ÖNCE VATAN TABİİ Kİ… (Ramazan KARACA)

Sıtkı Şeremetli

ÖNCE VATAN
TABİİ Kİ…
(Ramazan KARACA)
Öncelikle nerdeyse 6 ayını geçirdiğimiz Körfez ile ilgili olarak birkaç kelam etmek isterim. Maalesef biz bilmiyoruz ama artık birçok kişinin hem kıymetini bilmeye başladığını hem de çok büyük yatırımlar için çalışmalara başladığını söyleyebilirim. Körfez çok daha cazip bir odak noktası artık hiç kuşkusuz… Yazının başında bunu belirtmek istedim.
“Önce Vatan” başlığına dönersek; maalesef ülkemiz şu anda çok ciddi sıkıntılarla baş etmeye çalışıyor. Ülkenin karşı karşıya bulunduğu sıkıntılar gerçekten de çok önemli ve stratejik açıdan üzerinde ehemmiyetle durulması gereken bir durum. Burada artık herkesin hemen her zaman dile getirdiği o ünlü söz aklımıza geliyor. Evet, “Söz konusu vatansa gerisi teferruattır” Bu söz her zaman dile getirdiğimiz ve getirmeye de devam etmemiz gereken sözlerden birisi…
Bu uzun yaz döneminde daha ayrıntılı okuduğum, özellikle Abdülhamit’in tahttan indirilmesinden, Kurtuluş Savaşı’nın sona ermesine kadar olan dönemi anlatan birkaç kitapta dile getirilen gerçekler hepimizin malumu… Ülkenin nasıl yedi düvel tarafından parsellenmek istendiği aşikâr. O günlerden beri zaten hiç eksilmeden Türkiye üzerinde emelleri olan, birçok nedenden dolayı topraklarımızda gözü olan mihraklar, büyük bir iştahla bizi yiyip bitirme planlarına hâlâ devam ediyorlar. Niyetim yazıyı siyasi bir boyuta getirmek değil. Zaten siyasiler sabah akşam bu konularda oldukça yoğun bir şekilde ve de yüksek bir volümle anlatıyor da anlatıyorlar. Ben vatandaş olarak bizim yaklaşımımız nasıl olacak, ya da olmalı derdindeyim. Yani nasıl bir bakış açısından bakmamız lazım. Çünkü bakın dost meclislerinde de dile getiriliyor, bu konular. “Vatan” diyorsan arkasından “ama” dememen lazım. Çünkü vatan olmadan hiçbir şey yapamayız. Bakın en yakındaki Suriye’ye… Bakın Irak’a ve son olarak Afganistan’a…
Hiç birimizin parası, malı, mülkü, şanı-şöhreti ve de hiçbir şeyinin hükmü yok. O zaman “benim için önce vatan gelir” diyen kişi, bunu fiiliyatında da gösteriyorsa; vatandaş olsun, siyasetçi olsun, her kim olursa olsun, işte o doğru yoldadır. Aklımızla ve de mantığımızla bunu çözebilecek Allah’a şükür hem kapasitesi var insanların, hem de imkânları… Yani sağduyu sahibi insanlar şu anda bunu bu şekilde dillendiriyor ve de buna göre hareket edenleri dinliyorlar gibi geliyor bana. Herkesin bir ölçüsü vardır, ben insanların çok büyük bir gaflet ve hainlik dışında kahir ekseriyetinin de böyle düşündüğünü varsayıyorum. Bu ülke bu zamana kadar bu şekilde düşünenlerin çoğunlukta olması nedeniyle ayakta kalabilmiştir. Yeri geldiğinde herkes üzerine düşen görevi yerine getirecektir; getirmiştir de…
Tarih göstermiştir ki, biz hep “Önce Vatan” demişizdir ve bu ülke işte o zaman ayakta kalmıştır. Bizim yaklaşımımız bu yöndedir. İşte üç beş satır yazmaya çalıştığımızda da bu doğrultuda yazmaya çalışacağız. 60 yaşını aşmış bir fert olarak, ömrümüzün bundan sonraki bölümünde de, torunlarımıza daha iyi bir gelecek için nasıl bir katkı sağlaya bilirimin arayışı ve de çabası yer alır, ancak… Peki, evlatlarımızın, yani gençlerimizin çabası ne olmalı derseniz; onlar da üzerlerine düşen vazifelerini layığı ile yerine getirmelidir. İşinin gücünün hakkını vermelidir. Bu ülkenin, bu saatte böylesine bir tutum ve davranışa ihtiyacı vardır. Her güne, bugün kendim için ne gibi menfaatler sağlayabilirim düşüncesiyle başlayan insanların, bu ülkeye katkısı beklenemez.
Allah başta ülkemiz olmak üzere, hepimizin yardımcısı olsun.
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ