103 emekli amiral, son dönemde gündeme gelen “tekkedeki amiral”, “Montrö’nün tartışmaya açılması” ve “Atatürk ilke ve devrimleri konularında” açıklama yaptı. Bu gündemle alakalı bir hassasiyetleri olduğu için mi bildiri yayınladılar? Bugüne kadar hassasiyet sahibi olduklarına dair bir duruşları olmadı. Türk devletini ve hükümetini dört koldan sıkıştırmaya dair bir atmosfer olduğu için sadece aldıkları talimatı yerine getirdiler.

103 emekli amiralin bildirisi gündem olunca sosyal medya hesabımdan “103 emekli Amiral’in ”HDP’nin kapatılmasına, CHP-HD(P)KK ilişkisine ve terörist Demirtaş sevdasına bakışı nedir çok merak ediyorum. Bu konularda niçin bir tepki ve tavır bildirisi yayınlamıyorlar? İrtica Türkiye Cumhuriyeti için tehlike de, bölücülük, PKK’lılık demokrasi mi?”

          “Terör örgütü PKK’ya bu bakış açısında olan CHP’li bu emekli asker de o bildiriye imza atmış… Milli ve manevi değerler söz konusu olunca başkalaşım geçirenler, PKK söz konusu olunca bu şekilde olmaları tuhaf değil mi?”

“103 emekli asker içinde o bildiriye imza atmak için sazan olanın yanında asıl organize eden kim? Bu emekli askerleri arayıp iletişim kuran kim ise, o ortaya çıkarılırsa amaç ve hedef daha net anlaşılır!” paylaşımı yaparak konuya tepkimi göstermiştim.

CHP yöneticileri 103 emekli amiralin bildirisine destek veriyorsa, bu olayın planlanması da onların bilgisi dahilinde gerçekleşmiştir.

103 emekli amiral Türkiye’de asker olma hassasiyetini ilgilendiren onca hadise olurken niçin toplanıp bildiri yayınlama desteği duymadılar?

Bu emekli askerlerin çoğu CHP’li… CHP’nin Atatürk’e ihanetleri, CHP’nin HD(P)KK işbirliği, binlerce askerimizin, polisimizin şehit olmasında azmettiricilik vazifesi yapan terörist Demirtaş’a CHP tarafından sahip çıkılması, terör örgütü PKK’ya sırtını dayamış HD(P)KK’nın CHP tarafından her manada savunulması, terör örgütlerine karşı yapılan sınır ötesi operasyonlara CHP tarafından karşı çıkılması konusunda bu 103 emekli amiral niçin dilini yutmuştu?

Bugün bahaneler ardına sığınan ve aldıkları talimatla harekete geçenler, niçin bu gibi süreçlerde asker olmanın bir hassasiyetini yansıtmadılar?

103 emekli amiral içinde imzası olan iki emekli askerden bahsedelim bakalım ve bunların Türk askeri olmanın hangi ruhunu, eğitimini ve hassasiyetini taşıdıklarını görmüş olalım. Zaten “Bize arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyelim” mantığından 103 emekli amiralin kimler olduğunu anlayabiliriz. Teker teker incelersek belki de karşımıza daha neler çıkacaktır?

Bildiriye imza atanlardan birisi de “O bölgede radikal İslami örgütler olacağına, iyi ilişkilerimizi geliştireceğimiz güçlü merkezi otoritenin egemen olduğu federatif bir yapı içerisinde “Kürtler” (PKK/PYD) olsun daha iyi. Laik yapısını da zaten biliyoruz PYD’nin.” Cümlesinin sahibi olan emekli Tuğamiral Türker Ertürk’tür. Kendisi şu an CHP’de siyaset yapan birisidir.

          “Komşumuz olsun” dediği terör örgütü PYD’nin tüzüğünde “18 yaşını dolduran kişi Önder Apo’nun demokratik uygarlık çizgisine, parti programına ve yönetmeliğine inanır ve yaşamına uygular.” şeklinde ve benzeri birçok madde vardır. Emekli Tuğamiral Türker Ertürk vizyonu işte PKK’yı “komşumuz olsun” diye sahiplenecek kadardır.

Bildiriye imza atanlardan birisi de Emekli Koramiral Atilla Kıyat’tır. Peki onun vizyon kapasitesi nedir? “7-8 yıldır Mevcut sınırları içinde Kürt Devletinin tanınmasının sağlansın dedim. Kürt devletini ilan etsinler ilk tanıyan da Türkiye olsun.’’

Atilla Kıyat işte bu cümlelerin sahibidir.

Bunlar Atatürk’ün askeri olabilir mi?

Bunların zihniyetiyle Türkiye korunabilir mi?

Türk ordusu içinde her ikisi de en yüksek rütbelerde görev yapmışlar, birisi “Komşumuz PKK olsun” diyor. Diğeri de “Irak’ta Kürdistan kurulsun ilk tanıyan da Türkiye olsun” diyor. Sonra bu sözlerini unutmuşlar gibi çıkıp “Montrö, Atatürk” üzerinden ahkâm kesiyorlar.

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin “103 vesayetçi amiralin imzasıyla yayımlanan bildirinin arkası ve önü kararlılıkla araştırılmalı, bu rezaletin içinde kimlerin olduğu tevsik ve tespit edilmelidir.” çağrısına uyularak, gece yarısı 103 emekli askerin imzasını toplayan, böyle bir bildiri tasarlayan, böyle bir bildiriyi kaleme alan güçler kimse ortaya çıkarılmalıdır.

Bir de bu 103 sayısının kerameti ortaya çıkarılmalıdır.

15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası da Türkiye genelinde 103 general ve amiral gözaltına alınmıştı. Şimdi de 15 Temmuz hain darbe girişimine 103 gün kala 103 emekli amiral bildiri yayınlıyor. İlginçtir ‘Mavi Vatan 2019’ tatbikatında da 103 gemi vardı. Bu 103 tesadüf mü yoksa bir sırrı var mı?

103 emekli amiralin gece yarısı bildirisi halisane değil ve CHP talimatlı bir adım olduğu alenen ortadadır.

Çünkü CHP’lilerin tamamı bildiriye sahip çıkmaktadır. İP’in milletvekili ve Meral Akşener’in başdanışmanı Aytun Çıray da “Bir tabip teğmen olarak altına imzamı atıyorum” sözleriyle ilk sahip çıkan olmuş, Meral Akşener ise gelen yoğun tepkiler üzerine “Kişisel fikrimi söylüyorum; bu bir zevzekliktir” açıklamasını yaparak 103 emekli askeri aşağılamak durumunda kalmıştır. Meral Akşener aslında asıl niyetini de “iktidar partisinin üzerinde tepinme fırsatı doğmuştur.“ cümlesiyle gösteriyor. Yani mealen diyor ki, “Bu cunta bildirisi gibi ifadeler, demokrasi dışı çağrılar iktidara fayda sağlayabilir.”

Yoksa HDP ile ittifak yapan, terörist Demirtaş ile cilveleşen Meral Akşener’in Atilla Kıyat ve Türker Ertürk gibi emekli askerlerden zaten bir farkı yoktur.

103 emekli amiral bildirisi üzerinde dikkatle durulmalı ve yine MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin ifade ettiği “Muhtıra tarzında hazırlanarak gece yarısı servisi yapılan bildiride imzası bulunan amirallerin rütbeleri sökülmelidir. Emeklilik hakları kaldırılmalı, emekli maaşları kesilmelidir. Açıklanan bildirinin çok yönlü adli ve idari soruşturması yapılmalıdır.” çağrısı yerini bulmalıdır.

          “PKK komşumuz olsun, Kürdistan kurulsun, Türkiye de tanısın” diyen emekli askerlerin bildirisi elbette şüphelidir. Elbette üzerinde dikkatlice durulmalıdır.

Hadi bakalım saflar belli olsun…