İstihsal, istiklal ve istikbal

Sıtkı Şeremetli

İstihsal, istiklal ve istikbal

Açıklanan ekonomi reform paketinin temelini milliliğin oluşturması son derece önemli, isabetli ve ümit vericidir. İstihsal yani üretim ekonominin temelidir. Üretmeyen ekonominin ayakta kalması mümkün değildir. Türk ekonomisinin düze çıkmasının yolu da yine üretimden geçmektedir. Nitekim, istihsalin yani üretimin istiklal ve istikbal kadar önemli görülmesi doğru bir bakış açısı, doğru bir değerlendirmedir.

İMKÂNLAR SEFERBER EDİLDİ

Cumhur İttifakı bir istiklal ve istikbal ortaklığıdır. Nitekim, MHP’nin önümüzdeki perşembe günü yapılacak 13. Büyük Kurultay sloganı, “İstiklal için birlik istikbal için dirlik. Kazanan Türkiye olacak” şeklindedir. Sayın Cumhurbaşkanı’nın yeni ekonomi paketinde istihsali istiklal ve istikbal mücadelesi olarak değerlendirmesi ortak bakış açısını da yansıtmaktadır. Bu durum paketin içeriğini de şekillendirmiştir. Dünyada koronavirüs salgınının ekonomisini etkilemediği hiçbir ülke yoktur. Türkiye de doğal olarak belli ölçülerde bedel ödüyor. Ancak, akıl ve vicdan sahibi herkes ortaya çıkan olumsuzluğun en hafif şekilde atlatılması için ilk günden itibaren bütün imkânların seferber edildiğini kabul edecektir. Nitekim, Türkiye bu salgını şu ana kadar her anlamda en az hasarla atlatan ülkelerin başında gelmektedir. Sayın Cumhurbaşkanı bu durumu dünyadan örnekler vererek ve rakamlarla ortaya koymuştur.

FIRSATI GANİMET SAYDILAR

Böyle bir süreçte istenir ve beklenir ki, siyaset kurumu geneli itibarıyla çözüme yönelik yapıcı ve yol gösterici bir tavır alsın. Ancak ne yazık ki, zillet güruhu salgını yen bir ümit olarak görüp dört elle sarıldığı gibi, bir de yalan ve yakıştırmalarla her şeyi bağlamından saptırarak bir yıkıma dönüştürmek için seferber olmuştur. Milletten alamadıklarını virüste aradıklarını ibretle gördük ve hâlâ da bunu devam ettiriyorlar. Siyasetin seyrinde ekonominin her zaman en ön sıralarda yer aldığını iyi bildikleri için fırsatı ganimet saydılar. Milletin mutfağını, işini, geleceğini istismar ederek, buradan bir yere varabileceklerini düşündüler. Felaket tellalı bunların yanında zayıf kalır. Bunları dinlerseniz, insanların aç ve perişan bir vaziyette sokakları doldurduğunu, ülkenin battığını, bittiğini zannedersiniz. Elbette olumsuzluklar yaşanmıştır ama hükümet her zaman gerekli tedbirleri almış ve milletin yanında olmuştur.

ÜRETİME TEŞVİK

Açıklanan yeni paket çok daha ileri tedbirler ve yeni destekler getirmektedir. Salgının olumsuzluklarının tamamen ortadan kaldırılması, ekonomi çarklarının çok daha hızlı ve etkili biçimde dönmesi, kalkınmanın hedeflenen seviyede gerçekleşmesi için çok isabetli kararlar alındığını görüyoruz. Harcamalarda tasarruf esas alınırken, istihdam ve üretimin artması için çok doğru atımlar atılmıştır. Özellikle mağduriyeti en çok yaşayan küçük esnaf ve işletmelerin korunması ve desteklenmesi için alınan kararların Türk milletinde büyük memnuniyet uyandıracağı kanaatindeyiz. Üretim ve yatırımın teşvik edilmesi ekonomiye yeni bir can suyu olacak, buna bağlı olarak kalkınma hızımız artarken, enflasyonun kontrolü de kolaylaşacaktır.

CUMHUR İTTİFAKI BÜYÜK ŞANS

Cumhur İttifakı bütün gücüyle ülkenin var olan sorunlarını çözmek için çalışmaktadır. Türk milleti de bu durumun farkındadır. Yapılan kamuoyu yoklamaları zilletin ve onların ağababalarının bütün yanıltma, çarpıtma, karalama ve yıkım gayretlerine rağmen Cumhur İttifakı’na olan inanç ve desteğin aynen devam ettiğini gösteriyor. Alınan tedbirlere ve açıklanan ekonomik reform paketinin sağlayacağı rahatlamaya bağlı olarak, zilletin bir istismar malzemesi daha ortadan kalkacaktır. Bu zor dönemde Türkiye’nin en büyük şansı Cumhur İttifakı olmuştur. Bu zor sürecin olabildiği kadar kolay atlatılmasında yeni hükümet sisteminin sağladığı avantajları da unutmamak gerekiyor.

AKİF DAHA İYİ ANLATILMALI

Ekonomik paketin açıklandığı günün, İstiklal Marşı’mızın kabulünün yüzüncü yıl dönümüne denk gelmesi de güzel bir tesadüftür. Bu şafaklarda yüzen al sancağın hiçbir zaman sönmeyeceğini biliyoruz ve hiçbir zaman da böyle bir korkumuz olmadı. Her mısrası ayrı bir destan olan İstiklal Marşı’ımız ebediyen yaşayacaktır. Akif’in şaheserini büyük bir coşku ve heyecanla kabul eden ruh, bugün de ayaktadır ve ebediyen değişmeyecektir. Burası Türk yurdudur, nitekim Akif de Türkçe düşündü, Türkçe yazdı, Türk gibi yaşadı ve bu onurla ruhunu teslim etti. Bu aynı zamanda bütün Türk büyüklerinin ortak özelliğidir. Bütün Türk büyükleri gibi fazilet, feraset ve fedakârlığın zirvesi, dürüstlüğün ve cesaretin ta kendisi olan Mehmet Akif’in de yeni nesillere çok daha iyi anlatılması gerektiğini düşünüyorum. Bu vesile ile vatan şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u rahmetle ve minnetle anıyorum. Ruhu şâd, mekânı cennet olsun.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ