(Koyun can derdinde,kasap et derdinde)

MAHALLE YANARKEN O SAÇINI TARARMIŞ!..

(Sıtkı ŞEREMETLİ)

Bir gemi kazasından sonra, bir kimyager, bir fizikçi ve bir iktisatçı ıssız bir adaya düşerler.

Gemiden birkaç kutu konserve almayı başarmışlardır fakat yanlarında konserve kutularını açacak herhangi bir şey yoktur.

Derhâl bir çözüm arayışı başlar.

Kimyager “Kutuları ısıtalım, böylece patlayarak açılmalarını sağlar, içindekileri toplarız” der.

Fizikçi “Bence kayalara çarparak parçalamayı denemek daha iyi bir çözüm” der.

Sıra iktisatçıya geldiğindeyse iktisatçı “Sakin olalım, varsayalım ki elimizde bir konserve açacağı var” der.

Hiçbiri ”Bu adadan nasıl kurtulacağız?”demez.

Hepsi o an karınlarını doyurmaya,günü kurtarmaya çalışır.

xxx

Yaşadıklarımıza aslında ne kadar benziyor değil mi?

Orman yangınları her yanı sarmış,ülke yanıyor.

Muhalefet ”Uçak-Helikopter”kavgası yapıyor.

xxx

Sel felaketi yaşıyoruz.

Muhalefet ”yaraları nasıl sarabiliriz?”diye sormak yerine ”Suçlu kim?”diye soruyor.

xxx

Art arda deprem felaketleri yaşıyoruz.Muhalefet seyrediyor

xxx

Fetö darbe kalkışması olmuş muhalefetin başı yandaş belediye başkanının evinde TV izleyip çay içiyor.

xxx

MehmetçikSuriye’de,Libya’da,Azerbeycan’da,Afganistan’da,Akdeniz’de ”Vatanıma zarar gelmesin”diye göğsünü siper ediyor,şehit oluyor.Muhalefet ”Erken seçim ne zaman olacak?”diye soruyor.

xxx

Daha yüzlerce örnek sayabilirim.

Türkiyede bugün malasef durum budur!

Aynen ”Mahalle yanarken O saçını taramış”deyişinde olduğu gibi.

Velhasıl ”Koyun can derdinde,kasap et derdinde..”

Lakin,derdi millet olmayan bu muhalefeti vatandaş görüyor.