Kazdağları Ekoloji Platformu;Yavru balık yoksa balık da yok!

Kazdağları Ekoloji Platformu;Yavru balık yoksa balık da yok!

Aşırı avlanma uyarısı: Yavru balık yoksa balık da yok!

facebook sharing buttonAv mevsiminin başlamasından sonra yavru balıklar balıkçı tezgahlarında boy göstermeye başladı. Lüferin yavrusu defne yaprağı, çinekop ayrı bir balık türüymüş gibi tezgahlarda satılıyor. Endüstriyel balıkçılığın yavru balıklara yönelmesi ve ayrıca balık stoklarına dikkat etmeksizin aşırı avlanması, hali hazırda oksijen yetersizliği yüzünden stres altında olan Marmara Denizi’ndeki balık stokları için alarm veriyor.

Kazdağları Ekoloji Platformu, Marmara Denizi’nin ekosisteminin ciddi anlamda hasarlandığını ve bunun sonucunu geçtiğimiz yıl müsilaj olarak kendini gösterdiğini; önlem alınması için kurulan bilim kurulunun, müsilajın nedenlerinden biri olarak da “aşırı balık avı” olduğunu rapor ettiğini hatırlattı.

‣ Uzmanlar uyarıyor: Küçük balıklar avlanmaya devam ederse Marmara’da ot bile bulamayız!
‣ Lüfer Koruma Timi’nden Arslanoğlu: Asgari avlanma boyu bilimsel verilere bağlı olarak belirlenmeli
‣ Kıyılardaki avlanmalar balık popülasyonunu azaltıyor

Sıkı denetim ve av kotası şart

Platform’dan yapılan açıklamada, “Küçük balık yoksa büyük balık da yok.  Bugün yavru balık avını durduramazsak deniz ekosistemi daha fazla zarar görecek, balık türleri azalacak ve balık stokları daha fazla tükenecektir” denildi.

Tarım ve Orman Bakanlığı, balık avcılığını 5/1 Numaralı Ticari Amaçlı Su Ürünleri Avcılığının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ ile düzenlemişti.  Ancak tebliğde yer alan ve av için izin verilen balık boyları ekosistemin devamlılığı için ne uzmanlar ne de bilim insanlarınca yeterli bulunuyor.

Bilim insanlarına göre üreme boyları hamside 9 cm, tekirde 11cm, istavritte ve barbunda 13 cm, mezgitte 14.5 cm, lüferde 25 cm, levrekte 30 cm, palamutta 38 cm, kalkanda ise 45 cm. olara belirlenmesine rağmen tebliğde lüfer 18 cm, palamut 25 cm, mezgit 13 cm, levrek ise 25 cm. olarak belirlenmiş durumda.

‣ Aşırı balıkçılık faaliyetlerinin son kurbanı: Denizkestaneleri

Sözkonusu tebliğin bilim insanlarının, balıkçılık örgütlerinin, demokratik kitle örgütlerinin görüşleri dikkate alınarak yeniden düzenlenmesini isteyen Kazdağları Ekoloji Platformu, Marmara ekosisteminin geleceği için yavru balık avının sıkı bir şekilde denetlenmesini ve aşırı avlanma engellenerek av kotası konulmasını istedi:

“Deniz varlığının devamı için nesli tükenmekte olan önemli türlerin yumurtlama ve gelişme alanları koruma altına alınmalı ve denetlenmelidir. Onların da hakları var! Lüferin yavrusu defne yaprağının, çinekopun, sarıkanatın lüfer boyuna ulaşma hakkını destekliyoruz!

Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde, sorunun çözümü için ilgilileri, yetkilileri göreve çağırıyoruz. Konunun takipçisi olacağımızı yetkililere, kamuoyuna duyururuz.”

facebook sharing button
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ