MİLLİYETÇİ-ÜLKÜCÜ HAREKET BUGÜNLERE NASIL GELDİ? (Sıtkı ŞEREMETLİ)

MİLLİYETÇİ-ÜLKÜCÜ HAREKET BUGÜNLERE NASIL GELDİ? (Sıtkı ŞEREMETLİ)
Kürşad 40 yiğidi ile Çin sarayını
basarken öleceğini elbetteki biliyordu.Ama
varlığını Türk varlığına armağan ederek tarih
yazdı.Ülkücülerde günümüzün Kürşadlarıdır.
MİLLİYETÇİ-ÜLKÜCÜ HAREKET BUGÜNLERE NASIL GELDİ?
(Sıtkı ŞEREMETLİ)
(Geçmişe bakın..Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in
bugünlere nasıl geldiğini öğrenin.)
Oyumuz az,oyumuz çok diye hesap yapmayın
Gücümüz nedir?diye sormayın!Siz haklı bir
davanın mensuplarısınız.Allah rızası için
doğru yolda yürüyün.Cenab-ı allah nurunu
tamamlar.Kürşad 40 yiğidi ile Çin sarayını
basarken öleceğini elbetteki biliyordu.Ama
varlığını Türk varlığına armağan ederek tarih yazdı.
Bu yüzden bilin ki;en büyük zenginliğiniz kalbinizdeki
dava inancıdır.Bugün olmasa da Tarih Ülkücüyü
hak ettiği yere koyacaktır.
xxx
Milliyetçi-Ülkücü HAREKET 50 yıldır varlığını sürüdürüyor.
Peki bugünlere nasıl gelindi?
Merhum Alpaslan Türkkeş Bey kuruluşundan sonra,başta Türk Gençliği olmak üzere Türk Milleti’ne MHP ve Ülkü Ocakları’nın milletin kurtuluş ümidi olduğunu ifade ederek büyük bir siyaset ve fikir hareketi başlattı.
Önce davayı bizzat Anadolu’yu gezerek kendisi anlattı.
Bunlar büyük,gösterişli mitingler değildi.Evlerde,küçük köhne binalarda 5-ıo kişilik guruplara hitap ediyordu.
Kısa süre sonra Anadolu’nun dört bir yanında kısıtlı imkanlarla Türkeş’e ve MHP’ye inanan az sayıda insanlarla parti merkezleri
kurulmaya başlandı.
Yoktu,kimse yoktu.Türk Milliyetçileri,Ülkücüler yalnızdı.Her ilde,her ilçede 3-5 kişi vardı.Bir yandan parti binası bulunamıyor,öte yandan bulunsa da bu binanın kirasını ödeyecek para karşılanamıyordu.
Ülkü Ocaklarında küçük bir kaç tahta sandalye ve masa vardı.Yakacağı kıt teneke sobanın etrafında Üniversiteli bir kaç ağabey az sayıdaki gence davayı anlatırdı.
MHP kongreleri zor yapılırdı.2-3 davaya gönül vermiş yaşlı insan ailelerini,akrabalarını üye kaydederek partinin varlığını sürdürebilirlerdi.(Bu vesile ile yaşadığım şehirde Mustafa Atıcı,Remzi Damlalı,Şevket Öztürk gibi büyüklerimizi rahmetle anıyorum.)
Hareket yavaş yavaş yayılmaya
başladı.Üniversitelerde,mahallelerde,devlet kadrolarında az sayıda da olsa davaya gönül vermiş insanlar inanç halkasına eklenmeye başladı.
Sayı çok azdı.Ama inanç ve azim büyüktü.
Genç öğrenciler ailelerinden gelen kısıtlı harçlıkları birleştirerek minübüs kiralayarak köyleri gezmeye,davayı anlatmaya başladılar.
Çok kötü günler yaşandı.
İktidar partisinin gücü karşısında mücadele zordu.Bazı köylerde gençlere laf atılıyor,”Gençler siyaset çoluk çocuk işi değil,17-18 yaşında gençlersiniz,sizin başınızda büyükleriniz yok mu?Siz mi bu devleti yöneteceksiniz?Size kimse böyle oy vermez”deniliyordu.
İnanmış insanlar asla yılgınlık göstermedi.Çok çalışıldı.Dava,bıkıp usanmadan millete anlatıldı.
Yavaş yavaş sayı artmaya başladı.
Yüzde 1-2 oy oranlarını görünce inanın çocuklar gibi sevinirdik.
Ocaklar gençlerle,parti kayıtlı üyeleri ile büyümeye başladı.
Ve az sayı ile de olsa Lider Alpaslan Türkeş ve bir gurup arkadaşı TBMM’ye girmeyi başardı.
Türk Milliyetçiliği artık siyasi bir güç haline dönüşüyordu.
Bu durum Kominist ve Kapitalist siyasi parti yöneticileri ile dış güçleri endişeye sevk etti.
1970’li yılların sonuna doğru artık tüm cephelerden MHP’lilere ve Ülkücülere büyük saldırılar başladı.
Marksistler silahlı,kanlı Ülkücü katliamlarına giriştiler.Hükümet yöneticileri ise devlet baskısı ile Ülkücüleri ve Ülkücülüğü engelleme faaliyetine başladılar.
Lakin artık iş işten geçmiş,köz harlamış,ateş alevlenmişti.
Milliyetçi-Ülkücü Hareket büyüyordu.
3 hilali bayrak artık dalga dalga Anadolu’ya yayılmıştı.
MHP iktidara yürüyordu.
Türkiye düşmanlarında panik başladı.
Ve 12 Eylül darbesi yapıldı.
MHP-Ülkü Ocakları kapatıldı.
Ülkücüler zindanlara konuldu.
Dediler ki;”Milliyetçi-Ülkücü Hareket bitti”
Ülkücülerde dediler ki;”Milliyetçi-Ülkücü Hareket bitmez!”
Yıl 20020..
Ne oldu?
Sayısız siyasi parti kapandı,unutulup gitti.
Darbeciler ”Hain”damgası ile kimsesizler mezarlığına gömüldü.
Ama,
MHP ve Ülkü Ocakları yaşıyor.
İnşallah Türklüğün varlığı ile ebediyete kadar yaşayıp gidecek.
Görüntünün olası içeriği: açık hava
Ramazan Karaca, Sitki Şeremetli ve 53 diğer kişi
8 Yorum
3 Paylaşım
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ