Anayasalar temel kanunlardır, ancak değiştirilemez, yenilenemez hükümler değildir. İhtiyaca, gelişmelere, çağa ve duruma göre değiştirilebileceği gibi yepyeni bir anayasa yapmak da her zaman imkân dâhilindedir. Burada esas olan, mümkün olabildiği kadar en yüksek uzlaşmayı sağlamaktır. Anayasa değişikliği veya yeni bir anayasa önermeyen istisnasız hiçbir parti kalmamıştır ve bu tartışmalar Türk siyasetinin uzun yıllardır hiç gündeminden düşmemiştir. Nitekim, 1982 Anayasası’nda bugüne kadar 19 defada 184 değişiklik yapılmıştır. İlk dört madde hariç neredeyse değiştirilmeyen hiçbir maddesi kalmamıştır. Dolayısı ile zaten bir darbe ürünü olarak hiçbir zaman ihtiyacı karşılamayan Anayasa’nın bir sistematiği kalmadığı gibi, anlam bütünlüğü ve hatta dili de bozulmuş ve tam bir yazboz tahtasına dönmüştür.

HER PARTİ KENDİ TEKLİFİNİ HAZIRLASIN

Sadece bu kadarla da kalmıyor. Türkiye yeni bir hükümet sistemine sahiptir. Bu değişiklik yine bir anayasa düzenlemesi ile yürürlüğe girmiştir ama uygulamada çok daha geniş ve kapsamlı değişikliklere ihtiyaç olduğu ortaya çıkmıştır. Bu durumda mevcut üzerinden gitmek yerine, yepyeni bir anayasa yapmak hem teknik olarak, hem ihtiyaç olarak, hem de kolaylık olarak çok daha mümkündür. Mevcut bütün siyasi partilerin de aynı kanaatte oldukları, kendi beyanları ile sabittir. Daha önce birçok defa partiler arası komisyonlar kurularak çalışmalar yürütüldü fakat hiçbir zaman istenilen sonuç alınamadı. Tekrara düşmek yerine, her partinin kendi anayasa teklifini hazırlaması ve bunların üzerinden bir çalışma yürütülmesi çok daha pratik, çok daha anlamlı ve hatta sonuç verici olacaktır.

MİLLİ GÖREV

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, daha önce yaptığı açıklamalarda, sivil nitelikli, geniş katılımlı, toplumun her kesimini içine alacak, tüm düşünce ve eğilimleri kapsayacak bir anayasaya ihtiyaç olduğunu söylemiş ve bunun gereğinin yapılmasını istemişti. Bununla da kalmadı, geniş kapsamlı bir çalışma ile 100 maddelik bir anayasa hazırlattı ve bunu kamuoyu ile paylaştı. Yapılan açıklamada, teferruattan arındırılmış, yalın ve anlaşılır, hükümleri arasındaki çelişkilerden ayıklanmış, kısa, net, milli ve manevi hayatımızın esaslarını kavramış, bize özgü, bizi yansıtan, gelecek ile geçmişi temerküz etmiş, gerekçeleriyle gerçekleri yakalamış bir anayasa ile Cumhuriyetimizin yüzüncü yıl dönümünün kucaklanmak istendiği ve bunun milli bir görev olduğu belirtildi.

PARLAMENTER SİSTEM ZAMAN KAYBI

Türk Tipi Başkanlık Sistemi, yine Türk milletinin onayı ile yürürlüğe girmiştir. Kısa zaman içinde çok isabetli, çok verimli olduğu görülmüştür. Bu durumda Parlamenter Sistem tartışmaları sadece zaman kayıdır. Yeni anayasa ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kökleşmesi, bunun yanı sıra huzuru, refahı, birlik ve kardeşlik bağlarını tahkim edecek düzenlemelerin yapılması ivedi bir ihtiyaç olduğu gibi, bütün siyasi partiler için de tarihi bir görev hâline gelmiştir. Sayın Bahçeli’nin de belirttiği gibi, bugüne kadar yapılan temaslardan, kurulan müzakere masalarından elde edilen kazanımlar, alınan ders ve sonuçlar Cumhuriyet’in 100. yılında ümit ettiğimiz ‘milli uzlaşma’ için tarihi bir fırsat kapısı açabilir. Siyasi partilerin tamamı yeni anayasada mutabık olduğuna göre, artık her parti nasıl bir anayasa istediğini somut bir teklif hâlinde ortaya koymalıdır.

AK PARTİ’DEN DESTEK

Bir yol açılmıştır. Güzel ve verimli bir başlangıç yapılmıştır. Hazırlanan anayasa önerisinin öncelikle Sayın Cumhurbaşkanı ve Cumhur İttifakı’nın ana paydaşı olan AK Parti’yle paylaşılması siyasi ahlakın gereğidir. Yapılacak müzakere ve görüşmeler doğrultusunda diğer partilere de anayasa önerisinin sunulmasının söz konusu olacağı açıklanmıştır. Daha sonra da kamuoyunun tartışmasına açılacaktır. AK Parti’den çok olumlu ve yapıcı değerlendirmeler geldi. Yapılan çalışmayı, ortaya konulan öneriyi çok önemli ve değerli bulduklarını söylediler. Kendilerinin de bir çalışma yaptıklarını ve yakın zamanda kamuoyu ile paylaşacaklarını açıkladılar.

YIKIM ANAYASASI HAZIRLAYANLAR RAHATSIZ OLDULAR

Ne yazık ki, diğer partilerde aynı ciddiyeti göremedik. Bu son derece samimi ve kararlı çabanın, bazı partilerde rahatsızlık oluşturduğunu, daha ilk andan itibaren sulandırmak, kıvırmak ve verdikleri bütün sözleri unutup kapıyı kapatmak çabasına girdiklerini ibretle izledik. Kemal Kılıçdaroğlu’nun ilk değerlendirmesi kelimenin tam anlamıyla bir hayal kırıklığıdır. HDP ile merdiven altlarında gizli gizli içinde Türk ve Türk milletinin olmadığı, Atatürk’ün bulunmadığı yıkım anayasası hazırlayanların bu tavrı bizi hiç şaşırtmamıştır. Bunlara bir de medyadaki yancılarının eklendiğini ve çaplarını, hadlerini çok aşan değerlendirmelerle bir karalama yapmaya çalıştıklarını hayretle izledik.

Milliyetçi Hareket Partisi’nin, ana hatları açıklanan 100 maddelik anayasa önerisi, genel gerekçe ve madde gerekçeleri ile bir bütün olarak hazırdır. Diğer partilerin de nasıl bir anayasa istediklerini ortaya koymaları gerekmektedir. Türk milleti kimin ne istediğini, nerede durduğunu, neye hizmet ettiğini görecek ve ona göre kararını verecektir.