YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN

Seçime ittifakla yahut tek girecek partiler YSK’ya milletvekili aday listelerini teslim ettiler. En büyük sancı CHP ve İP’te yaşanıyor. İstifa üstüne istifa haberleri geliyor. İP menfaate dayalı birliktelik oluşturduğu için menfaati çatışan istifa ediyor. CHP’de de Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığına odaklanma olduğu için daha ziyade ittifak ortaklarını tatmin etmeye çalışan listeden dolayı iç karışıklık çıktı. Kemal Kılıçdaroğlu tek başına seçime girse bir milletvekili çıkaramayacak Gelecek, DEVA, Demokrat, Saadet gibi partilere dağıtabildiği kadar seçilecek yerden milletvekilliği dağıtmıştır. Sanıyor ki, ben bunlara çok milletvekili verirsem Cumhurbaşkanı seçilmem garanti olur. Bunların eti ne, budu ne ki sana Cumhurbaşkanlığı kazandıracak Kemal Kılıçdaroğlu?

Kemal Kılıçdaroğlu bunlara bol kepçeden milletvekilliği dağıtıyor ama yılların CHP’lilerini kaybediyor farkında değil…

CHP’de aday belirleme toplantısının defalarca iptal edilmiş olması ve toplantı aralarında kavgalar çıkmış olması bunun ayak sesleridir.

CHP ve İP bugünlerini bol bol istifa haberleriyle geçirecektir. CHP, İP ve diğer ortakları herşeyi sahte algı çalışmalarıyla bu noktaya kadar getirdi, bundan sonrası onlar için tufandır. CHP kendine küçük partileri yük almıştır.

O küçük partiler “Biz kendi logomuzla, ismimizle gireceğiz” diye efeleniyordu ama CHP’ye sığıntı olmayı tercih ettiler.

Ahmet Davutoğlu “Bir selam versem Anadolu ayağa kalkar” diyerek çıktığı ve “Kendi logomuz ve ismimizle girmeye öncelik veriyoruz” dediği yolda sonunda kendini zevkle CHP kucağında buldu. Ali Babacan da “DEVA Partisi seçime kendi adıyla ve logosu ile girecek” diyordu iştahla CHP’ye sığındı.

Aslında Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan bir nevi CHP’yi enayi yerine koyarak akıllılık ettiler. Seçime girse milletvekili çıkarması mümkün olmayan bu partiler CHP’lilerin hakkına konmuştur. Hakkının yenildiğini düşünen CHP’liler bu saatten sonra isyan etmeden durur mu?

etmeden durur mu? Kemal Kılıçdaroğlu’nun küçük partilere teslimiyeti kendi adına büyük kayıplara yol açacaktır. Ali Babacan’ın DEVA’sı 100 kere seçime girse bir milletvekili çıkarabilir mi de, ona seçilmesi muhtemel olan 11 milletvekili sıralaması verildi? Sadece DEVA değil ki, Gelecek, Saadet, Demokrat gibi partilere de aynı tarife uygulanmıştır. Bir milletvekili çıkaramayacak partilere bir de Cumhurbaşkanı yardımcılığı sözü verilmiştir. Listelere konmayan köklü CHP’liler bu duruma ne diyecektir? Elbette bunun Kemal Kılıçdaroğlu’na acı bir faturası olacaktır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çeşitli açılışlarla sürdürdüğü seçim çalışmalarındaki kalabalıklar gösteriyor ki, Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimleri kazanması mümkün değildir. Üzerine bir de CHP’de oluşacak iç karışıklıkların eklendiğini düşünün artık Kemal Kılıçdaroğlu’nun ayakları prangalıdır. Meral Akşener’in partisinin şu an baraj altında olduğunu kendi Başdanışmanı Aytun Çıray söyledi. Üzerine de istifa curcunası eklendiğinde bırak Cumhurbaşkanlığını, kendi partilerini kurtarırlarsa kardır.

Bu sürecin kazananı DEVA, Gelecek, Saadet, Demokrat gibi partiler olmuştur. Bu partilerin yöneticileri CHP’ye söve söve bugünlere geldi. Kemal Kılıçdaroğlu da siyasi menfaat düşüncesiyle bu sövgüleri ödüllendirdi. Ama % 0.1 oy oranındaki partilerle hangi siyasi menfaat peşinde koşuyor, o zekayı da bir türlü çözemedik…