6’lı masada Cumhurbaşkanı adayı arayışları sürüyor. Ama hepsi de bu arayışta “HDP ne diyecek, HDP ne yapacak” diye HDP’nin ağzına bakıyor.

HDP yeri geliyor akıl veriyor, yeri geliyor fırçalıyor, yeri geliyor bunları korkutuyor.

Terörist Demirtaş bile bunları “Utanmazlar” diye cezaevinden hizaya sokuyor. 6’lı masa HDP olmadan helaya bile gidemeyeceğini çok iyi biliyor. O yüzden onların akıl vermesi, fırçalaması ve aşağılaması karşısında sesleri çıkmıyor.

HDP, Kemal Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu’na oldukça sıcak bakıyor. Mansur Yavaş’ın kapasitesinin çok verimli olmayacağını bildikleri için ona da soğuk yapıyorlar.

Önce Ahmet Türk, “Aday olması halinde Kürtlerin ona oy vereceklerini sanmıyorum” açıklamasıyla, sonra da HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanı adayı olması durumunda Kürtlerden oy alamayacağını vurgulayarak bu soğukluğu hissettirdiler.

Oysa Mansur Yavaş kıvama çoktan gelmiş birisidir. Ona yeter ki, bir koltuk verin, her türlü PKK açılımını yapar.

          “HDP ile görüşecek misiniz?” dediklerinde “Ona ajans karar verecek” diyen, terörist Demirtaş’ın serbest bırakılmasını isteyenlere “İnşallah” duasıyla katılan, “Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ı serbest bırakmak için bize katılın” diyen Kılıçdaroğlu’nu alkışlayan, belediyelerde “Mali özerklik” isteyerek HDP’nin projesine destek olan, CHP-PKK ilişkisine zerre itirazı olmayan Mansur Yavaş’ın HDP’ye bir zararı olmaz. Zaten HDP bunun farkında olduğu için yerel seçimlerde Eşbaşkanı Sezai Temelli düzeyinde “Mansur Yavaş da bilecek ki seçilmişse HDP oylarıyla seçilmiştir. HDP’lileri yok sayarak, Kürtleri yok sayarak, Ankaralıları yok sayarak siyaset yapamaz. O da işte bizim gücümüzdür” sözleriyle durumu özetlemişti.

Ama dediğim gibi HDP “kullanış kapasitesi” olarak Kemal Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu’nu kendine daha uygun bulmaktadır.

Aksi halde “Başka partilerdeki makam ve koltuk için parti değişmem” dedikten bir yıl sonra CHP’ye geçip “40 yıllık geçmişimi geride bıraktım. Artık tartışmalar son bulacaktır” diyen Mansur Yavaş’a HDP her istediğini yaptırabilir.

Mansur Yavaş’ın bir davası, ideolojisi, ilkesi ve bir mücadelesi yoktur. Ankara’da üç yıldır çivi çakmadan yanındaki yiyici takımının sosyal medya abartısı ile bir algı düzeni kurduğuna bakmayın…

Aynı Mansur Yavaş MHP’de iken, MHP AKP ile en şiddetli mücadelesini yaptığı günlerde de mektup yazarak şu sözlerle MHP’yi ve Ülkücüleri AKP iktidarına davet ediyordu:

           “Haziran ayından itibaren ülkede yeni bir parlamento teşekkül edecektir. Bizzat iktidar partisi tarafından restorasyon dönemi olacağı ilan edilen bu dönemde, ülkücülerin bulunmaması, bu süreçte etkili olamaması elbette kabul edilebilir bir durum değildir. Dolayısıyla hiçbir şey yokmuş, her şey mükemmel gidiyormuş gibi davranıp görevden kaçamayız.”

Oysa Mansur Yavaş bu mektubu yazdığı yıllarda Habur, Oslo, PKK açılımı gerçekleşiyordu. HDP Mansur Yavaş’a o kadar da soğuk durmasın yani… Mansur Yavaş’ın ipini tutanlar her yere sürükler onu… Bu mektubu yazıp 23 Aralık 2013 tarihinde CHP’ye üye olan da odur. Madem AKP iktidarı “restorasyon” yapacaktı da niye AK Parti yerine CHP’ye gitmişti?

Hem de gittiği tarihe bakar mısınız?

AK Parti iktidarı ve Cumhur İttifakı terör örgütü PKK’yı ezerken, o şimdi HD(P)KK’yı kendine yoldaş edinen CHP’de siyaset yapıyor. HDP buradan kendine gereken mesajı alabilir.

Tamam, Mansur Yavaş’ı yine istemeyin. Ama adamı da bu kadar dışlamayın. O size ayak uydurur. CHP’de nelere ayak uydurmadı ki?

Geçmişte MHP’yi “Maneviyatsız CHP” olmakla suçlayıp, CHP’de de ateist Canan Kaftancıoğlu’na ilk sahip çıkan o olmuştu.

HD(P)KK’ya en iyi hizmeti Kemal, Ekrem yapar ona şüphe yok… Ama Mansur da bu düzene her türlü ayak uydurur.