Millî sendika dediğin!

Sıtkı Şeremetli

Millî sendika dediğin!

(Mustafa ÖNDER)

Bu ülke enteresan adamlarla dolu…

Cumhur İttifakı’nı bitirip Erdoğan’ı devirmek uğruna birilerinin yapmayacağı açıklama, atmadığı takla kalmadı…

Serok Ahmet, HDPKK’lilere nasıl yaranabilirimin derdine düşmüş, 6-8 Ekim olaylarından sonra çözün süreci kapsamında Dolmabahçe görüşmelerinin Tayyip Beyin fikri olduğunu açıkladı ve 6 yıl sonra dava açılmasını eleştirdi! Ne bomba ama!

Bu açıklamayı da şov için destek amacıyla gittiği Azerbaycan elçiliğinden çıkışında yapıyor!

Orada ağzından çıkan tek hayırlı cümle: Azerbaycan’a verilen destek arttırılmalı ve Azerbaycan hiçbir zaman hiçbir şartta yalnız bırakılmamalıdır.”

*

MHP Lideri Devlet Ata’nın “TTB kapatılsın” deyince kıyamet koparılmıştı…

“Sağlık ve doktorlar” dışında her naneye limon olan TTB’nin genel başkanı FETÖ medyasının gözdesi, PKK sevici ve Ergenekon davalarının şakşakçısı Fincancı oldu!

Bu illegalite meraklısı kadın, 2012’de “Barış için Öcalan’a özgürlük platformu”ndaydı…

“Savaşın son bulması için Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüne kavuşturulması gerekli” diye Tweet atan da oydu…

PKK’li paçavra Özgür Gündem’in “nöbetçi genel yayın yönetmenliğini(!)” üstlenmişti…

15 Temmuz’daki ihanet girişiminde, “FETÖ’nün darbe girişimindeki rolüyle ilgili yeterli bilgi olmadığını” savunacak kadar FETÖ tutkunu…

Hendek operasyonlarına karşı imza toplamış, Türk askerini Cizre’de katliam yapmakla suçlamıştı…

Ermenistan’ın soykırım yalanlarını savunuyordu…

İşte bu kadın, YPG/PKK eşbaşkanına “demokrasi ödülü” veren TTB’nin başında!

Şimdi söyleyin, TTB kapatılmalı mı, kapatılmamalı mı? Ve siz Türk Sağlık Ordusu’nun sevgili doktorları, bu örgütte kalmaya devam edecek misiniz?

Türkmen Beyi’nin TTB için “ihanet oluşumu” sözü haklı mı, haksız mı?

Ve bu TTB’nin Azerbaycan’la ilgili tek açıklaması yok!

    *

Sözcü’nün Atatürk istismarcısı yazarı ise, Ermeni saldırılarına Türkiye’nin gösterdiği tepkilerle alay ediyordu…

Çevresinden habersiz, işgal ettiği kıyıdaki yazlıkta safa süren kalemşör iyice ne yaptığını bilmez halde… “Ermenistan’ı kınayanlarla” dalga geçen bir havada, Azerbaycan’a acıyor: “Canım Azerbaycan.. Arkasına Rusya’yı alan Ermenistan, maazallah Bakü’ye kadar gelse biz hâlâ ‘kabul edilemez’ bulur, ‘şiddetle kınarız’ haberin olsun!”

Monşer galiba içinden geçeni dile getirmiş!

   *

Biri muhalefet partisi GP’nin genel başkanı, biri TTB, biri de anlı şanlı Sözcü yazarı…

Hiçbir millî hasleti kalmamış, Erdoğan devrilsin rüyalarında…

Ama Türk Eğitim-Sen diye bir sendika var ki…

Hani “millî sendika dediğin böyle olur” diye gururlandığımız…

Türk Eğitim-Sen ve Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği Genel Başkanı Talip Geylan, Azerbaycan Hemkarlar İttifakları Konfederasyonu Genel Başkanı Sayın Settar Möhbaliyev’e bir mesaj göndererek, işgalci Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarına yaptığı ve sivilleri hedef alan kalleş saldırısını bir kez daha şiddetle telin ettiğini bildirdi…

Türk Eğitim-Sen ve UAESEB’in, kardeş Azerbaycan halkının yanında ve Azerbaycan’ın fiilen sahip olduğu ve uluslararası hukukun tescil ettiği bütün hakların sonuna kadar savunucusu olduğunu vurgulayan Geylan, “Bölgede yaşananların, ‘Sorun’ diye tanımlanarak adeta iki ülkenin eşit koşullarda muhatap olduğu bir anlaşmazlık gibi sunulmasını asla kabul etmiyoruz. Ortada bir ‘Karabağ Sorunu’ yoktur, düpedüz bir ‘Karabağ İşgali’ söz konusudur. Bu durumun da tek bir sorumlusu vardır: İşgalci Ermenistan! Muhatap olduğumuz bu problemli durumun tek çözümü ise Ermenistan’ın işgal ettiği toprakları derhal terk etmesi, otuz yıldır mağdur ettiği tüm vatandaşlarımıza tazminat ödemesidir” dedi ve ekledi:

“Her zaman olduğu gibi tüm kalbimizle haykırıyoruz: Karabağ Türk’tür, Türk kalacaktır!”

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ