İstanbul tekrara gider mi?
(Orhan KARATAŞ)
CHP, İP ve HDP ortaklığını memnun etmek için, Türk milletinin helal oyları yok sayılamaz. Sayın Bahçeli, seçim sonrasında çok önemli uyarılarda bulunmuş, sağduyunun sesi olmuştur. Son açıklaması ile de yol göstermiştir.

İstanbul seçimlerinin çok tartışılacağını ve kesin bir sonuca ulaşmanın çok zor olacağını, daha seçim akşamında katıldığımız televizyon programında söylemiştik. Hemen ertesi günün sabahında katıldığımız ayrı bir televizyon programında geçersiz oylara, aradaki farkın çok küçük olmasına ve daha ilk dakikadan itibaren yapılan itirazlara bakarak, İstanbul için seçim tekrarının bile olabileceğinden söz etmiştik. Daha sonra cılız da olsa seçimin tekrarı ihtimalinden bahsedenlere rastladık.

ÖZEL BİR ÇABA VAR

Gelinen noktada İstanbul için bir yenilemeye gidilmesi, en ciddi ve en yakın ihtimal olmaya başladı. Bunun sebebi İstanbul’da yapılan itirazlara bağlı olarak tekrarlanan sayımlarda çok ilginç bir durumun ortaya çıkmasıdır. Her ne hikmetse oy sayımlarında, sandık başı tutanakları ve daha sonraki birleştirmelerde, hep Cumhur İttifakı aleyhine yanlışlar yapılmış. Biraz daha yakından bakıp, incelemelerde ayrıntıya girilince Cumhur İttifakı’nın kaybetmesi için özel bir çabanın olduğu şüpheleri artmıştır. Nitekim, bunun tesadüf olamayacağını gösteren başka bilgi ve ayrıntılara da ulaşıldı. Daha önce yazdığımız yazılarda, YSK’daki ilginç duruma, sadece İstanbul değil başka yerlerde de seçim öncesinden başlayan, seçim sırasında devam eden ve sayımlar ve tutanak birleştirmelerinde perçinlenen operasyonlara dikkat çekmiştik.

NİYE ACELE EDİYORLAR?

İstanbul çok büyük, çok önemli ve çok önde olduğu için, bütün dikkatler buraya yönelmiş durumdadır. İtirazların olması, bazı yerlerde yeniden sayımların istenmesi son derece normaldir. Herkesin sabırla bu itirazların vicdan ve hukuk ölçüleri içinde sonuçlanmasını beklemesi şarttır. Ancak, her ne hikmetse CHP ve yancısı İP, daha ilk dakikadan itibaren bir oldubitti peşine düştüler. “Mazbata” diye tutturarak, trajikomik biçimde seçim sonucu ilan ettiler. Ekrem İmamoğlu gidip Anıtkabir defterine, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı” diye imza attı. Bu acelenin sebebini, niye bu kadar telaşa düşüldüğünü kimse anlayamadı. Sonradan ortaya saçılanlar, bu telaşı ve aceleyi de anlamlı hale getirdi.

SORU İŞARETLERİ ARTTI

İstanbul, “hadi bu defa da böyle olsun” denilebilecek bir şehir değildir. Nüfusu, ekonomisi, siyasetteki yeri ve ağırlığı, yeni sistemin yerleşmesi ve pekişmesi bakımından hayati öneme sahiptir. Kaldı ki, milli iradenin doğru ve adil bir şekilde tecelli etmesi, verilen her oyun yerini bulması da hem demokrasinin, hem hukukun, hem de vicdanın gereğidir. Ortada çok büyük soru işaretleri vardır. AK Parti Sözcüleri çok çarpıcı açıklamalar yapmakta, organize bir usulsüzlükten bahsedilmektedir. YSK’ya yapılan başvuruların tamamı, tartışmasız gerekçelere dayanmaktadır. Bütün oyların yeniden sayımı, soru işaretlerini ortadan kaldırıp, herkesin razı olacağı bir sonucu ortaya koyabilirdi. Ancak bu talep, YSK’nın içtihatları gerekçe gösterilerek reddedilmiştir. Böyle bir gerekçe, cevap arayan soru işaretlerini ortadan kaldırmadığı gibi, daha da arttırmıştır.

SAĞDUYUNUN SESİ

Sayılan her sandıktan, itiraz edilen her yerden Cumhur İttifakı lehine sonuç alınması, bir tesadüf olamaz. CHP, İP ve HDP ortaklığını memnun etmek için, Türk milletinin helal oyları yok sayılamaz. Sayın Devlet Bahçeli, seçim sonrasında çok önemli açıklamalar yapmış, uyarılarda bulunmuş ve sağduyunun sesi olmuştur. İstanbul’da oyların tekrar sayımını durduran, sandık hilelerine ve usulsüzlüklerine ortam açan kim varsa tüm bağlantılarının, tüm ilişki ağlarının araştırılmasını ve mutlaka sonuca bağlanması gerektiğini söylemiştir. FETÖ’yle iltisakları varsa tespit edilip gereğinin yapılmasını istemiştir. Herkesin aklını başına alması, Türkiye’yi germemesi, gürültü patırtı çıkarmaya kalkışmaması, zafer hırsızlığıyla, sandık oyunlarıyla milli iradeye gölge düşürülmemesi uyarısında bulunmuştur. Seçim sonuçlarıyla ilgili itirazları YSK’nın en iyi şekilde sonuçlandıracağına olan inancını dile getirmiştir.

YENİ SEÇİM DÜŞÜNÜLEBİLİR

Sayın Bahçeli son açıklaması ile bütün taraflara aklın, vicdanın ve hukukun kabul edeceği bir yol göstermiştir. “Seçimlerden sonra her seçimde olduğu gibi sayım sırasındaki farklılıklar her partiye göre farklı değerlendirilmektedir. İtirazlar haktır ve sonuca bağlanmalıdır. Türkiye’nin bir an önce normalleşmeye ihtiyacı vardır. Özellikle Türk siyasi hayatında, sosyal hayatta önemli yeri olan İstanbul’da bir kargaşa yaşanmaktadır. Şimdi böyle bir sürecin içindeyken işi kargaşaya, aceleciliğe, mazbatayı kim alırsa alsın İstanbul tartıştırabilecek bir zemine sürüklemek doğru değildir. İtirazların sonucu alınmalıdır. Bunlara rağmen ortada hala seçimin üzerindeki akılcı yaklaşımlar Türkiye’yi kaosa sürükleyecek noktaya yönlendiriyorsa, bu hatalardan kurtulmanın yolu yine demokrasi içinde aranmalıdır. Seçim sonuçları toplum vicdanında huzur bulmayacak şekilde sonuçlandıysa yeni seçim düşünülebilir” demiştir.

Gelinen noktada millet iradesine gitmek, üzerinde ittifak edilebilecek, bütün soru işaretlerini ortadan kaldıracak ve tartışmaları sonlandıracak bir yoldur.