Moda diyetler gizli açlık sebebi

Moda diyetler gizli açlık sebebi

Tek tip beslenme vücudun ihtiyacı olan vitamin ve mineralleri almayı engellediği için kişinin bağışıklık sistemini zayıflatıyor, fiziksel ve zihinsel gelişmeyi önlüyor. Bu durum ölümle sonuçlanabiliyor.

Dünyanın en önemli iki sağlık problemi obezite ve açlık. Özellikle Afrika’da insanlar açlık ve susuzlukla mücadele ederken dünyanın diğer bölümünde milyarlarca dolar para obeziteyle ve onun yol açtığı hastalıklarla savaşa ayrılıyor. Ancak uzmanlar yakın bir gelecekte toplumu obeziteden daha fazla etkileyecek olan “gizli açlık” konusuna dikkat çekiyorlar. “Normal kiloluyu ya da şişman olsanız da ‘gizli açlık’ çekebilirsiniz” diyen Hohenheim Üniversitesi Biyolojik Kimya ve Beslenme Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hans Konrad Biesalski “Beslenme sadece karın doyurmak değildir. Vücut için gerekli vitamin mineralleri de dengeli almak gerekir. Günümüzün popüler diyetleri gizli açlığa sebep oluyor. Bugünlerde moda olduğu gibi ekmeğin yasaklandığı beslenme şekilleri, protein ağırlıklı beslenme ve tek tip yeme alışkanlığı gizli açlığın en önemli sebeplerinden biri” dedi.
Almanya’nın Stutgart şehrindeki Hohenheim Üniversitesinde düzenlenen 4. Uluslararası Gizli Açlık kongresinde Sabri Ülker Vakfı, popüler diyetlerle vitamin ve mineral eksikliği olarak tanımlanan gizli açlık ilişkisinin ele alındığı bir bilimsel oturuma ev sahipliği yaptı. Gizli Açlık Kongresi’nde dünyada her dokuz kişiden birinin mücadele ettiği gizli açlıkla ilgili önemli veriler paylaşıldı.

HEM OBEZ HEM DE GİZLİ AÇ OLABİLİRSİNİZ
Vitamin ve mineral yetersizliklerinin dünya genelinde her üç kişiden birini etkilediğine değinen Prof. Dr. Biesalski, 2030 yılına kadar günlük alınacak enerji miktarının giderek artacağı, buna rağmen gizli açlığın daha sık görülebileceğinin tahmin edildiğini ifade etti.
Gizli açlık aslında aşırı beslenme durumunda da oluşan, bilinçsiz beslenme sebebiyle ortaya çıkan vitamin ve mineral eksikliği olarak tanımlanıyor. Çok yemeniz ve buna bağlı olarak şişmanlamanız gizli açlığı engellemiyor. Yüksek enerjili yiyecekler tüketseniz de yediklerinizde yeteri kadar vitamin, demir, çinko, iyot, selenyum ve hayati önem taşıyan mikro besin öğeleri yer almıyorsa önemli hastalıklara karşı savunmasızsınız demektir. Hem yetersiz hem de aşırı beslenme durumunda ortaya çıkabilen gizli açlık, kişinin bağışıklık sistemini zayıflatıyor, fiziksel ve zihinsel gelişmeyi önlüyor ve hatta ölümle sonuçlanabiliyor.

GENÇ YAŞTAKİ UNUTKANLIĞIN DA SEBEBİ
Fiziksel açlığın belirtisinin hemen ortaya çıktığın, yemek yemeyen ya da az yiyen insanın hücrelerine enerji gitmediği için günlük fonksiyonlarının zayıfladığını söyleyen Prof. Dr. Biesalski “Mikrobesinlerle ilgili dışarıdan anlaşılan bir açlık hissi yoktur. Gizli açlık etkisini uzun zamanda gösterir. Vitamin ve mineral eksikliği uzun dönemde bağışıklık sistemini, hormonları ve beyin fonksiyonlarını ve sinir sistemini olumsuz etkiler. Son zamanlarda sık enfeksiyon geçiriyorsanız, yaşa bağlı olmayan unutkanlıklar baş göstermişse, kendinizi kronik olarak yorgun ve mutsuz hissediyorsanız, hafif depresyondaysanız bunun sebebi gizli açlık olabilir” dedi.

HANGİ DİYET VÜCUDU NASIL ETKİLER?
Medyada dolaşan bazı beslenme şekillerinin sağlığı bozduğunu söyleyen Avrupa Gıda Bilgi Konseyi Genel Direktörü Dr. Laura Fernández Celemín tek tip beslenmenin gizli açlık sebebi olduğunu belirterek günümüzde moda olan diyetlerin vücuda etkilerini şöyle anlattı:

Düşük karbonhidratlı, yüksek yağlı diyetler: Sadece ekmek değil sebze ve meyveler de karbonhidrat kaynağıdır. Karbonhidratı kısıtlayan diyetler daha az sebze meyve yemeye izin verdiği, ekmeği kısıtladığı ya da tamamen yasakladığından beraberinde vitamin, mineral eksikliğini getirebiliyor.

Detoks diyetler: Bu diyetlerin toksin adı verilen zararlı maddeleri kısa süre içerisinde vücudumuzdan uzaklaştırdığı, hızlı kilo kaybına yardımcı olduğu iddia edilse de bu tür beslenme vücutta bulunması gereken elzem vitamin ve mineral değerlerin normalin altına düşmesine sebep olabiliyor.

Aralıklı açlık diyetleri: Bu diyetler vitamin ve mineral değerlerinde düzensizliğe yol açması yüzünden konsantrasyonda azalma, duygu durumunun olumsuz etkilenmesi ve yorgunluk gibi olumsuz yan etkilere de yol açabiliyor.

DASH diyeti: Doymuş yağ ve şeker içeriği yüksek yiyeceklerin tüketimi sınırlıdır. Bu diyette günlük sodyum alımının en fazla 2.300 mg ile sınırlanmasını tavsiye edildiği için, düzenli uygulamadığı takdirde ciddi eksikliklere sebep olabiliyor.

Akdeniz diyeti: En sağlıklı beslenme şekli. Yağların zeytinyağından alındığı, sebze, meyve, protein ve karbonhidratın dengeli olarak dağıldı Akdeniz diyetinde özellikle sebzenin diğer bütün diyetlerden fazla olması, kırmızı etin ve hayvansal yağların azaltılmış olması vitamin ve mineral eksikliklerinin önüne geçiyor.

ANNE YEMEKLERİNE DÖNMEMİZ ŞART
İdeal beslenme için sebze ve meyve ağırlıklı bir menü yapılması gerektiğni söyleyen Dr. Laura Fernández Celemín, “Karbonhidratı tam tahıllardan, proteini de bitkisel proteinlerden almak lazım. Geleneksel mutfakta, bezelye, nohut gibi bitkisel proteinler etle pişirilir. Geleneksel mutfağa, anne yemeklerine dönmek gerek” dedi.

MASAYA AİLECE OTURUN
Yemek yerken aynı zamanda ruhun da doyması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Hans Konrad Bisealski, “En sağlıklı besin aileyle birlikte aynı masaya oturarak tüketilen yiyeceklerdir. Bunun için en az haftada 1 gün ailece yemek yiyin. Sabah kahvaltısı veya akşam yemeği olması fark etmez. Bu arada yanınıza cep telefonlarınızı almayın” dedi.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ