“HEY SEN!!. NE KADAR ÇİRKİN OLDUĞUNU BİLİYOR MUSUN?”

Sıtkı Şeremetli

“HEY SEN!!. NE KADAR ÇİRKİN OLDUĞUNU BİLİYOR MUSUN?”
Şükrü ALNIAÇIK
Başörtüsü yasağına karşı duruşumuz:
(Yaşanmış öğrencilik hikâyeleri)
82 – 83 Öğretim yılındayız.
Konsey asıp kesiyor, ama..
Dil-Tarih’te sağlamız.
Üç otobüslük Abant gezilerinde bağlılık ve disiplin tazeliyoruz. Yolda seminer alıp veriyoruz.
Bir o kadar da gelemeyenimiz var yaklaşık 300 Ülkücüyüz.
Meydana çıkabilen kalabalık bir sol fraksiyon yok. Okulun her yerini volta yolu yapmışız. Felsefe katı dahil, ikişer üçer geziyoruz.
Arada bir bizim budaklı bağlamayı alıp “orta bahçe”de marş çalıp Genç Osman söylüyor, o vesileyle “Allah Allah” çekiyoruz!.
Hatta bir keresinde filolojinin önünde sığırcık gibi toplaşan komünistler, “aha geliyorlar” deyip, irkilerek dağılıyorlar.
O günlerden birinde baktım başörtülü bacılarımızdan birinin (Neval) önünü iki kadın çevirmiş, birşeyler konuşuyor.
Kadınlar kırçıl saçlı, hemen hemen de subay tıraşlı.. 1945 model Halk evleri tarzı…
Atatürk’le Pierre Cardin’i birbirine karıştıran tek parti (İnönü) devri madamlarından…
Yaklaştım.
Baktım, “ne diyorlar bizim birinci sınıfların neşe ve muhabbet kaynağı Neval kardeşe?” diye.
Kadınlardan biri sesini de yükseltmiş:
“SEN BÖYLE NE KADAR ÇİRKİN OLDUĞUNU BİLİYOR MUSUN!!!.. “
Diye Neval’i sorguluyor.
Resmen kişilik haklarına taciz!..
Kadın hakları bakımından tam bir felaket..
İnsan haklarını da ihlal eden şirret bir militanlık..
Neval mahcup, ağızlarının payını elbette verir ama…
Bu kelaynaklar hoca mı, memur mu?
Fakülte Sekreteri mi Dekan yardımcısı mı?
Bilmiyor.
Yaklaştım..
Kurduğu cümleyi duymuştum.
Yüzlerine karşı bağırdım:
“SEN NE KADAR ÇİRKİN OLDUĞUNUN FARKINDA MISIN?.”
Cin çarpmışa döndüler. Onlar hızla uzaklaşıyordu, ama ben tatmin olmamıştım.
Arkalarından sözümü mâruf bir nidâ ile tamamladım.
Sizden özür dilerim ama onların arkasından
“MORUK!…” diye bağırmak zorunda kaldım.
Konu kapandı.
Konsey resmi yasak getirene kadar bir daha böyle bir “ikna” sorunu yaşanmadı.
İlahiyat eylemi, Abdi İpekçi parkı eylemleri filan sorun 90’lara böyle taşındı.
Bu çok gereksiz yasak işleri, bana kalırsa CIA’nın başının altından çıkıyordu.
Sonunda 2000’lerde Türkiye’ye olanlar oldu.
15 Temmuz 2016 gecesi… Gazi Meclisi, Gölbaşı Özel Harekatı, Ankara Emniyet’i vuran pilotların arasında bir tane bile “başörtülü” yoktu. .
Saygıyla…
Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi, ayakta duran insanlar ve açık hava
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ