Ormanlarımızı şeytanın çocukları yakarken susanlar

Sıtkı Şeremetli

Ormanlarımızı şeytanın çocukları yakarken susanlar

28 Temmuz – 2 Ağustos 2021 tarihleri arasında Türkiye’nin birçok yerinde 119 orman yangını meydana geldi. 119 orman yangınının eş zamanlı başlaması doğal olarak bir kundaklama ve sabotaş ihtimalini yüksek kılıyordu ki, “Ateşin Çocukları” isimli PKK’lı teröristler bu orman yangınlarını da üstlendi.

Geçtiğimiz yıllarda Türkiye’nin birçok bölgesinde yakılan ormanları da terör örgütü PKK içindeki bu “Ateşin Çocukları” isimli terörist grup üstlenmiş ve “Türkiye’de yüzlerce hektarlık ormanı kül edeceğimizi peşinen söylüyoruz. Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır.” açıklamasını yapmıştı. Biliyorsunuz PKK elebaşı Murat Karayılan isimli yaratık geçtiğimiz yıl teröristlere “2-3 genç bir araya gelerek eylem yapabilir. ‘Silahımız yoktur’ diyebilirler. Silahları çakmak ve kibrittir. Onlar da çakmak ve kibritle mücadele edebilir” talimatı vermişti.

PKK’nın başındaki teröristbaşı Murat Karayılan teröristlere “Ormanları yakın” talimatı veriyor, “Ateşin Çocukları” denilen emperyalizm köpekleri Türkiye genelinde yaktıkları ormanları teker teker isimlendirerek listeliyor. Ama Türkiye’deki muhalefet işin ucu kendi ortakları HDP’ye dokunacağı için bunu görmezlikten geliyor.

          “Ateşin Çocukları” adını kullanan alçaklar aylardır yine yaktıkları arabaları, fabrikaları, iş yerlerini, çiftlikleri, ormanları, bahçeleri isim isim, konum konum yayınlıyordu. Bir de özellikle yanan yerlerin AK Partililere ve MHP’lilere ait yerler, araçlar olduğunu özellikle vurguluyorlardı.

119 orman yangınının yaşanmasından sonra Ateşin Çocukları isimli terör örgütü yine “Öfke ve intikam hareketimizi ateşler içinde kalan şehirler, kül ve dumanla kaplanmış gökyüzü, alevler içinde kalan dağ ve ovalarınızda göreceksiniz. Arabalarınızı, işyerlerini, ekin arazilerinizi ve şehirlerinizi ateşler içinde bırakacağız.” (1 Ağustos 2021) açıklamasını yaparak orman yangınlarını üstlendi.

Hadi bu orman yangınlarının 2-3 tanesi ihmalden, 3-4 tanesi havaların aşrı ısınmasından dolayı çıktı diyelim… Ama 119 orman yangınının eş zamanlı aynı sebeplerle çıkması mümkün değildir. O yüzden kundaklama ve sabotaş olayında “Ateşin Çocukları” isimli PKK’lı şeytanın çocuklarının kabullendiği “Türkiye’yi ateşe veren o el bizim” açıklaması adresi netleştirmiştir. Terör örgütü PKK içindeki terör uzantısı olan “Ateşin Çocukları” 2019 yılında da, 2020 yılında da Türkiye genelindeki tüm orman yangınlarını il il, ilçe ilçe liste yayınlayarak üstlenmişlerdi.

O günlerde de bu şeytanın doğurduğu “Ateşin Çocuklarının” üstlendiği orman yangınlarını görmeyenler, bu son orman yangınlarını üstlenmesini de görmemektedir.

Mesela onbinlerce insanın ölümünden sorumlu olan, kundaktaki bebeğe dahi kurşun sıkan terör örgütü PKK’nın sözde üst düzey yönetimini Kandil’de ziyaret edip “Bir iki küçük not: Kandil’de doğaya saygı önemli. Dağ taş demiyorlar, sigara izmaritlerini bile yerlere atmıyorlar. Eteklerde yaşayan köylülerin rastgele ağaç kesmesine izin vermiyorlar.“ şeklinde onlara çevreci imajı vermeyi hedefleyen haberler hazırlayan Cumhuriyet gazetesi şeytanın doğurduğu “Ateşin Çocuklarını” nasıl haber yapsın?

HD(P)KK’lı Pervin Buldan dalga geçer gibi “Kim yaktıysa, kimler yaktıysa mutlaka açığa çıkartılmalı ve mutlaka hesabı sorulmalıdır.” açıklamasını yapmış… Sana sesleniyorum PKK’lı Pervin Buldan!

          “Ateşin Çocukları” isimli PKK’lı yoldaşların geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi, bu son orman yangınlarını da uzun bir yazılı açıklama yaparak üstlendi. Hadi onlara “Ey şerefsizler, ey alçaklar, ey namussuzlar ormanlardaki ağaçlardan, içindeki hayvanlardan ne istediniz?” diye tepkini göstersene?

“Cambaza bak” oyununda böyle bir sahne yok değil mi?

HDP “cambaza bak” oyunu oynar da, HDP’nin siyasi ve proje ortağı İP onlardan geri kalır mı?

İP milletvekili ve Meral Akşener’in Başdanışmanı Aytun Çıray da “Ateşin Çocukları” isimli PKK’lıların videosunu yayınlayıp “Bu numaraları yiyor muyuz?” paylaşımı yaptı. Yani diyor ki ; “PKK orman yakmaz, bunlar tezgâh”

Oysa terör örgütü PKK kurulduğu günden bu yana en düzenli yaptığı insan öldürmek ve orman yakmak değil mi? Terör örgütü PKK, “çevre ve doğa terörü” yaratarak zaten misyonunun bir parçasını gerçekleştirmiyor mu?

Terör örgütü PKK’nın amacı ülke içinde kaos, kriz çıkarmak, devleti-hükümeti meşgul etmek, topluma korku vermek, ekonomiye zarar vermek değil mi?

Özellikle son yıllarda ve her yaz ayında turizm bölgelerinde orman yakmalarının temel sebebi bunlardır. Türk devleti karşısında, son 6 yıl içinde Türkiye, Irak ve Suriye’de ağır darbeler yiyen, dağlarda tutunamayan PKK’nın orman yangınları çıkarması “varlığımız sürüyor” mesajıdır. CHP’nin ve yancılarının orman yangınlarında terör örgütü PKK’ya karşı hiçbir tavır almadan, sürekli hükümeti hedef alması da “cambaza bak” oyununun bir parçasıdır.

Hükümetin orman yangınlarını söndürme konusunda müdahale eksiği varsa elbette eleştirilir. Ama muhalefet ilginçtir ki katili değil, maktulü “Katile niye kendini öldürttün” diye eleştirmektedir.

Terör örgütü PKK “Ormanları biz yaktık” diyor. Ama şeytanın çocuklarına avukatlık yapan CHP ve yancıları ısrarla “Hükümet rant için ormanları yakıyor, söndürme uçakları, helikopterleri nerede?” diye propaganda yapıyor. PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile ittifak yapmasalar, “Ateşin Çocukları” isimli şeytanın çocuğu PKK’lı teröristlere tepki gösterseler, hükümetin orman söndürme çalışmaları hakkında eksik gördüğü yönlere dair her türlü eleştiride samimiyet arayacağız. Ama yok, olması da mümkün değil. Bu karaktersiz muhalefet, “Silahı olmayan PKK’lılar için silahları çakmak ve kibrittir.“ diyen PKK elebaşısı Murat Karayılan’ın aynı zamanda “AK Parti ile MHP ittifakına karşı çıktığı için CHP ile aynı fikirdeyiz” dediği için mi PKK’nın ormanlarımızı yakmasına zerre bir eleştiri getiremiyor?

Hükümet, muhalefetin bu yüzünü millete deşifre etmeli ve muhalefetin orman yangınlarını söndürme konusundaki istismarlarının önüne geçmelidir. Son yıllarda görüldüğü gibi köşeye sıkışan, ağır darbeler yiyen PKK, intikamını ormanları yakarak almaktadır. Bu durumu özellikle son 3 yıldır yoğunlaştırmış durumdadırlar. O yüzden Türkiye genelinde ormanlarımızın olduğu her il ve ilçede kundaklama, sabotaj yahut doğa kanunundan dolayı çıkabilecek orman yangınlarına anında müdahale eden yangın söndürme uçaklarını, helikopterlerini ve diğer araçlarını çoğaltması, yangına müdahale edecek teknik ekibi güçlendirmesi, ormanların havadan ve içeriden düzenli güvenlik kamerasıyla takip edilmesi, orman yakan teröristlere en ağır cezaların verilmesi hükümetin öncelikleri arasında olmalıdır. Hükümetin öncelikli bırakması gereken de her orman yangınında şu an kayyum atanmış Türk Hava Kurumu’nun (THK) geçmişi üzerinden kendine savunma geliştirme söylemleridir. THK’nın aldığı uçaklar eski ise yenilensin, bakımsız ise onarılsın… THK’nın olması gereken misyonu neyse ona göre güçlendirilsin. Atanan kayyum başkanın da olaylara, gelişmelere, algılara karşı nasıl zayıf kaldığını da herkesin görmesi gerekiyor. Gazeteci “Uçakların bakımı neden yapılmadı?” diye sorduğunda “Ben THK Başkanı değilim, THK Kayyum Heyeti Başkanıyım” diye bir cevap olabilir mi?

Orman yangınlarını CHP ve yancılarının siyasiproje ortağı HDP’nin bağlı bulunduğu terör örgütü PKK üstlenmişken, CHP ve yancılarının bu duruma geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bugünlerde de susması ve orman yangınlarında hükümetin tek suçlu gibi muamele görmesini vicdanlı kimse kabul edemez. Herkes yaptığı kadar ve olan eksikliği kadar eleştirilmelidir. Hükümet orman yangınlarını söndürmek için seferber olmuşken, muhalefet her türlü istismarı ve çarpıtmayı yaparken doğruyuyanlıştan ayırmak için herkesin dikkatli olması gereken bir süreci yaşıyoruz.

PKK yıllardır yaptığı bir terör eylemi yöntemi olan orman yangınlarını üstlenmişken, muhalefetin “Biz bunlara inanmıyoruz” demesi aslında hem Türkiye’de kimin hangi safta olduğunu, hem de ülkemiz üzerinde oynanan oyunları göstermektedir.

Terör örgütü PKK ne yaparsa yapsın MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin ifade ettiği “Tüm ağaçlarımızı yaksalar da fidan dikecek toprağımız vardır; topraklarımız susuz kalsa da hamd olsun sulayacak kanımız vardır.” şeklindeki düşüncesi, Türk milletinin inanç ve iman gücünün tespitidir. Ormanlarımızın yandığı yerde halkımızın maddi ve manevi seferberliği bunun delilidir.

Ormanlarımızı yakanlar, Türk devletinin gücü karşısında yanmaya devam edecektir. Şeytanın çocuğu PKK’lılar, bu iman karşısında hep yenilmeye mahkûmdur.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ