Bizim siyasi görüşümüzde, hayat tarzımızda, önceliklerimiz de vazgeçilmezlerimiz de bellidir. Hiç değişmez, dün neyse ki bugün de oyuz yarın da böyle kalacaktır. Duruma göre vaziyet almayız. Nabza göre şerbet vermeyiz. Eleştirilerimizde bu minvalde olur. Haine, soysuza, teröriste ve onların yancılarına ne sessiz kalırız, ne tahammül ederiz. Devletin, milletin, vatanın, bölünmez bütünlüğün düşmanları, bizim de düşmanımızdır. Bunun bir bedeli varsa, seve seve öderiz.

ATATÜRK’ÜN KURDUĞU CHP NEREDE?

Bu genel değerlendirmeyi CHP ile ilgili eleştirilerimizin daha iyi anlaşılması için yapıyorum. Bizim, Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu, milliyetçiliği temel ilkelerinden birisi olarak kabul etmiş, bu ülkeye hizmetleri bulunmuş CHP ile bir meselemiz yok ve olamaz. Ancak, bugünkü CHP’nin Atatürk’ün kurduğu CHP ile bir ilgisi ve alakasının kaldığını söylemek imkânsızdır. Bunu iddia edenler ya Atatürk’ü tanımıyorlar ya da bunu bir maske olarak kullanıp, kendi güdük ve bozuk emellerini hayata geçirmeye uğraşıyorlar. Bu ikisinin birden CHP’de var olduğunu üzülerek ve ibretle izliyoruz. Biz, bütün yazı ve değerlendirmelerimizde CHP’yi aslına dönmesi, bu ülkenin partisi olması, bu millete hizmet etmesi, kurucu ayarlarını hatırlaması için ikaz ettik, ediyoruz ve edeceğiz. CHP son seçimlerde yüzde 25’e varan oy oranlarına ulaşan bir partidir. Millet bu kadar oyu CHP’ye, HDP’ye vagon olsun, Kandil’e diyet ödesin, FETÖ’ye hizmet etsin, Trump’ın söylediklerini tekrarlasın, Macron ile aynı şeyleri tekrarlasın diye vermiyor. Alternatif oluştursun, doğruların yanında dursun, bu ülkenin menfaatlerini her şeyin önünde ve üstünde tutsun, birikmiş meselelerde çözüm üretsin diye veriyor. Kaldı ki, milli siyaset yapmanın gereği de budur.

KRİZ VE KAOS ARIYORLAR

CHP akıl almaz yanlışları ile sadece kendisine oy verenleri hayal kırıklığına uğratmakla kalmıyor, ülkenin genel gidişatını da olumsuz etkiliyor. Üretemediği çözümü, kriz ve kaos çıkarmakta arıyor. Kendi içinde bulamadığı huzuru, ülkeyi huzursuz etmekle bastırmaya uğraşıyor. Türk milletine değil, Türk milleti ile meselesi olanlara ümit oluyor, onların işini kolaylaştırıp malzeme veriyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun diline doladığı, “Bu ülkede can güvenliği yok” sözü kimlere mesajdır. Bu ülkenin gerçek sahibi olan Türk milletinin böyle bir yakınması olduğunu duyan, gören olmuş mudur? O halde Kılıçdaroğlu kime, ne anlatıyor? Belli ki, can güvenliğinin olmadığı bir ülke arzuluyor, hedefliyor ve onun için çabalıyor. Kendi genel başkanlığının devamını da, bugünkü CHP’nin iktidar ihtimalini de kargaşa, kriz ve kaos da arıyor. Nitekim, bu durum bugünkü CHP’nin genel gidişatına uygundur. Milletin vermediği iktidarı olağanüstülüklerde arayan, kendi içindeki kırılmaları, temel değişiklikleri yine olağanüstülüklerle sağlayan bir partiden söz ediyoruz. Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olmasının da yine bir kumpasa bağlı olduğunu, bir olağanüstü durumun sonucunda o koltuğa oturduğunu unutmamak gerekiyor.

BUNLARA NASIL DEVLET TESLİM EDİLİR?

Bizim itirazımız bunlaradır. Böyle bir parti olamaz. Böyle bir partinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ve Türk milletine bir faydası, bir hayrı dokunmaz, dokunamaz. Sayın Devlet Bahçeli ile yaptığımız röportajın önemli kısmı, CHP’nin ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanlışlarına ayrılmıştır. Bu özel olarak seçilmiş bir durum değildir. Bu ülkede yaşıyor, bu milletin meseleleri ile ilgileniyorsanız, “her şey iyi olsun, bu devlet yücelsin” diyorsanız, lider ülke olmayı hedefliyorsanız, isteseniz de istemeseniz de CHP karşınıza çıkıyor. Önce CHP ile mücadele etmek zorunda kalıyorsunuz. CHP, bu ülkenin milli güvenlik sorunu olmaya başlamıştır ve görmezden gelinemez bir hal almıştır. Nitekim, bu hazin gidişat CHP içinde de büyük bir rahatsızlık doğurmuştur. Son olayları bu çerçevede değerlendirmek gerekiyor. Ama doğru dürüst bir şekilde ortaya çıkıp, kendi iç meselelerini masaya yatırmak, oturup konuşmak, bu ülkenin beklentilerine cevap vermek, bu milletin değerleri ile barışmak için yeni bir vizyon geliştirmek yerine, birtakım karanlık projelerle birbirlerinin altını oyuyorlar.

Kendi meselelerini çözemeyen, parti içi sorunlarını dahi kriz ve kaos oluşturarak aşmaya çalışan bir partiden, bu ülkeye, bu millete nasıl bir fayda gelebilir? Bunlara nasıl iktidar verilir, nasıl devlet teslim edilir? Bizim gördüğümüzü Türk milleti görmüyor mu? Başkasına gerek kalmadan, kendileri hakkında kendi mensuplarının anlattıklarını, ifşaatları aziz milletimiz duymuyor, anlamıyor ve değerlendirmiyor mu zannediyorlar?

SAYIN BAHÇELİ, AYNA TUTTU

Sayın Devlet Bahçeli bize verdiği röportajda Türkiye’nin meseleleri ile ilgili çok önemli açıklamalar yapmış, çözüm yolları önermiştir. Özellikle CHP hakkında çok hayati tespitlerde bulunmuş ve bir ayna tutmuştur. Kılıçdaroğlu’nun nasıl denetim ve kontrolden çıktığını gözler önüne sermiştir. Bizim, CHP yönetimine tavsiyemiz, bu röportajı dikkatle okumaları, ders çıkarmaları ve biran önce kendilerine çekidüzen vermeleridir. Aksi halde Türk milleti, Bolivya’yı Türkiye’ye taşımaya niyet edenlere bedelini ağır ödetecektir.