Kuzu mu tilki mi? (Mustafa ÖNDER)

Sıtkı Şeremetli

Kuzu mu tilki mi?

(Mustafa ÖNDER)

Aslında AKP’nin düşmana, muhalefete ihtiyacı yok…

Kendisi üretiyor zaten…

“Lüzumsuzluklar üretim merkezi” var âdeta..

Yandaş gazeteciler, yağdanlık derecesine düşmüş vekiller, muhafazakâr görünümlü din simsarları, Külliye’nin çevresindeki güç zehirlenmesine uğramışlar…

Alçı’dan kurtuluyoruz, Metiner çıkıyor; ondan kurtuluyoruz Gül çıkıyor; ondan kurtuluyoruz, Serok Ahmet çıkıyor…

Onlardan kurtuluyoruz, Fesli Kadirler türüyor; ondan kurtuluyoruz, sarı sendikacılar türüyor…

Bitmek bilmiyorlar…

*

Bu sefer kuzu mu tilki mi bilemediğimiz biri çıktı…

Sanki AKP’nin “kafa karıştırma merkezi”

Zırt pırt gereksiz zırva açıklamalar…

Gereksiz tarih saptırmalar..

Gereksiz hedef göstermeler…

Provokatör mü, profesör mü belli değil…

Üstelik hukukçu!

Üstelik Hukuk Politikaları Kurulu’nda…

Yaslandıkça işin tadını tuzunu kaçırır oldu…

Ne zaman bir “kabine beklentisine girilse” başlıyor twit saçmalıklarına…

Tayyip Bey bir kerecik bakan yapsa da kurtulsak sosyal medya saçmalıklarından…

*

Durup dururken…

Twitter’dan salmış yine fitneyi:

“Kurtuluş Mücadelemiz sonrasında savaş meydanlarında kazandığımız tarihi başarıyı Lozan masasında kaybetmiştik. Kıbrıs Barış Harekatında da Adanın tamamını alamadık. Barış Pınarı operasyonu, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ABD’ye adeta diz çöktürdü, hem sahada hem masada kazandık”

Kaş yapayım derken göz çıkarmanın dik alâsı!

Erdoğan’a yağ çekeceğim derken, Atatürk’ten İnönü’ye, Ecevit’te Erbakan’a herkesi topun ağzına koyuvermiş…

Galiba Fesli Deli Kadir’den almış tarih bilincini!

Bir Anayasa profesörü bu dili nasıl kullanır?

Bunca yaşadıklarından da mı ders almaz oldular?

*

İranlı bilmem kimle yemek yiyip whatsApp’ta yazışır…

“Başkanlık modelinin isim babası benim” der…

Aday gösterilmeyince önce “kırgınım” der, sonra çark eder…

Kızdığı kadına “karı” der, Twitter’da yazdıklarına kızıp kendi kendine “@burhankuzu H…S…” diye küfreder…

“Sol az iktidara geldiği için az yolsuzluk yapılıyor” der…

“Öcalan neden Akbulut’u getirip başbakan yaptı? Daha rahat götürmek için” der…

“Tweetlerimi yazarken ‘ne içtiğim’ bayağı bi merak konusu olmuş. Çaykur’un siyah çayını içerim. Attığım anlamlı tweetlerden belli olmuyor mu?” der..

Aslında AKP’nin düşmana ve muhalefete ihtiyacı yok…

Kendisi üretiyor zaten…

“Lüzumsuzluklar üretim merkezi” var âdeta..

Yandaş gazeteciler, yağdanlık derecesine düşmüş vekiller, muhafazakâr görünümlü din simsarları, Külliye’nin çevresindeki güç zehirlenmesine uğramışlar…

Alçı’dan kurtuluyoruz, Metiner çıkıyor; ondan kurtuluyoruz Gül çıkıyor; ondan kurtuluyoruz, Serok Ahmet çıkıyor…

Onlardan kurtuluyoruz, Fesli Kadirler türüyor; ondan kurtuluyoruz, sarı sendikacılar türüyor…

Bitmek bilmiyorlar…

 

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ