöneticileri de zaten bu yardım ve yataklığı zevkle, şevkle yapmaktadır.

PKK’lı Mithat Sancar, HDP iddianamesinin hazırlanması noktasında bu iftirayı atarken terör örgütü PKK’ya olan bağlılıklarını, ilişkilerini inkâr edebilir mi?

HDP iddianamesi MHP Genel Merkezi’nde hazırlandıysa, terör örgütü PKK’nın terör eylemleri HDP Genel Merkezi’nde mi hazırlanıyor?

Bu sorunun cevabı, HDP iddianamesi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında hazırlandı ama PKK’nın terör eylemlerine terörist kaynağını sağlayan HDP Genel Merkezi’dir. Dolayısıyla PKK’nın terör eylemlerine destek sağlayan siyasi parti görünümlü bir örgüt evi olarak karşımıza HDP çıkmaktadır.

Diyarbakır’da başlayan ve Türkiye’nin birçok yerinde çocuğu PKK tarafından kaçırılmış ana ve babaların HDP binaları önünde “çocuğumuzu kaçırdığınız gibi geri getirin” eylemleri bile HDP-PKK ilişkisinin en bariz göstergesidir. HDP-PKK ilişkisi birbirinden ayrılmaz bir bütünlük ifade eden HD(P)KK şeklindedir.

Terör örgütü PKK tasmasını bağlamış, istediği yere sürüklüyor, istediği gibi terör propagandası yaptırıyor, kendine hizmet ettiriyor, sen de bunu gönül rızasıyla yapıyorsan elbette bunun hukukta bir karşılığı olacak değil mi?

Bundan önce “terörün odağı” olma sebebiyle PKK’nın kurup-yönettiği tüm partiler Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmıştır. HDP’nin yaşayacağı da bu sondur.

Mithat Sancar, CHP ve kuyrukları bunun neyine şaşırmaktadır?

HDP özgürce bırakılsın da terör örgütü PKK’nın terör eylemlerine destek mi versin?

HDP milletvekilleri arabasında yine terörist ve bomba mı taşısın?

HDP milletvekillerinin arabalarında yine uyuşturucu sevkiyatı mı yapılsın?

PKK’lılar HDP binalarında organize olarak gençleri yine dağa mı kaçırsın, HDP binaları Kandil’in istasyonu mu olsun?

HDP “Biz sırtımızı PKK’ya, YPG’ye, PYD’ye, PJAK’a dayadık” diyerek Türk devletini tehdit etmeye devam mı etsin?

HDP’nin alçak milletvekilleri askerimizi, polisimizi şehit eden, masum insanlarımızı öldüren PKK’lı teröristlerin cenaze törenine katılmayı mı sürdürsün?

Nedir cevabın HDP?

Nedir cevabın CHP?

Nedir cevabın İP?

Nedir cevabınız bunların kuyrukları?

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin “Otu çekip köküne bakıldığında HDP’nin PKK’dan, PKK’nın HDP’den hiçbir farkı olmadığı gerçeği gün gibi ortaya çıkacaktır.” tespiti durumun özetidir.

Terörist Demirtaş’ın “HDP Öcalan’ın çok önem verdiği bir projesidir” diye tanımladığı, HDP eş başkanlarını, milletvekili listelerini, belediye başkan adaylarını, il ve ilçe başkanlarını bile Kandil ve İmralı’nın belirlediği bir partiye “terör odağı” olmaktan dolayı açılan kapatma davasına şaşıran ve karşı çıkan ya akılsızlığından, ya hainliğinden ya da şerefsizliğinden bunu yapıyordur.

CHP ve kuyrukları buna göre kendi payını çıkarsın…

HDP terör yuvasıdır, bu yuvayı kim savunuyorsa PKK’nın her terör eyleminden dolayı suç ortağıdır.

HDP’nin tüm yöneticileri kendini on binlerce insanın ölümüne, yaralanmasına sebep olan terör örgütü PKK’nın bir mensubu olarak görürken, Anayasa Mahkemesi de üzerine düşeni yapmaya mecburdur.

Hukuk devletinde teröre hoşgörü ve tolerans olmaz. “Olur” diyen kim varsa, emin olun şehitlerimizin bir katili de odur.