NE YAPTIN

SAYIN BAKAN?

(Ramazan KARACA)

Geçen gün alınan bir haber Balıkesir gündemine bomba gibi düştü. Yaklaşık 5 yıldır Balıkesir’de üstün bir performansla görev yapan İl Milli Eğitim Müdürü, kimsenin haberi olmadan alınmış yerine de yeni bir isim verilmiş; hatta o müdür daha haberi bile gelmeden Öğretmenevine yerleşmiş… “Kardeşim yangından mal mı kaçırıyorsunuz?” denmesinin de sebebi bu…

Şimdi biraz daha meseleyi genişleterek yazmaya devam edelim. Yakup Yıldız taraflı tarafsız hemen hemen herkesin (denizde yürüse bile, yüzmesini bilmiyor diyenlerin dışında) takdirini kazanmış, çalışkanlığı ve performansıyla göz dolduran bir şekilde 5 yıla yakındır görev yaparken… Yeni atanan ve kendi kadrosunu elbette kurması doğal olan Milli Eğitim Bakanı tarafından yukarıda anlattığım şekilde görevden alınıyor; Bakanlık kadrosuna çekiliyor. Bu görevden alınma Balıkesir’deki şaşkınlık ve tepki, gelen kişinin kim olduğu ve son geldiği yerdeki insanların onunla ilgili düşünceleri öğrenildikçe de kızgınlığa dönüşüyor. Kardeşim ülkeyi yöneten iradenin en üst düzeyindeki İl Başkanına bile atama yapıldıktan sonra haber vermek ne demek. Ülkeyi idare eden irade oyları buradaki vatandaşlarından ve de buradaki teşkilatın çalışmaları neticesinde almıyor mu? Seçip gönderilen 5 milletvekilinin de hiç olmazsa usulen fikri sorulmaz mı?

Bunlar hadi diyelim ki siyasetçileri kaale almıyorum anlayışının bir tezahürü olabilir ama sen çok değerli bir bürokratını bu kadar değersizleştirerek ne yapmak istiyorsun. Senin Bakan Yardımcısı olduğun zamanlarda bu müdür nasıl çalışmış, neler yapmış en iyi zaten sen biliyorsun. Başarı bu kadar mı cezalandırılır. Böyle bir uygulama senin teşkilatının üst düzey bürokratların tarafından da öğrenildiğinde, onlarda da şok etkisi oluşturmayacak mı? “Bugün ona yapılan yarın da bana yapılır” diye düşünüp moralleri bozulmayacak mı?

Ama bak bir şey hatırlatayım ki, örnekleri çok görülmüştür; hiç kimse yaşattığını yaşamadan ölmezmiş…

Şimdi gelelim Yakup Yıldız’ın yerine verilen Tatlı Müdür’e… Bu müdürün ismi söylendiğinde Balıkesir’deki sosyal medyada birçok paylaşım oldu ve de eski görev yerinden ayrılışından sonra yapılanlar oldukça düşündürücüydü. Bir tanede mi olumlu paylaşım olmaz; neredeyse gönderildi diye davul çalmadıkları kalmış. Bakanın bunlardan haberi yoksa yazık, var da yine de böyle bir atama yapıyorsa yine yazık. “Balıkesir’e layık göre göre bir şişkin ego sahibi müdürü mü buldun?” deriz bizde…

Mesela ismiyle cismiyle yapılan bir paylaşımdan size bir örnek vereyim; Ayşenur Kaya Aydoğan kardeşimiz Bengises’te yazmış, Ertuğrul isimli bir Malatyalı şöyle demiş: ”Keşke daha önce gitseydi. Toplantılarda aynı cümleleri tekrarlayıp duran bir vizyonsuz zat…Balon çıktı, Malatya’ya eğitim anlamında hiç katkısı olmadı. Odasına girdi ve 6 yıl evrak memurluğu yaptı. Yani balon balon balon, bomboş. Bir enkaz, Malatya’ma yazık oldu. Ali Tatlı Malatya’yı eğitim enkazına çevirdi. İnşallah başka yere verip orayı da mahvetmezler…”

Son cümlede inşallah demiş bu Malatyalı kardeşimiz ama işte o piyango(!) bize vurdu…

Bana göre yeni Milli Eğitim Bakanı’nın anlayışı şöyle:

Çalışkanlığı ve performansıyla bütün bir şehrin övgüsüne mazhar olmuş bir müdür merkeze alınıyor…

Son görev yaptığı şehirden merkeze alındı diye, neredeyse arkasından davul çalınan bir müdür O’nun yerine veriliyor…

Bu yerin adı: BALIKESİR!!!

Balıkesir’deki bütün iktidar mensuplarını hiçe sayarak bu atamayı yapan Milli Eğitim Bakanı’nın bu yanlışının; hiçe sayılanlar tarafından hep birlikte, düzeltilmesi için en üst iradeye bu konuyu aktarmanın yollarını aramaları lazım, diye düşünüyorum… Olur, olmaz bilmem ama bir kere de layık olmadığımız bir uygulamaya ve top yekûn tasvip görmeyen bir icraata karşı duralım…

Son sözüm şu: Bu Bakan’ın yaptığının hiçbir tutarlı yanı yok, hadi sen bunu yapacaksın ama pandemi devam ediyor, yüz yüze eğitim yeni başlamış, 20 ilçesi bulunan bir İl ve 5 yıldır en ücra yerini bile ezbere bilen bir müdürü görevden almak bile başlı başına büyük bir handikap…