İnce ince zekâ fışkırıyor
(Yıldıray ÇİÇEK)
Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Bir başarı hikâyesi yok” dediği Muharrem İnce’nin bu gidişle MHP’ye sataşıp sataşıp rezil olma başarısı göstereceği artık netleşmiştir. Biliyorsunuz Muharrem İnce Cumhurbaşkanı adayı olur olmaz ilk mitingini memleketi Yalova’da gerçekleştirmiş ve “Yüreğin Yetiyorsa Demirtaş’ı Serbest Bırak” diye miting meydanından pkk’lıların mutlu haykırışını gerçekleştirmişti. Sanki Demirtaş baklava, ekmek çalarken yakalanmış kader mahkûmu gibi bir de “yüreğin yetiyorsa” diyerek üst perdeden meydan okuyarak serbest bırakılmasını istemişti. Sonra Hakkâri’ye gitti “Selahattin Başkanın selamını getirdim” diyerek orada da “Cumhurbaşkanı adayı tutuklu olmaz kardeşim. Gelsin yarışsın.” dedi.

Pkk’lı Selahattin Demirtaş bir kader mahkûmu değil, asker ve polis şehit eden teröristlere yardım ve yataklıkta bulunan bir teröristtir. Yargılandığı davalardan hüküm almadığı için Cumhurbaşkanı adayı olabilmiştir. Selahattin Demirtaş’ın yargılandığı tüm davalar terör örgütüne yardım ve yataklıktır. Muharrem İnce böyle birine sahip çıkmıştır. Pkk’lı Selahattin Demirtaş’ın hendek, çukur kazarak asker ve polislerimizi şehit eden teröristlere “Gazetelerine bir bakın. Büyük temizlik operasyonuymuş. Silip süpürme operasyonuymuş. Siz kimsiniz ya? Kimi nereden süpürüyorsunuz? Bu toprakların ancak kanalizasyonunu temizlersiniz. Başka da bir şeyi temizleyemezsiniz. Haklıyız, kazanacağız” diyerek destek vermesi ortada iken şehitlerden, gazilerden utanmadan onun serbest bırakılmasını istemiştir.

Oysa aynı Muharrem İnce, PKK’lı Demirtaş Kobani olaylarında insanların öldürülmesindeki rolünü 2014 yılında Halk TV’de “Ne zamanki bu çağrı yapıldı. Bu çağrıyı yapanlar diyor ki; ‘biz bunun provokasyon olacağını düşünmedik.’ Çağrıyı yapan bunu düşünecek, sen milletvekilisin, parti başkanısın bunu göreceksin” diye eleştiriyordu. Ne olduysa birden Demirtaş gibi bir teröriste ve pkk’lıya âşık oldu. MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’de aslında bunu muhatap aldığından değil de CHP’nin HD(P)kk ilişkisine vurgu yapmak için Etimesgut’ta yapmış olduğu konuşmada “CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Edirne Kapalı Ceza evini yolgeçen hanı yapıp terörist ziyaretinde bulundu. Terörist Demirtaş’a özgürlük çağrısı yaptı.” cümlesini kurmuştu.

Muharrem İnce de buna karşılık sosyal medya hesabından “Sayın Bahçeli bugün Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Edirne Cezaevi’ne yaptığım ziyareti diline dolamış. Ben seçimler öncesinde YSK tarafından adaylığı kabul ve ilan edilen tüm Cumhurbaşkanı adaylarını ziyaret ettim, ortağınız Erdoğan’ı da ziyaret ettim. Siz de andımızı yasaklayan, tabelalardan Türkiye Cumhuriyeti’ni kaldıran Erdoğan’a destekçi olmayıp Cumhurbaşkanı adayı olsaydınız sizi de ziyaret ederdim. Patlıcanı yazın yersiniz de andımız ve tabelalardaki Türkiye Cumhuriyeti için hangi mevsimi bekliyorsunuz?” cevabını verdi. Bu cümlelerin mantık sakatlığına bakar mısınız?

“Bunları yapan Erdoğan’ın destekçisi olmasaydı, aday çıkarsa MHP’yi de ziyaret ederdim” diyor. Madem böyle bir hassasiyetin var Erdoğan’ı niçin ziyaret etmiştin? Serbest bırakılması için miting meydanlarından haykırdığın pkk’lı Selahattin Demirtaş’ın “Kızım Delal Demirtaş’a anadilde eğitim hakkı tanınmazken, her gün ‘Andımız’ adı altında ırkçı söylemler içeren bir metnin okutulmasını kabul etmiyor, çocuklara yönelik bu şekilde bir uygulamayı insan hakkı ihlali olarak görüyorum” sözleri ortada iken hem de terör örgütüne yardım ve yataklıktan cezaevinde yatarken niçin ziyaret etmiştin?

Zaten Türkiye Cumhuriyeti hassasiyetin olsa “Artık gelecek yüzyılda Kürdistan kurulacak” diyen pkk’lı Demirtaş’ın serbest bırakılması için bu kadar yırtınmazdın. Muharrem İnce gerçekten bu zekâ ile “Bir başarı hikâyesi” edinmen mümkün değildir. Bir de çıkmış “Beka sorunu değil, zekâ sorunu var” diyerek hem Türkiye’nin yaşadığı ve yaşayacağı tehlikeleri görmüyor, hem de görenleri aklınca aşağılıyorsun. Sınırımızın dibinde ABD terör örgütü pkk’ya ordu kurduruyor, tonlarca silah yardımı yapıyor. Yarın bu silahlar Türkiye üzerindeki terör eylemlerinde kullanılacak ama bu duruma dikkat çeken ve uyaranlara yönelik “Beka sorunu değil, zekâ sorunu var” diye küçümseyen Muharrem İnce söz konusu kendi koltuğu olunca zekâ fışkırıyor.

CHP içindeki dengeleri de elinde tutmak için bazı il ve ilçe ziyaretleri yapıyor. Bu çerçevede gittiği Adana’da aynen şunu söyledi: “Adana’yı, Mersin’i, Bursa’yı alırsak, Ankara’yı, İstanbul’u alırsak, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimi de erkene alınır. O zaman hem Zeydan Başkan Adana’ya Büyükşehir Belediye Başkanı olur, hem ben Cumhurbaşkanı olurum.”

Doğu ve Güneydoğu’da hendek, çukur kazıp asker ve polislerimizi şehit edenler Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya, Adana, Mersin gibi çok önemli yerlerde CHP-İP eteği altından belediyelere girecek, bu beka sorunu olmayacak ama buralar kazanılırsa Muharrem İnce Cumhurbaşkanı olacak… Zekâ fışkırması işte budur. Ona buna “kendi bekası” muhabbetini yapan CHP zihniyetinin zekâsı işte bu noktadır.

Muharrem İnce unutma CHP ve ortağı HDP’ye kürdistan mevsimi hiç gelmeyecek… Muharrem İnce, “Onlarda bu milletin evladı” diye sahip çıktığın HDP Eşbaşkanı Sezai Temelli’nin “Kürdistan’da kazanacağız, batıda AKP ve MHP’ye kaybettireceğiz” alçaklığına bir tepki gösterdin de biz mi göremedik? Olmaz, olamaz onu biliyoruz. Artı şunu da biliyoruz. Sen Cumhurbaşkanı olmak için vatanı bile satacak hale gelmiştin. Koştura koştura asker ve polislerimizin katili Demirtaş’ı ziyaret ederek bunu tüm Türkiye’ye gösterdin… Hadi git şimdi “Bir başarı hikâyesi” yakala da, Kemal Kılıçdaroğlu’nun gözüne gir…