İSTİKAMET KIZIL ELMA..(Orhan KARATAŞ)

Sıtkı Şeremetli

Fırat’ın iki yakası bir araya gelmeli
Biz kimin ne dediğine, ne yaptığına bakmadan kendi milli güvenliğimizin gereğini yapmalıyız. Fırat’ın batısındaki kararlılığı doğusu içinde göstermekte geç bile kaldık.

Zeytin Dalı Harekatı başlarken, her kafadan bir ses çıkıyor, özellikle bugünkü zillet cephesini oluşturanlar akıl, izan ve vicdan ölçülerini çok zorlayan değerlendirmelerde bulunuyorlardı. Türk askerinin Suriye bataklığına çekildiğinden başlayan çok ağır şeyler söylüyor, kelimenin tam anlamıyla FETÖ, PKK ve Esad sözcülüğü yapıyorlardı.

İSTİKAMET KIZILELMA

Oysa bu harekatı yapmak bizim için kaçınılmaz bir durumdu. Fırat’ın batısında PKK unsurlarını barındırmayacağımızı söylemiş, bunu bir kırmızıçizgi olarak dünyaya ilan etmiştik. Kaldı ki, tehlike çok büyük ve yakındı. PKK terör örgütü asıl sahiplerinin yardım ve desteği ile sadece sınırlarımızda bizi tehdit etmekle kalmıyor, Akdeniz’e inecek bir koridoru tamamlamak için her fırsatı kullanıyordu. Buna hiçbir şartta izin veremezdik. Operasyonu biran önce gerçekleştirmek ve bu kalleşliği durdurmak zorundaydık. Fırat Kalkanı operasyonu ile Cerablus-Azez arasını kontrole almıştık ve bu bize büyük avantaj sağlamıştı. Fırat’ın batısında başladığımız temizliği tamamlamak şart olmuştu. Nitekim, operasyona katılan kahramanlarımız, büyük bir kararlılık gösterdiler. “İstikamet Kızıl Elma” diyen yiğitlerimizi onurla ve gururla izledik, onların ayağına taş değmemesi için dua ettik.

TÜNELLERİ BAŞLARINA YIKILDI

Operasyonun başlaması ile birlikte karşımızdaki tehdidin nasıl büyük olduğunu, girift bir ihanetin dost zannettiğimiz ülke istihbaratları eliyle tahkim edildiğini ibretle izledik. Almanya’dan ABD’ye, Rusya’dan Avusturya’ya, Fransa’dan İngiltere’ye kadar aklınıza kim geliyorsa, hepsinin bu işin içinde olduğunu anladık. Sadece silah ve mühimmat yardımı yapmakla kalmayıp, teröristlerin bölgeye yerleşebilmesi için mühendislik hizmeti verdiklerini, ağır iş makineleri ile tüneller, mevziler inşa ettiklerini gördük. Türk askerinin bunlar aşamayacağını ve bir oldu-bitti ile yaptıkları kalleşliği kalıcı hale getireceklerini zannediyorlardı. Ancak, yiğitlerimiz bütün dünyaya Türkle oyun olmayacağını bir daha gösterdiler. Tünellerini başlarına yıktılar, mevzilerini dümdüz ettiler. Girilemeyeceğini zannettikleri Afrin’de alayını tepeleyip, teröristleri kovaladık. Operasyonun Münbiç’i de içine alacak şekilde ilerlemesi gerekiyordu. Bize göre, ne pahasına olursa olsun Münbiç’de temizlenmeden durmamalıydık. Ne yazık ki, orada ABD’nin yalanları, oyunları etkili oldu ve bugün hala Münbiç bir sorun olarak önümüzde duruyor.

HEM SAHADA HEM MASADA

Afrin’deki başarımız ve kararlılığımız elimizi çok güçlendirdi. Hem sahada, hem masada belirleyici konumumuzu güçlendirdik. Bunun faydasını İdlib’de gördük. İdlib’deki karmaşık yapı yine bizim devreye girmemizle ve masadaki ağırlımızla belli bir hizaya sokuldu. Elbette burada hala sorunlar vardır, ama bize rağmen orada adım atılması imkansızdır. Fırat’ın batısı büyük ölçüde kontrole alınmış PKK ve bu itlerin asıl sahiplerinin Akdeniz’e inme hayalleri boşa çıkarılmıştır. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Operasyonları ile kontrole aldığımız bölgenin tamamı bugün huzura kavuşmuştur. Teröristlerden kurtulan bölge halkı normal hayatını yaşamaya başlamıştır. Daha da önemlisi bu bölgelerden ülkemize göç edenlerin önemli bir kısmı geri dönmüştür ve bunun artarak devam edeceği anlaşılmaktadır.

Bizim Suriye topraklarında gözümüz yoktur. Tam tersine Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması gerektiğini söylüyor ve bunun gereğini yapıyoruz. Normalleşmenin sağlanmasının birinci şartı, terör örgütlerinin buralardan sökülüp atılmasıdır. İkincisi de Esad denilen katilden Suriye’nin kurtulmasıdır. Bir takım zevat Esad’la ilişki kurmamız, görüşmemiz, hatta anlaşmamız gerektiğini söylüyor. Esad’la nasıl görüşüp, hangi konuda anlaşacağız. Unutmayalım ki, 3,5 milyondan fazla Suriyeli Esad’dan kaçarak ülkemize geldi. Esad’la görüşüp anlaşsak dahi, bunları nasıl geri göndereceğiz? Esad’ın onlara zulmetmeyeceğini nasıl garanti edeceğiz?

FIRAT’IN DOĞUSU TEMİZLENMELİ

Biz kimin ne dediğine, ne yaptığına bakmadan kendi milli güvenliğimizin gereğini yapmalıyız.Fırat’ın batısındaki kararlılığı doğusu içinde göstermekte geç bile kaldık. ABD, bu bölgede kanlı bir oyun oynamakta ve bir terör devleti kurdurabilmek için her şeyi yapmaktadır. Çekilme açıklamalarını, bu terörist yapının kalıcılığı şartına bağladıklarını ibretle izliyoruz. Güvenli bölge dedikleri şeyin ne olduğunu biz daha önce Kuzey Irak’da gördük. Güvenilmez ABD’den güvenli bir şey beklemek beyhudedir. Biz biran önce harekete geçmek ve Fırat’ın doğunu da temizlemek için daha fazla geç kalamayız. Güney sınırlarımız teröristlerden temizlenmedikçe bize huzur yoktur. Huzura kavuşmanın yolu, bu katil sürüsünü imha etmekten geçmektedir. Hükümet bu konuda kararlı açıklamalar yapmış ve beklentiyi yükseltmiştir. Gereğinin de yapılması bekamıza yönelik tehdidi ortadan kaldıracaktır.

Bu vesile ile başta Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Operasyonları olmak üzere, bu ülkenin varlığı ve birliği uğruna şehit olan bütün yiğitlerimizi rahmetle ve şükranla anıyoruz. Allah onlardan razı olsun.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ