İman, Peygamberin bildirdiklerini tasdik etmek demektir

İman, Peygamberin bildirdiklerini tasdik etmek demektir

Allahü teâlâ, mecbur değildir!..

İman, Peygamberin bildirdiklerini tasdik etmek demektir.
Sual: Allahü teâlâ, yarattığı kullarına iman vermeye mecbur mudur?
Cevap: Allahü teâlâ, insanları Müslüman yapmaya mecbur değildir. Onun merhameti sonsuz olduğu gibi, azabı da, adaleti de sonsuzdur. Dilediği kuluna sebepsiz olarak ve o istemeden, iman ihsan eder, verir. Kendi akl-ı selimine uyarak, ahlakı ve işleri iyi olanlara da, doğru olan, makbul olan imanı vereceği, Kur’ân-ı kerimde bildirilmiştir. Nitekim İsrâ suresinin 15. âyetinde meâlen;
(Kim doğru yola girerse, kendi lehine girer. Kim, kendi aklına uyarsa, sapıtırsa, kendi zararına sapıtır. Kimse kimsenin günahını çekmez. Biz Peygamber göndermedikçe azap etmeyiz) buyurulmuştur.
Allahü teâlâ, sonsuz merhametinden dolayı, Peygamberler göndererek, var ve bir olduğunu ve inanılması lazım olan şeyleri, kullarına bildirdi. İman, Peygamberin bildirdiklerini tasdik etmek demektir. Peygamberi inkâr eden, kâfir olur. Kâfirler, Cehennemde sonsuz kalacaktır. Peygamberi  işitmeyen kimse, Allahü teâlânın var ve bir olduğunu düşünüp, yalnız buna iman eder ve Peygamberi işitmeden ölürse, bu da Cennete girecektir. Bunu düşünmeyip, iman etmezse, Cennete girmeyecek, Peygamberi inkâr etmediği için, Cehenneme de girmeyecektir. Kıyamet günü, hesaptan sonra, tekrar yok edilecektir. Cehennemde sonsuz kalmak, Peygamberi işitip de, inkâr etmenin cezasıdır. Aklı olan kimse, Peygamberi inkâr etmez, iman eder. Aklına uymayıp, nefsine, şehvetlerine uyar, başkasına aldanırsa, inkâr eder. Ananeye, modaya uymak hastalığı, nefislerimizin tuzaklarından biridir. Çok kimse, kendi nefislerinin bu tuzaklarına düşerek, büyük saadetlerden, kazançlardan mahrum kalmışlardır. Bunun içindir ki, bir hadis-i kudside, Allahü teâlâ;
(Nefislerinizi, kendinize düşman biliniz! Çünkü, nefisleriniz, bana düşmandırlar!) buyurdu.
Hıristiyan doğmuş, Hıristiyan terbiyesi almış daha doğrusu, beyni yıkanarak aşırı aldatılmış bir kimse, kolay kolay bu tesirden kurtulamaz. Sonra, arkadaşlarının kendisini, eğer dinini değiştirecek olursa, hor görmesi, ailesinin kendisinden uzaklaşması bahis konusu olabilir. Fakat, bütün bunlar, birer sebep olmakla beraber, en büyük noksanlardan birinin de, son zamanlarda Müslümanların kendi temiz dinlerini bilmemeleridir!

 

GÜNÜN TAKVİMİ

Hicrî Kamerî : 20 ŞEVVÂL 1441
Hicrî Şemsî :1398  R
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ