Kandil’in nerede olduğunu bilmiyor musunuz?

Sıtkı Şeremetli

Kandil’in nerede olduğunu bilmiyor musunuz?

          Geçtiğimiz hafta, Irak’ta Türkiye’nin terörle mücadele kararlılığına gölge düşürmeyi hesaplayan kanlı bir tezgâh kurulmuştu. İnandırıcılığı etkili olmasa da başta Irak merkezi hükümeti olmak üzere Türkiye düşmanlığında buluşan çevreler aynı kara propagandalara hala devam ediyor. Türk devleti terörle mücadelede kılı kırk yaran bir tutum sergilediği halde Irak’ın Zaho kentinde sivillere yönelik saldırıyı Türkiye’ye ihale etmeye çalışanlar bununla ilgili somut hiçbir şey ortaya koyamadılar. Koyamadıkları gibi ahmakça açıklamalara da devam ettiler.

Mesela bunlardan birisi de Irak Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ahmed Sahaf’tır.

Demiş ki: “Bu saldırganlık kolay kolay geçiştirilemez. Gerekli cevabı vereceğiz. Türk güçlerinin Irak topraklarında herhangi bir işi yok. PKK, Türkiye’nin sorunu ve bu sorunu Irak’a ihraç etti. Öte yandan Irak toprakları komşu bir ülkeye bir tehdit haline gelmemelidir.”

***

Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin’de aynı benzer açıklamayı “Türkiye istediği zaman Irak topraklarına giremez. Türkiye ve PKK, sorunlarını Irak’a taşıdı ve biz bu hususu kabul etmiyoruz” sözleriyle yaptı…

Açıklamalarında mantık yok, akıl yok, gerçeklik yok… Peki, ne var?

İftira, yüzsüzlük ve zekâ geriliği var. Şu lafa bakar mısınız? “PKK, Türkiye’nin sorunu ve bu sorunu Irak’a ihraç etti.”

Terör örgütü PKK Kandil’i ne zamandan beri terör üssü yaptı?

1997 yılı değil mi?

Kandil hangi ülkenin sınırları içinde bulunuyor?

ABD, Barzani, Talabani sayesinde Kandil’e yerleştirilmiş PKK gerçeğini görmeyip, bunu Türkiye’nin Irak’a ihraç ettiği bir sorun olarak gösteriyorlar.

Terör örgütü PKK Irak sınırları içinde yerleştiği Kandil’den Türkiye’ye terör saldırılarını organize edecek, Irak’ın ahmak yöneticileri de “Bu sorunu Irak’a Türkiye ihraç etti” diyerek yüzsüzlük yapacak…

Türk Ordusu’nun Irak sınırları içine girmesini madem istemiyorsunuz, o halde kendi topraklarınız içindeki Kandil’i niçin siz temizlemiyorsunuz?

Ya da niçin terör örgütü PKK’nın Kandil’den Türkiye yönelik terör eylemlerine göz yumuyorsunuz?

Sadece Kandil’de değil ki, Irak’ın birçok bölgesinde PKK’nın kampları vardır. Irak merkezi hükümetinin boşboğazlık yapmayı bırakarak, toprakları üzerinde hassasiyeti varsa terör örgüt PKK’yı kendi temizlesin de Türkiye olarak bizlerde izleyelim ve alkışlayalım.

Irak merkezi hükümeti Barzani, HDP ve PKK ile el ele vererek Türkiye’ye iftira atmanın ahlaksızlığını sergilemektedir. Irak’taki İran destekli örgütlerin de Türk bayrağı yakacak, ayaklar altına alacak noktaya gelmesi Türkiye’ye karşı bir merkezden organizenin yapıldığını göstermektedir.

Bu organizenin temel sebebi Türkiye’nin terörle mücadele kararlılığına çelme takmaktır.

PKK’yı bünyesinde besleyenler, koruyanlar, lojistik destek sağlayanlar, silah yardımı yapanlar ve terör eylemleri konusunda yönlendirenler bugün kanlı bir tezgâh ve iftira üzerinden Türkiye’ye parmak sallamaktadır. Ama Türkiye o parmakları kıracak gücün sahibidir.

Türkiye sivillere dokunmayacak kadar büyük inanç ve titizliğin sahibidir. Sivillere yönelik bir saldırı yapıldıysa bunu terör örgütü PKK’nın ve Ortadoğu Bölgesinde kontrollü gerginlik stratejini sürekli uygulayan CIA’nın bir projesi olduğunu düşünmek daha gerçekçi olur. Zaten PKK’nın da CIA’nın tasmalı köpeği olduğunu bilince bulmaca hemen çözülüyor.

Irak’ta sivilleri hedef alan saldırıdaki kanlı tezgâhı Türk düşmanları Türkiye’yi suçlamak için organize etse de vicdan sahibi kişilerde vardır. Onlardan birisi de Irak Meclisindeki Sünni es-Siyade Koalisyonu Başkanı Hamis Hançer’dir. Hamis Hançer Türkiye’nin açıklamalarına destek vererek Duhok olayında sinsi bir terör örgütü oyunu olduğunu ve saldırıyı bölgedeki terör mafyalarının yaptığını ifade etti.

Umarım, Irak merkezi hükümetinin çapsızları, aklını başına alır ve Türkiye düşmanlığının organize edildiği bir tezgâhta figüranlık yapmayı bırakır.

ABD’nin tonlarca silahla beslediği terör örgütü PKK, bölgemizde her ülke için terör belası iken, komşu ülkelerin “PKK’dan biz de yararlanabilir miyiz?” düşünceleri sadece Türkiye’nin mücadelesi sayesinde nefesi tıkanmış PKK’ya hayat öpücüğü olur.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby’in, “Türkiye’nin Kuzey Suriye’ye düzenleyeceği bir operasyondan ötürü derinden endişeliyiz. Böyle bir operasyonun istikrarı zedeleyeceğine, sivil halkın hayatını tehlikeye sokacağına inanıyoruz“ şeklindeki açıklamasının bir benzerini İran’ın “Suriye’ye yapılacak herhangi bir askeri saldırı bölgeye zarar verecek ve teröristlere fayda sağlayacaktır” şeklinde kullanması tuhaf değil mi?

Terörist temizlemek nasıl teröriste fayda sağlar?

Saldırı kendine yapılınca PKK’nın İran kolu PJAK’ın teröristlerini darağacında sorgusuz-sualsiz sallandıran İran’ın Suriye okuması yanlış yahut art niyetlidir. Türkiye, İran ve Rusya’nın Tahran zirvesinde “Suriye’deki terör örgütlerini temizleme” maddesini de içeren metine attıkları imza tavizsiz ve amasız uygulanmalıdır. Türkiye zaten mücadelesini aralıksız sürdürüyor.

Bölgedeki komşularımız Rusya’nın, İran’ın, Irak’ın ve Suriye’nin Türkiye’nin terörle mücadelesini sözle değil, gerçek bir duruşla desteklemesi gerekir.

İşte o zaman ABD’nin bölgedeki tüm kanlı oyunları bozulacaktır.

Bakın! Türkiye’nin öldürdüğü YPG’li teröristler için taziyeleri ABD kabul ediyor. Ders çıkarmak için bu örnek bile bölgemizdeki ülkeler için yeterli değil mi?

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ